Ege Bölgesinde bulunan doğal varlıklar doğal güzellikler

  • Konuyu başlatan LAL
  • Başlangıç tarihi
  • Görüntülenme 12.502
LAL
Moderatör
Ege bölgesinde bulunan doğal varlıklar doğal güzellikler nelerdir hangileridir

Ege Bölgesi bölgesinde yer alan tarihi ve doğal güzellikler:

Ege Bölgesi'nin şirin tatil beldesi Ören, Balıkesir'in Burhaniye ilçesine bağlıdır. Edremit Körfezi'nin tam ortasında bulunan ve güneyinde tatil cenneti

Ayvalık, kuzeyinde ise Tanrı Zeus'un ve Sarı Kız Efsanesi'nin doğduğu yer olan Kaz Dağları ile çevrilidir. Türkiye'nin en geniş plajlarından birine sahip

olan Ören antik Adrimittion şehrinin üzerine kurulmuş bir höyük özelliği taşımaktadır. Üzerinde yürüdüğünüz caddelerin ve içinde yaşadığınız evlerin

altında yaşamakta olan tarihi hissetmenin verdiği haz Ören'in temiz denizi, doğal güzellikleri ve halkının misafirperverliğiyle birleşince, neden Ören'i tercih

ettiğiniz anlaşılır. Ayrıca, zeytinin anavatanı olan Ören'de her yaz Ağustos ayının ilk haftası düzenlenen Burhaniye - Ören Turizm ve Zeytin Festivali'ne

Türkiye'nin ünlü sanatçıları iştirak etmekte ve Edremit Körfezi'nin güzelliği eşliğinde tam bir müzik şöleni yaşanmaktadır.

Discoları, barları, deniz manzaralı restaurantları ve daha pek çok sosyal faaliyet imkanları ile tatilin tadını en iyi Ören'de çıkarırsınız.

Muğla, Manisa ve Uşak

Ege’nin incileri, turizme damgasını vuran Muğla, mesir macunuyla ünlü Manisa ve Karun hazinelerine ev sahipliği yapan Uşak, tarihi ve doğal güzellikleriyle yeni konuklarını bekliyor.

Datça, Dalaman, Fethiye, Bodrum, Marmaris ve Milas gibi ilçeleriyle turizme damgasını vuran Muğla, tarihe ışık tutan antik dönemlere ait eserleriyle de göz dolduruyor. Manisa, ünlü mesir macunu ve ağlayan kaya Niobe ile ziyaretçilerini tarihin sayfalarında gezdiriyor. Karun hazinelerine ev sahipliği yapan Uşak, Ulubey kanyonları ve kaplıcalarıyla konuklarını ağırlıyor.

MUĞLA

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Muğla’da doğanın eşsiz güzellikleri, tarihe ışık tutan eserlerle birarada bulunuyor.

Dünyaca ünlü plajları, masmavi denizi, altın rengindeki kumu, bitki örtüsüyle tatilcileri kendisine hayran bırakan ve adeta bağımlılık oluşturan Muğla’nın ilçeleri, deniz ve güneşin yanı sıra tarihi eserleri ve her kesime hitap eden çeşitli aktiviteleriyle turistleri kendine çekiyor.

Ege ile Akdeniz’in buluştuğu Datça’da, yarımadanın bir yüzü Ege Denizi’ne, diğer yüzüyse Akdeniz’e bakıyor. Yat limanı, sakin koyları ve Knidos Antik Kenti’nin bulunduğu ilçede, taş evler ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Mavi yolculuğa çıkanların uğrak yeri olan Datça koyları, 13 kilometre uzunluğundaki plajlar sayesinde karayla buluşuyor.

Son yıllarda turizm açısından hareketlenen Dalaman, özellikle Kapıdağ Yarımadası’nın çevresindeki koylarıyla vazgeçilmez bir tatil cenneti... Raftinge elverişli Dalaman Çayı, farklı zorluk derecesine sahip parkurlarıyla sporseverlere heyecanlı saatler yaşatıyor.

Yeşille mavinin benzersiz buluşmasının yaşandığı Fethiye, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bağrında yaşatıyor. Antik Çağ’da “Telmessos Kahinler Kenti” olarak ünlenen bölge, ilçenin sırtını dayadığı dağın yamaçlarından körfeze kadar uzanan geniş alanda yer alıyor. Amintas Kral Mezarları, Cadianda, Letoon, Pınara, Patara gibi antik kentleri, Tunç, Arkaik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerin yer aldığı müze, tarihe ışık tutarken, Osmanlı dönemine ait eserlere de ilçede ve çevresinde rastlanıyor. Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi gibi doğal güzelliklerin yer aldığı Fethiye, macerayı ve keşfetmeyi sevenleri Saklıkent ile buluşturuyor. Kayalık ve çamlık vadide gerçekleştirilecek zorlu bir tırmanıştan sonra ulaşılan Kelebekler Vadisi’nde milyarlarca kelebeğin kayaları, ağaçları ve yaprakları şal gibi örttüğünü görmek mümkün olabiliyor.

DOĞA HARİKASI ÖLÜDENİZ

Kıpırtısız duran, doğa harikası Ölüdeniz, büyülenmiş gibidir. Dibinde tek bir yosun bile bulunmayan ve beyaz kumla örtülü Ölüdeniz’de suyun ve kumun kırdığı ışık, suya turkuaz rengini verir. Çamların gölgesi, bu rengi daha canlı hale getirir. Yamaç paraşütü yapmak isteyenlerin uğrak yeri olan Ölüdeniz, havadan da bu güzelliğin tadına varılmasını sağlar.

Mavi yolculuk için Göcek koylarını tercih eden yatlar, beldede her türlü hizmeti bulabiliyor.

Ortaca’nın Dalyan Beldesi’ndeki İztuzu Plajı, Caretta Caretta’ların üreme alanı olarak tercih ettiği dünyanın sayılı plajlarındandır. Bu belde ayrıca, çamur banyolarıyla çok sayıda turisti ve ünlü ismi kendine çekmiştir.

Eğlence hayatı, tarih ve doğayı aynı mekanda buluşturan Bodrum, yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği tatil yerlerindendir. İlçede Halikarnassos ile 12 antik kent bulunmaktadır. Bodrum’da deniz,güneş ve tarihin yanı sıra çeşitli su sporları ve aktivitelere de imkan sağlanmaktadır. Ayrıca Sualtı Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Muğla’da denizden 800 metre yüksekte bulunan Kavaklıdere’de hem elişleri yapılır hem de yörük kültürü, yayla şenliklerinde ve düğünlerde yaşatılır.

Mavilin ve yeşilin binlerce tonunu bir arada bulunduran, koyları ve doğal limanlarıyla özellikle mavi yolculuk sevenler için tercih edilen bir tatil cenneti olan Marmaris, Physkos, Loryma, Cedrae, Erinegibi tarihi kentlere de ev sahipliği yapmaktadır

Tarihi kalıntıları, eski evleri ve zengin doğasıyla Milas, Muğla’nın görülmeye değer ilçelerinden biridir. İlçedeki müzede, Stratonikea kazılarında bulunan eserler, İassos kazılarında bulunan kaplar görülebilir. Kuzey bölgesinde kalan Labranda, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden biri.

UYKU VADİSİ, BELEN KAHVESİ

Milas’tan Bodrum’a giderken, yol üzerinde bulunan Gökçeler Köyü’nden ulaşılan Uyku Vadisi, günübirlik turların önemli parkurlarındandır. Bölgede valilik tarafından tema parkı oluşturulmasıçalışmaları devam eden vadi, ziyaretçilerinin, bol oksijen ve yeşil dokuyla rehavete kapılıp uykuya dalmaları sonucu bu isimle ünlendi.

Muğla merkeze bağlı eski adıyla Gevenes, yeni adıyla Çaybükü Köyü’nde bulunan Belen Kahvesi de turistik açıdan ziyaret edilebilecekilginç mekanlar arasında yer alıyor. Aslında ilginç olan bina değil, binanın hikayesi... Severek söylenen “Ormancı Türküsü” bu kahvede yaşanan olaylar sonrasında, türküleştirilerek herkesin diline dolanmış. 1946 yılında yaşanan ve cinayetle sonuçlanan üzücü olay sonrasında uzun süre bakımsız kalan ve yıkılan kahve, valilik tarafından onarılarak turizme kazandırıldı.

Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliklerinin yanı sıra Muğla, zengin yöresel yemek kültürü, balıkları ve çeşit çeşit gözlemeleriyle de ziyaretçilerine değişik seçenekler sunuyor.

Ege Bölgesi’nin tarihi ve doğasıyla göz dolduran kentlerinden Manisa, ünlü mesir macunu, “Ağlayan Kaya Niobe” ve Spil Dağı’ndaki turizm çeşitliliğiyle farklı tatil seçenekleri arayanlara hitap ediyor.

Yunanistan’ın Teselya Bölgesi’ndeki Pelion Dağı civarında yaşayan ve daha sonra bölgeye göç eden Magnetler tarafından kurulduğu tahmin edilen Manisa, 1437-1595 yılları arasında Osmanlı şehzadelerinin saltanat tecrübesi kazandıkları, Batı Anadolu bölgesinin en önemli siyasi merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Osmanlıların ildeki etkisi, ünlü mesir macunuyla bugüne kadar taşınmıştır. 41 çeşit baharatın karılmasından oluşan ve çeşitli hastalıklara iyi geldiği söylenen mesir macunu, her yıl Sultan Camii’nin minare ve kubbelerinden halka saçılarak, yüzlerce yıllık gelenek halen sürdürülüyor.

Manisa’da Merkez ilçenin güneyinde yer alan ve 1969’da milli park ilan edilen Spil Dağı, bungalov ve dağ evleriyle kış ve yaz turizmine olanak veriyor. Dağcılık sporuna uygun olan, önemli bir rekreasyon alanı niteliği taşıyan ve bünyesinde çok sayıda endemik bitki türünü barındıran Spil Dağı, hüzün dolu bir efsaneye de tanıklık ediyor. Yakından bakıldığında doğal bir kaya oluşumu, batı yönünden biraz uzaklaşılarak bakıldığındaysa gözlerinden yaş akan bir kadın başı şeklinde görünen Ağlayan Kaya Niobe, kentin en fazla ziyaret edilen yerlerinden birini oluşturuyor.

Samara kentinde 1899 yılında doğan ve Cumhuriyet dönemi başlarında Manisa’ya gelerek kentin yeşillendirilmesine önemli katkılarda bulunanAhmet Bedevi, Manisa Tarzanı olarak tanınmaktadır. Kentin tarihinde önemli bir yer tutan Manisa Tarzanı, şehit merkezindeki anıtı ve kitaplardaki hikayesiyle yaşatılmaya çalışılmaktadır.

UŞAK’IN GÖZDESİ: KARUN HAZİNELERİ

Karun Hazineleri’ne ev sahipliği yapan Uşak, bu zenginliklerini Arkeoloji Müzesi’nde koruyor. M.Ö. 560-546 yılları arasında ülkesini yöneten Karun isimli kralın dönemine ait hazine, bir dönem yurtdışına kaçırılmış ve mahkeme yoluyla geri getirildi. 450 parçadan oluşan Karun Hazineleri, altın, gümüş, bronz ve mermerden yapılmıştır
Kurtuluş Savaşı’nda Yunan Kumandan Trikopis’in kılıcını Atatürk’e teslim ettiği yer olan Etnografya Müzesi’nde, Atatürk’e ait pek çok eser, Kurtuluş Savaşı’ndaki istilacıların zulümlerini gösteren fotoğraflarla Uşak yöresine ait halı ve kilim gibi eserler bulunmaktadır.

Tarihi köprüleri, camileri, hanları ve türbeleriyle de dikkat çeken Uşak’ta Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan Aybey, Işık, Karaağaç ve Kurtuluş mahallelerindeki evler, kentin diğer önemli özelliğini yansıtıyor.

Kaplıcaları, 7 kilometrelik uzunluğuyla ABD’deki Arizona kanyonlarından sonra dünyanın ikinci büyük kanyonu niteliğini taşıyan Ulubey Kanyonları ve mesire yerleriyle de isminden sıkça söz ettiren Uşak, sağlık turizmi deyince akla ilk gelen iller arasına girmiştir.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
24B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
25B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
LAL
Üst