Dizüstü PC 40 yaşında

sevdaL Sustuklarım Büyür İçimde
Dizüstü PC 40 yaşında


Teknolojinin kucağımıza kadar çıkmış hali dizüstü bilgisayarlar bugün 40 yaşına girdi.



Bilgisayar denen nesneyi çantamıza, oradan da çıkmamacasına hayatımıza sokan dizüstü/taşınabilir bilgisayar teknolojisi, bugün 40 yaşına girdi. Ancak dizüstü bilgisayarlarla geçen dönemimiz dört onyılı bulmuş olmasına rağmen, cihazların hala katedecek bayağı yolu var.

İlk taşınır bilgisayar fikri, Xerox PARC bilgisayar mühendisi Alan Kay'den çıktı. Kay, bu fikri, bilgisayarların onlarca kilo ağırlığında, delikli kart yiyen canavarlar olduğu 1968 yılında bulmuştu. Kay'e göre bilgisayar en fazla bir kilo ağırlığında, ince bir nesne olmalı ve işleri bir nebze kolaylaştırmak için insanları zorlamaktansa, insan çabalarının etkinliğini artırmalıydı. Kay, ilk olarak iki çocuğu büyükçe birer kitap boyunda, tablet şeklinde bilgisayarlarla oynarken çizdiği eskizden yola çıkarak maketler yaptı.
Bunlar, hangi boy ve ağırlıktaki taşınabilir bilgisayarların işlevsel olduğunu anlamak için kartondan yapılıp içine kurşun ağırlıklar doldurulan çeşitli boylarda karton kutulardan oluşuyordu. Kay'e göre bir şeyin "taşınabilir" olması, kaldırılıp başka bir yere konabilmesi değil, çantada ya da elde başka nesnelerin de taşınmasına yer bırakması anlamına geliyordu. Ayrıca, 1 milyon piksel gösterebilme kapasitesine sahip olmalıydı. Kay, bu özellikleri "Dynabook" adı altında bir rapor halinde Xerox'a sunduğında, günün teknolojisi düşünülerek cihaz biraz daha büyütülüp ağırlaştırılmıştı. Ancak, Kay'in bir dizüstü bilgisayarın boyu ve kapasitesi konusundaki ilk tespitleri hala geçerliliğini koruyor.

Bundan 13 yıl sonra, 1981'de çıkan ilk "taşınabilir" bilgisayar olan Osborne 1'in, Alan Kay'in fikirleriyle pek ilgisi yoktu. Sadece 5 inçlik bir CRT ekrana sahip olan cihazın ağırlığı 11 kiloya yakındı. Aynı yıl piyasaya sürülen ilk "dizüstü" bilgisayar Epson HX-20'nin ise boyu bir A4 kağıt kadar, ağırlığı mantıklı 1.6 kg. gibi mantıklı bir miktardı, ancak ekranı hesap makinesi kadardı. Ertesi yıl ise kapaklı tasarıma sahip ilk dizüstü, GRiD Compass 1100 oldu. Bu cihazların fiyatları, stratosferi zorluyordu. Taşınır bilgisayarlar çok uzun süre boyunca zengin işadamlarının oyuncağı ya da yüksek teknolojiye ihtiyacı olan şirketlerin lüksü olarak kaldı. Alan Kay'in düşlediği yaygınlığa ulaşması, hayli yeni bir hadise.

Son zamanlarda hayli evrim geçiren ve 1 kg.a kadar hafiflemeyi başaran günümüzün dizüstü bilgisayarları, hala Kay'i tatmin etmekten çok uzak. Kay, geçtiğimiz yıldan beri piyasayı esir eden mini dizüstüleri, işlevleri daha küçük cihazlar (akıllı telefonlar, avuçiçi bilgisayarlar) tarafından yerine getirilebildiği için "ziyanlık" olarak niteliyor. Kay ayrıca "her web tarayıcısı kullandığında yüzünün asıldığını, bu işin daha insan odaklı, kullanıcı dostu yolları olduğunu ama yazılımcıların sanki bilerek bunlardan kaçındığını" belirtiyor. Yani "insan çabasının etkinliğini artırmak" konusunda da başarıya ulaşılamadı. Kay'e son zamanlarda gerek boyutu, gerek arayüzüyle en çok umut veren cihaz ise OLPC XO.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
3
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
13B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
33B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
45B
Üst