Daum ve açtığı yaralar
Bu sezon geride kalan 8 haftada öyle şeylere şahit oldum ki, resmen dejavu oldum. Fenerbahçe teknik direktörü olarak, kendi öz evladı Aykut Kocaman'ı takımın başına geçirmiş, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Ergen Oğlanlar'a (Young Boys) elenmiş, UEFA Avrupa Liginde de PAOK gibi bir takıma elenmiş, ligde de Trabzon ve Kayserispor yenilgileri almış. Herkes "Aykut Kocaman gitsin! Aykutta hoca mı? Daum'un kuyusunu kazdı!" gibi şeylerle, Kocaman'ı yerin dibine sokmuş. Görünüş itibariyle Aykut Kocaman çok başarısız(!)
Ama olaylara birde şurdan bakalım; 2006 sezonu Daum son haftaya lider girmiş, herkes şampiyonluğu bekliyor ama son dakikada Fenerbahçe şampiyonluğu kaçırıyor! Sonuç, koca bir hüsran! Daum kovuluyor ve Fenerbahçe camiası yönetiminden, taraftarına, futbolcusuna kadar boşlukta. Ertesi sezon kulübün 100.yılı ama sezon planlaması yapılamıyor, çünkü Dünya Kupası var. Transfer falan askıda bekliyor. Başkan istifa etmiş, ama ikna edilip geri döndürülmüş. Zico diye bir adam alınıyor, herkes onu efsane yıldız olarak çok yakından tanıyor, ama teknik direktör olarak koca bir soru işareti???
Fenerbahçe Zico ile sezona başlıyor, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Dinamo Kiev'e eleniyor. Transferler yapılmamış, Anelka takımdan kopmuş! Takımın 100.yılı ama Şampiyonlar Ligi yok! Aziz başkan hemen bir manevrayla Şampiyonlar Ligine katılamayan takıma yıldız transferi olarak, Kezman'ı transfer ediyor. Ligin başında Fenerbahçe puan kayıpları yaşıyor. Basında hemen Stajer Zico yaftaları. Ama o Zico o sezon takımı 100. yılda şampiyon yapıyor ve ertesi sene o müthiş Şampiyonlar Ligi başarısının altına imzasını atıyordu.
Bu niye anlattım? Bu seneki durumda Zico'nun başarıları hariç(Aykut'un başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek), bu durumla birebir örtüşüyor. Yine son dakikada kaçan şampiyonluk, (hatta üstüne birde anons skandalı) camia olarak ruhsal çöküş, CL'ye erken havlu, lig başlangıcındaki puan kayıpları ve yapılan geç transferler.
Bir tek başarı eksik, ama bunun için Aykut Kocaman'a sabır gösterip, fırsat vermek şart. Daum Fenerbahçe taraftarının bağrında asla kapanmayacak derin yaralar açmıştır. Bu yazımda kaybettiği kupa finallerine hiç değinmiyorum bile, orasını herkes biliyor, Daum final özürlüdür.
Geçenlerde, Fenerbahçe Batman'da bir organizasyona katıldı. Hemen aklıma geçen seneki Fenerbahçe'nin Rize'de katıldığı stad açılışı maçı aklıma geldi. Fenerbahçe kadrosunda o gün, sadece bir oyuncu altyapıdan kadroda, oda 86. dakikada oyuna giriyor. Ama Batman'da sahada bir çok A2 altyapı oyuncusu oynuyor.
Üstelik bunlardan Okan Alkan denen adama bu sezon bir maçta ilk onbir şansı verilmiş, bir tanesi Gökay'a da iki maçta ikinci yarıda elle tutulur bir zamanda oynama fırastı verilmiş. Mert Günok'a değinmiyorum bile. Bunlar bile Aykut Kocaman'ın arkasında neden durduğumun bir numaralı cevabı.
Aykut Kocaman bu sene bizi şampiyon yapmasa bile, ben bu adamın arkasındayım arkadaş. Sırf o gençlere verdiği fırsat için bile bu desteği hakediyor. Bazılarının dahi dediği adamın açtığı yaralar kadar, yüreğimde ve ruhumda bir yara açamaz Aykut Hoca. Bazıları son haftaya bu adam lider girebiliyorsa, bu adam bizi tepede tutuyor demektir ve başarılıdır tezini savunsa da ben bir taraftar olarak, son hafta şampiyonluğu kaybedip, ele güne rezil olmaktansa, ligin ortasında, hatta başında şampiyonluğa havlu atmayı tercih ederim. Daum bende, hep finalleri kaybetmiş, bize hüsran yaşatmış bir hoca olarak hatırıma gelecek. Bir de tazminatını almak için, kırk takla atan esnaf olarak hatırlayacağım....
Ömer
Ama olaylara birde şurdan bakalım; 2006 sezonu Daum son haftaya lider girmiş, herkes şampiyonluğu bekliyor ama son dakikada Fenerbahçe şampiyonluğu kaçırıyor! Sonuç, koca bir hüsran! Daum kovuluyor ve Fenerbahçe camiası yönetiminden, taraftarına, futbolcusuna kadar boşlukta. Ertesi sezon kulübün 100.yılı ama sezon planlaması yapılamıyor, çünkü Dünya Kupası var. Transfer falan askıda bekliyor. Başkan istifa etmiş, ama ikna edilip geri döndürülmüş. Zico diye bir adam alınıyor, herkes onu efsane yıldız olarak çok yakından tanıyor, ama teknik direktör olarak koca bir soru işareti???
Fenerbahçe Zico ile sezona başlıyor, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Dinamo Kiev'e eleniyor. Transferler yapılmamış, Anelka takımdan kopmuş! Takımın 100.yılı ama Şampiyonlar Ligi yok! Aziz başkan hemen bir manevrayla Şampiyonlar Ligine katılamayan takıma yıldız transferi olarak, Kezman'ı transfer ediyor. Ligin başında Fenerbahçe puan kayıpları yaşıyor. Basında hemen Stajer Zico yaftaları. Ama o Zico o sezon takımı 100. yılda şampiyon yapıyor ve ertesi sene o müthiş Şampiyonlar Ligi başarısının altına imzasını atıyordu.
Bu niye anlattım? Bu seneki durumda Zico'nun başarıları hariç(Aykut'un başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek), bu durumla birebir örtüşüyor. Yine son dakikada kaçan şampiyonluk, (hatta üstüne birde anons skandalı) camia olarak ruhsal çöküş, CL'ye erken havlu, lig başlangıcındaki puan kayıpları ve yapılan geç transferler.
Bir tek başarı eksik, ama bunun için Aykut Kocaman'a sabır gösterip, fırsat vermek şart. Daum Fenerbahçe taraftarının bağrında asla kapanmayacak derin yaralar açmıştır. Bu yazımda kaybettiği kupa finallerine hiç değinmiyorum bile, orasını herkes biliyor, Daum final özürlüdür.
Geçenlerde, Fenerbahçe Batman'da bir organizasyona katıldı. Hemen aklıma geçen seneki Fenerbahçe'nin Rize'de katıldığı stad açılışı maçı aklıma geldi. Fenerbahçe kadrosunda o gün, sadece bir oyuncu altyapıdan kadroda, oda 86. dakikada oyuna giriyor. Ama Batman'da sahada bir çok A2 altyapı oyuncusu oynuyor.
Üstelik bunlardan Okan Alkan denen adama bu sezon bir maçta ilk onbir şansı verilmiş, bir tanesi Gökay'a da iki maçta ikinci yarıda elle tutulur bir zamanda oynama fırastı verilmiş. Mert Günok'a değinmiyorum bile. Bunlar bile Aykut Kocaman'ın arkasında neden durduğumun bir numaralı cevabı.
Aykut Kocaman bu sene bizi şampiyon yapmasa bile, ben bu adamın arkasındayım arkadaş. Sırf o gençlere verdiği fırsat için bile bu desteği hakediyor. Bazılarının dahi dediği adamın açtığı yaralar kadar, yüreğimde ve ruhumda bir yara açamaz Aykut Hoca. Bazıları son haftaya bu adam lider girebiliyorsa, bu adam bizi tepede tutuyor demektir ve başarılıdır tezini savunsa da ben bir taraftar olarak, son hafta şampiyonluğu kaybedip, ele güne rezil olmaktansa, ligin ortasında, hatta başında şampiyonluğa havlu atmayı tercih ederim. Daum bende, hep finalleri kaybetmiş, bize hüsran yaşatmış bir hoca olarak hatırıma gelecek. Bir de tazminatını almak için, kırk takla atan esnaf olarak hatırlayacağım....
Ömer
