M
Misafir
Canlıların sınıflandırılması ve biyolojik çeşitlilik
Canlıları, benzerlik ve akrabalık derecelerine göre gruplara ayırmaya sınıflandırma denir.
2 tiptir.a) Suni b) Doğal
1) Suni (Ampirik) Sınıflandırma
Canlıların dış görünüşlerine ve yaşadığı ortama bakılarak yapılan sınıflandırmadır.
Aristtarafından yapılmıştır.
Canlılar Bitkiler a) Otlar b) Çalılar c) Ağaçlar
Hayvanlar a) Havada b) Karada c) Suda
Yaşayanlar Yaşayanlar Yaşayanlar
Dış görünüş dikkate alındığından nitel gözlemlere dayalı bir sınıflandırmadır.
Suni sınıflandırmada analog organlar dikkate alınır.
Analog organlar; yapıları farklı ama görevleri (yaptıkları işleri) aynı olan organlardır.Analog organları analoji inceler.
Örnek : Kuşun kanadı – Arı kanadı – Sinek kanadı
2) Doğal (Filogenetik) Sınıflandırma
Canlıların organ yapılarının benzerliğine, dolayısıyla evrimsel akrabalıklarına bakılarak yapılan sınıflandırmadır.
Doğal sınıflandırmada homolog organlar dikkate alınır.
Homolog organlar; yapıları aynı ama görevleri farklı olan organlardır.Homolog organları homoloji inceler.
Örnek : İnsanın kolu – Kuşun kanadı – Balinanın yüzgeci
Organları homolog olan canlılar akrabadırlar.Akraba canlıların proteinlerindeki aminasit dizilişleri, embriyonik gelişim evreleri, boşaltım artıkları da benzerdir.
Nicel gözlemlere dayanır.
Canlıların sınıflandırılmasında temel alınan bazı özellikler :
Hücre tipi ve sayısı (Ökaryot – Prokaryot) (Hücresel organizasyon)
Embriytabakalarının sayısı (Endoderm – Mezoderm – Ektoderm)
Embriyonik örtülerin bulunuşu (Vitellus – Koryon – Amniyon – Allontois)
Vücut boşluğu tipleri (Gastrovasküler – Sölom)
Simetri şekilleri (Bileteral – Işınsal)
Vücutta segmentlerin bulunuşu (Benzer parça)
İskeletin bulunuşu (varsa kıkırdak veya kemik)
Azotlu boşaltım maddelerinin benzerliği (NH3 – Üre – Ürik Asit)
DNA’ daki baz dizilişi
Sistemlerin varlığı (Sindirim, solunum, dolaşım vs.)
SINIFLANDIRMA BİRİMLERİ
Sınıflandırmanın en küçük birimi türdür.
Alem
Regnum Hayvanlar
Şube Filum Omurgalılar
Sınıf Clasis Memeliler
Takım OrdEtçiller
Aile Familya Kedigiller
Cins Genus Kedi
Tür Species Ev Kedisi
İlk tür kavramını John Ray kullanmıştır.Ray’ e göre ortak ataları olan benzer bireyler topluluğuna tür denir.
Bugünkü anlamda tür; ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer organlara sahip, yalnızca kendi aralarında üreyebilen ve kısır olmayan döller meydana getiren canlıların oluşturduğu topluluktur.
At ile eşek birbiriyle çiftleşebilmesine rağmen yavruları olan katırın kısır olmasından dolayı farklı tür olarak alınır.
Ayrıca katır tür olmadığından dolayı sistematikte yeri yoktur.
Kurt ile köpeğin çiftleşmesinden oluşan kurt köpeği üreyebildiği halde kurt ve köpek farklı türdendir.
Bilimsel anlamda ilk sınıflandırmayı Carl Linne yapmıştır.
Aynı türden olan canlıların; kromozom sayıları, yaşama ortamları, boşaltım ürünleri, embriyonik gelişimleri aynıdır.Protein yapıları ise bir başka canlıya göre birbirine daha çok benzer.
Aynı türün bütün bireylerinin kromozom sayısı aynıdır..Ama kromozom sayısı ayı olan iki canlı aynı türden olmayabilir.
Örnek : İnsan=46 kromozom ; Moli balığı=46 kromozom
Türler yaşadıkları ortamlara adapte olduklarından çeşitlilik gösterebilir.
Örnek : Irklar
Bir canlının embriyonik gelişimi sırasında önce şube özellikleri, en son ise tür özellikleri ortaya çıkar.
Türler iki kelimeyle, diğer birimler tek kelimeyle adlandırılırlar.
Tür isminde ilk kelime cins ismi olup, ilk harfi büyük yazılır.İkinci isim ise türün tamamlayıcısıdır.
Felis domesticus Ev kedisi
Cins adı Tanımlayıcı ad
CANLILAR
PROKARYOTLAR ÖKARYOTLAR
Monera Alemi Protistalar Fungiler Bitkiler Hayvanlar
A) PROKARYOT CANLILAR (Monera Alemi)
Tamamı tek hücreli, basit yapılı canlılardır.
Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri yoktur. Protistlerden bu yönleriyle ayrılırlar.
1) Bakteriler 2) Mavi-Yeşil algler 3) Virüsler
1) Bakteriler
Ribozom hariç organelleri yoktur.
Bütün bakterilerde hücre zarı ve hücre çeperi bulunur. Çeperin yapısında karbonhidrat, protein ve yağ bulunur.Bazı bakterilerde ise çepere ek olarak polisakkaritlerden meydana gelmiş kapsül bulunur.
Hücre zarından oluşan mesozomları vardır.Mesozom, solunum enzimlerinin kullanılarak enerjinin üretildiği yerdir.
Fotosentez yapan bakterilerde hücre zarının sitoplazma içinde kıvrımlar yapmasıyla oluşan tilakoidler ve bunların içinde de klorofil bulunur.
Kalıtım maddesi DNA’ dır ve halkasaldır.Proteinle kaplı değildir.
Her yerde yaşayabilirler.En çok et suyu ve ağarlı besin ortamlarında çoğalırlar.
Depmaddesi glikojendir.
Şekillerine göre; küre, çubuk, virgül, spiral
Gram boyasına göre; gram(+) , gram(-)
Solunumlarına göre; Aeroblar, Anaeroblar, Fakültatifler
Beslenmelerine göre;
a) Saprofitler : Organik maddeleri inorganik maddelere dönüştürürler.Sonuçta besin ve enerji elde edilir.Tabiattaki C, P ve N döngüsünde görevlidirler.Ensim sistemleri iyi gelişmiştir.
b) Parazitler : Sindirim enzimleri olmadığı için başka bir canlıya ihtiyaç duyarlar. Hastalık yapanlarına patojen bakteriler denir.
c) Fotosentetikler : Sitoplazmalarında serbest klorofil taşırlar.Hidrojen kaynağı olarak H2O, H2S ve H2 gibi maddeleri kullanırlar.Aerob, Anaerob ya da fakültatif olabilirler.
d) Kemosentetikler : Organik maddelerin sentezi için gerekli olan enerjiyi inorganik maddelerin oksidasyonundan (oksitlenmesinden) temin eder. Işık ve klorofil gerekli değildir.Nitrit, nitrat, demir ve kükürt bakterileri kemosentetiktirler. Kemosentez sonucu:
1) Bazı zararlı maddeler ortadan kaldırılır.
2) Bitkilerin alabileceği tuzlar oluşturulur.
3) Kimyasal enerji kazanılır.
4) Organik besin sentezlenir.
Üremelerine göre ;
a) Bölünerek : Bütün bakterilerin esas üreme şeklidir.Amitoz şeklinde uygun bir ortamda 20 dakikada bir bölünürler.
b) Sporla : Bazı bakteriler ortam şartları bozulunca endospor oluştururlar.Endospor kalıtım materyallerinin çok az bir sitoplazmayla beraber, sert bir çeperle çevrilmiş halidir. Endosporlarda metabolik faaliyetler minimum seviyededir.
c) Konjugasyon : DNA yapısı farklı iki bakteri yan yana gelerek aralarında geçici bir zardan köprü oluştururlar.Bu köprü aracılığı ile DNA parçaları değiştirilir.
Bakterilerin çoğu tüketicidir.
2) Mavi-Yeşil Algler
Fotosentez yaparlar ama kloroplastları yoktur.
Tatlı su birikintilerinde ve göllerde yaşarlar.
Sitoplazmalarında yeşil renkli klorofil pigmenti ve mavi renkli fikosiyanin pigmenti bulunur.
Yapışkan, jelatinimsi bir dış kılıf ile örtülüdür.
3) Virüsler
Protein kılıf ve bir nükleik asitten meydana gelir.Bu yapıya nükleoprotein denir.
Virüsün protein kılıfına kapsid, kılıfı oluşturan parçalara kapsomer, yönetici molekülüne ise genom denir.
Sitoplazmaları yoktur.
Enzim sistemleri olmadığından hücre içi mecburi parazittirler.
Enzim sistemleri olmadığından antibiyotiklerden etkilenmezler.
En küçük organizmalardır.
Hücre dışında kristal yapıda bulunurlar.
Özel dokularda çoğalırlar.Her virüsün çoğaldığı belli bir hücre çeşidi vardır. Bunun sebebi ise hücre zarındaki glikoproteinlerin virüslerle birleşebilme özelliği olmasındandır.
Virüsler yüksek sıcaklık, ortam pH ı ve radyoaktif ışınlardan etkilenir ve ölürler.
3 tiptir.
a) Bitkisel Virüsler : Kalıtım materyali hepsinde RNA dır. Tütün, patates, marul, mozaik virüsleri örnek olarak verilebilir.
b) Hayvansal virüsler : Kalıtım materyali bazılarında DNA, bazılarında ise RNA dır.Grip, kızamık, kabakulak, suçiçeği, sarı humma, çocuk felci, uçuklar, siğiller ve aids örnek verilebilir.
c) Bakteriyofaj : Kalıtım maddesi DNA’ dır.
Sarı humma virüsleri karaciğerde; kuduz virüsleri beyin ve omurilikte ; çiçek, kızamık ve siğil virüsleri deride çoğalırlar.
Hücreler virüslere karşı interferon salgılar.İnterferon, hücrelerin virüslere karşı ürettikleri bağışıklık maddesidir.Bu nedenle kabakulak, kızamık gibi hastalıkları geçirenler kolay kolay bu hastalıklara yakalanmazlar.
Retrovirüsler; RNA bulundururlar.Hücre içine girdiklerinde önce özel bir enzimle (Reverztranskriptoz) RNA’ yı çift zincirli DNA’ ya dönüştürür.Sonra ise hücre DNA’ sını ele geçirerek işini yaptırır ve hücrenin kanserli hücreye dönmesine sebep olur.
Canlı bir hücreye giren virüs şu etkilerden birini gerçekleştirir.
Hücre içinde çoğalarak hücrenin parçalanmasına sebep olmasına lizis denir.
Hücrenin DNA sına yapışarak hücrenin şeklinin değişmesine sebep olmasına transformasyon denir.
Hücrenin aşırı ve düzensiz bir şekilde çoğalmasına sebep olmasına reprodüksiyon denir.
Virüsün canlılık özellikleri
Yönetici molekül taşırlar.
Çoğalırlar.
Enzim bulundururlar.
Özel protein yapıları vardır.
Virüsün cansızlık özellikleri
Kristalleşirler.
Sitoplazmaları yoktur.
Hücre zarı ve ribozomları yoktur.
Metabolik reaksiyonları yapamazlar.
Canlıları, benzerlik ve akrabalık derecelerine göre gruplara ayırmaya sınıflandırma denir.
2 tiptir.a) Suni b) Doğal
1) Suni (Ampirik) Sınıflandırma
Canlıların dış görünüşlerine ve yaşadığı ortama bakılarak yapılan sınıflandırmadır.
Aristtarafından yapılmıştır.
Canlılar Bitkiler a) Otlar b) Çalılar c) Ağaçlar
Hayvanlar a) Havada b) Karada c) Suda
Yaşayanlar Yaşayanlar Yaşayanlar
Dış görünüş dikkate alındığından nitel gözlemlere dayalı bir sınıflandırmadır.
Suni sınıflandırmada analog organlar dikkate alınır.
Analog organlar; yapıları farklı ama görevleri (yaptıkları işleri) aynı olan organlardır.Analog organları analoji inceler.
Örnek : Kuşun kanadı – Arı kanadı – Sinek kanadı
2) Doğal (Filogenetik) Sınıflandırma
Canlıların organ yapılarının benzerliğine, dolayısıyla evrimsel akrabalıklarına bakılarak yapılan sınıflandırmadır.
Doğal sınıflandırmada homolog organlar dikkate alınır.
Homolog organlar; yapıları aynı ama görevleri farklı olan organlardır.Homolog organları homoloji inceler.
Örnek : İnsanın kolu – Kuşun kanadı – Balinanın yüzgeci
Organları homolog olan canlılar akrabadırlar.Akraba canlıların proteinlerindeki aminasit dizilişleri, embriyonik gelişim evreleri, boşaltım artıkları da benzerdir.
Nicel gözlemlere dayanır.
Canlıların sınıflandırılmasında temel alınan bazı özellikler :
Hücre tipi ve sayısı (Ökaryot – Prokaryot) (Hücresel organizasyon)
Embriytabakalarının sayısı (Endoderm – Mezoderm – Ektoderm)
Embriyonik örtülerin bulunuşu (Vitellus – Koryon – Amniyon – Allontois)
Vücut boşluğu tipleri (Gastrovasküler – Sölom)
Simetri şekilleri (Bileteral – Işınsal)
Vücutta segmentlerin bulunuşu (Benzer parça)
İskeletin bulunuşu (varsa kıkırdak veya kemik)
Azotlu boşaltım maddelerinin benzerliği (NH3 – Üre – Ürik Asit)
DNA’ daki baz dizilişi
Sistemlerin varlığı (Sindirim, solunum, dolaşım vs.)
SINIFLANDIRMA BİRİMLERİ
Sınıflandırmanın en küçük birimi türdür.
Alem
Regnum Hayvanlar
Şube Filum Omurgalılar
Sınıf Clasis Memeliler
Takım OrdEtçiller
Aile Familya Kedigiller
Cins Genus Kedi
Tür Species Ev Kedisi
İlk tür kavramını John Ray kullanmıştır.Ray’ e göre ortak ataları olan benzer bireyler topluluğuna tür denir.
Bugünkü anlamda tür; ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer organlara sahip, yalnızca kendi aralarında üreyebilen ve kısır olmayan döller meydana getiren canlıların oluşturduğu topluluktur.
At ile eşek birbiriyle çiftleşebilmesine rağmen yavruları olan katırın kısır olmasından dolayı farklı tür olarak alınır.
Ayrıca katır tür olmadığından dolayı sistematikte yeri yoktur.
Kurt ile köpeğin çiftleşmesinden oluşan kurt köpeği üreyebildiği halde kurt ve köpek farklı türdendir.
Bilimsel anlamda ilk sınıflandırmayı Carl Linne yapmıştır.
Aynı türden olan canlıların; kromozom sayıları, yaşama ortamları, boşaltım ürünleri, embriyonik gelişimleri aynıdır.Protein yapıları ise bir başka canlıya göre birbirine daha çok benzer.
Aynı türün bütün bireylerinin kromozom sayısı aynıdır..Ama kromozom sayısı ayı olan iki canlı aynı türden olmayabilir.
Örnek : İnsan=46 kromozom ; Moli balığı=46 kromozom
Türler yaşadıkları ortamlara adapte olduklarından çeşitlilik gösterebilir.
Örnek : Irklar
Bir canlının embriyonik gelişimi sırasında önce şube özellikleri, en son ise tür özellikleri ortaya çıkar.
Türler iki kelimeyle, diğer birimler tek kelimeyle adlandırılırlar.
Tür isminde ilk kelime cins ismi olup, ilk harfi büyük yazılır.İkinci isim ise türün tamamlayıcısıdır.
Felis domesticus Ev kedisi
Cins adı Tanımlayıcı ad
CANLILAR
PROKARYOTLAR ÖKARYOTLAR
Monera Alemi Protistalar Fungiler Bitkiler Hayvanlar
A) PROKARYOT CANLILAR (Monera Alemi)
Tamamı tek hücreli, basit yapılı canlılardır.
Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri yoktur. Protistlerden bu yönleriyle ayrılırlar.
1) Bakteriler 2) Mavi-Yeşil algler 3) Virüsler
1) Bakteriler
Ribozom hariç organelleri yoktur.
Bütün bakterilerde hücre zarı ve hücre çeperi bulunur. Çeperin yapısında karbonhidrat, protein ve yağ bulunur.Bazı bakterilerde ise çepere ek olarak polisakkaritlerden meydana gelmiş kapsül bulunur.
Hücre zarından oluşan mesozomları vardır.Mesozom, solunum enzimlerinin kullanılarak enerjinin üretildiği yerdir.
Fotosentez yapan bakterilerde hücre zarının sitoplazma içinde kıvrımlar yapmasıyla oluşan tilakoidler ve bunların içinde de klorofil bulunur.
Kalıtım maddesi DNA’ dır ve halkasaldır.Proteinle kaplı değildir.
Her yerde yaşayabilirler.En çok et suyu ve ağarlı besin ortamlarında çoğalırlar.
Depmaddesi glikojendir.
Şekillerine göre; küre, çubuk, virgül, spiral
Gram boyasına göre; gram(+) , gram(-)
Solunumlarına göre; Aeroblar, Anaeroblar, Fakültatifler
Beslenmelerine göre;
a) Saprofitler : Organik maddeleri inorganik maddelere dönüştürürler.Sonuçta besin ve enerji elde edilir.Tabiattaki C, P ve N döngüsünde görevlidirler.Ensim sistemleri iyi gelişmiştir.
b) Parazitler : Sindirim enzimleri olmadığı için başka bir canlıya ihtiyaç duyarlar. Hastalık yapanlarına patojen bakteriler denir.
c) Fotosentetikler : Sitoplazmalarında serbest klorofil taşırlar.Hidrojen kaynağı olarak H2O, H2S ve H2 gibi maddeleri kullanırlar.Aerob, Anaerob ya da fakültatif olabilirler.
d) Kemosentetikler : Organik maddelerin sentezi için gerekli olan enerjiyi inorganik maddelerin oksidasyonundan (oksitlenmesinden) temin eder. Işık ve klorofil gerekli değildir.Nitrit, nitrat, demir ve kükürt bakterileri kemosentetiktirler. Kemosentez sonucu:
1) Bazı zararlı maddeler ortadan kaldırılır.
2) Bitkilerin alabileceği tuzlar oluşturulur.
3) Kimyasal enerji kazanılır.
4) Organik besin sentezlenir.
Üremelerine göre ;
a) Bölünerek : Bütün bakterilerin esas üreme şeklidir.Amitoz şeklinde uygun bir ortamda 20 dakikada bir bölünürler.
b) Sporla : Bazı bakteriler ortam şartları bozulunca endospor oluştururlar.Endospor kalıtım materyallerinin çok az bir sitoplazmayla beraber, sert bir çeperle çevrilmiş halidir. Endosporlarda metabolik faaliyetler minimum seviyededir.
c) Konjugasyon : DNA yapısı farklı iki bakteri yan yana gelerek aralarında geçici bir zardan köprü oluştururlar.Bu köprü aracılığı ile DNA parçaları değiştirilir.
Bakterilerin çoğu tüketicidir.
2) Mavi-Yeşil Algler
Fotosentez yaparlar ama kloroplastları yoktur.
Tatlı su birikintilerinde ve göllerde yaşarlar.
Sitoplazmalarında yeşil renkli klorofil pigmenti ve mavi renkli fikosiyanin pigmenti bulunur.
Yapışkan, jelatinimsi bir dış kılıf ile örtülüdür.
3) Virüsler
Protein kılıf ve bir nükleik asitten meydana gelir.Bu yapıya nükleoprotein denir.
Virüsün protein kılıfına kapsid, kılıfı oluşturan parçalara kapsomer, yönetici molekülüne ise genom denir.
Sitoplazmaları yoktur.
Enzim sistemleri olmadığından hücre içi mecburi parazittirler.
Enzim sistemleri olmadığından antibiyotiklerden etkilenmezler.
En küçük organizmalardır.
Hücre dışında kristal yapıda bulunurlar.
Özel dokularda çoğalırlar.Her virüsün çoğaldığı belli bir hücre çeşidi vardır. Bunun sebebi ise hücre zarındaki glikoproteinlerin virüslerle birleşebilme özelliği olmasındandır.
Virüsler yüksek sıcaklık, ortam pH ı ve radyoaktif ışınlardan etkilenir ve ölürler.
3 tiptir.
a) Bitkisel Virüsler : Kalıtım materyali hepsinde RNA dır. Tütün, patates, marul, mozaik virüsleri örnek olarak verilebilir.
b) Hayvansal virüsler : Kalıtım materyali bazılarında DNA, bazılarında ise RNA dır.Grip, kızamık, kabakulak, suçiçeği, sarı humma, çocuk felci, uçuklar, siğiller ve aids örnek verilebilir.
c) Bakteriyofaj : Kalıtım maddesi DNA’ dır.
Sarı humma virüsleri karaciğerde; kuduz virüsleri beyin ve omurilikte ; çiçek, kızamık ve siğil virüsleri deride çoğalırlar.
Hücreler virüslere karşı interferon salgılar.İnterferon, hücrelerin virüslere karşı ürettikleri bağışıklık maddesidir.Bu nedenle kabakulak, kızamık gibi hastalıkları geçirenler kolay kolay bu hastalıklara yakalanmazlar.
Retrovirüsler; RNA bulundururlar.Hücre içine girdiklerinde önce özel bir enzimle (Reverztranskriptoz) RNA’ yı çift zincirli DNA’ ya dönüştürür.Sonra ise hücre DNA’ sını ele geçirerek işini yaptırır ve hücrenin kanserli hücreye dönmesine sebep olur.
Canlı bir hücreye giren virüs şu etkilerden birini gerçekleştirir.
Hücre içinde çoğalarak hücrenin parçalanmasına sebep olmasına lizis denir.
Hücrenin DNA sına yapışarak hücrenin şeklinin değişmesine sebep olmasına transformasyon denir.
Hücrenin aşırı ve düzensiz bir şekilde çoğalmasına sebep olmasına reprodüksiyon denir.
Virüsün canlılık özellikleri
Yönetici molekül taşırlar.
Çoğalırlar.
Enzim bulundururlar.
Özel protein yapıları vardır.
Virüsün cansızlık özellikleri
Kristalleşirler.
Sitoplazmaları yoktur.
Hücre zarı ve ribozomları yoktur.
Metabolik reaksiyonları yapamazlar.
Son düzenleme moderatör tarafından: