Atatürk Sevgisiyle ilgili Yazı

Sehbal Üye
Nerede bir güler yüz görsem, nerede bir hummalı çalışma görsem, nerede bir başarıya tanık olsam, nerede bir güzellik görsem, nerede bir kır çiçeği görsem “işte Atatürk” derim hep. Bu sadece benim duygularım değil, O’nun istediklerinin gerçekleşmiş olması bana yaşadığının bir görünüşü gibi gelir. Aylarca bilgisayarımın ekranını dolduran bir resimde Atatürk, kentin gelişmiş bir bölgesindeki bayraklarla donatılmış görünümüne gülümseyerek bakıyordu. O’nun görünümü gülümsemeyle seyretmesi, yurdun gelişmişliğinin yüzüne gülücüklerle yansıması beni de mutlu ediyordu. “İşte sizden bunu istiyorum.” dercesine bakıyordu tebessümle.... Çünkü O, yokluklar içinde, en güç koşullarda, Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştirmişti. Onunla da yetinmemiş Anadolu halkını yüz yıl ileri götürecek devrimlerini yaşama geçirmişti. Şairin deyişiyle Kurtuluş Öncüleri’yle birlikte kimsenin yapamadığını yapmıştı. Sadece kendi ülkesini kurtarmak, kendi ulusunu yüceltmekle kalmamış, yaptıklarıyla dünyaya örnek olmuş, herkesin takdirini ve sevgisini kazanmıştı.

Her on kasımlarda Atamızı anmak, O’nun devrimlerinin toplumumuza kazandırdıklarını anlatmak hepimizin görevi. Çocuğu, genci, yaşlısı, kadını erkeğiyle Türk toplumu bu görevini her yıl artırarak büyük bir coşkuyla yapıyor. Bu sevgi ve coşku seli bazen karşıt düşünce ve görünümlerle gölgelenmeye çalışılsa da çağdaş gelişmeler, Atatürk devrimlerinin ve sevgisinin çoğalarak artması yönündedir. Uzun yıllar süren soğuk savaş dönemlerinde, öznel çıkarlarını korumak amacıyla yurdumuzu kale olarak kullanmaya kalkan yabancı güçler ve onların içimizdeki işbirlikçileri, Atatürk devrimlerinin savunulmasında ve geliştirilmesinde ne kadar engel çıkarmış olsa da, artık yirmi birinci yüzyılda aydınlık güçlerin, ilerici güçlerin önü açılmıştır. Toplumumuzun yetiştirdiği Atatürkçü aydınları karalama dönemi, yetişmiş bilim, kültür, sanat insanımızın bir sokak başında kurşunlanması gerilerde kalmıştır. Bu süreci yaşayan toplumumuz, gerçek Atatürkçülerin, toplumunun kalkınması, aydınlanması için çabalayan devrimci güçlerin ve sadece kendi çıkarları peşinde koşanların, karşı devrimcilerin ayrımına varmıştır. Artık Atatürk devrimlerinin önündeki uluslar arası engel kalkmıştır. Ulusal engeller ise Atatürk devrimlerinin toplumumuza kazandırdığı gelişme ile her zaman saf dışı edilebilecektir. Çocuklarımızın, gençlerimizin, halkımızın coşkularını gözlemleyin. Aydınlık güçlerimizin yılmadan usanmadan Atatürk devrimleri doğrultusundaki çabalarına bakın. Sanatta, edebiyatta, bilimde, kültürde, yaşamın her alanında gece gündüz demeden üreten insanımızı düşünün... Tarladaki amcayı, bir elinde bayrak bir elinde Atatürk’le anne kucağındaki bebeyi, bilgisayarının başında yeni güzellikler yaratma çabası içindeki gençleri, bastonuyla oyunu kullanmaya giden nineyi anımsayın. Akın akın Anıtkabire koşan çocuklarımızı, yurdun her köşesinde; köyünde, kasabasında, kentindeki okullarımızda kutlanan Atatürk haftalarını düşünün... Düşünmekten de öte; sizlerde, bizlerde, toplumun her kesiminde hepimizde bu Atatürk sevgisi olduktan sonra, şairin dediği gibi gelecek; sevginin, Atatürk’ün ve Atatürk devrimlerinin olacaktır.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
20B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
12B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
10B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst