Almanca Bilinmeyen Kelimeler-E

Betül17 denizimsi
Ebbe(-n) f inme;  und Flut gelgit
eben düz, yassı
eben (gerade) demin ; işte; şimdi
Ebene (-n) f ova, yayla; düzlem, alan
ebenfalls dahi, de, keza
Ebenholz n abanoz
ebenso aynı şekilde, aynen; sehr,  viel o kadar, aynı derecede çok
Eber (-) m erkek domuz
ebnen düzlemek
Echo (-s) n yankı
echt öz, halis, gerçekten
Eckball m korner
Ecke (-n) köşe, kenar
eckig köşeli
Eckzahn m köpekdişi
edel asil, soylu
Edel/metall n değerli maden, stein m değerli taş
Efeu (o) m sarmaşık
Effekt (-e) m etki
effekt/iv gerçek, hakiki; voll etkili
EG (=Europäische Gemeinschaft) Avrupa Topluluğu,AT
egal eşit, hep aynı; das ist mir  (benim için)fark etmez
Egge (-n) f tırmık
Egoismus m bencillik; egoizm
egoistisch bencil
ehe –meden önce
Ehe f evlilik; bett n gelin yatağı; bruch m zina; frau f eş, karı
ehelich evlilikle ilgili, meşru
ehemalig eski, önceki
Ehe/ mann m eş, koca; paar n evli çift, karıkoca
eher daha önce, daha ziyade
Ehering m evlilik yüzüğü, alyans
ehrbar namuslu
Ehre (-n) f namus, haysiyet; şan
ehren şereflendirmek
ehren/amtlich fahri; haft namuslu
Ehren/mitglied n fahri üye; sache f namus konusu; wort n namus sözü
Ehr/furcht f saygı, geiz m hırs, gayret
ehr/lich namuslu; samimi; los namussuz, würdig saygıdeğer
Ei (-er) n yumurta; faules  çürük yumurta; hartes  hazırlop yumurta; weiches  rafadan yumurta
Eich/ e (-n) f meşe; el (-n) f palamut; hörnchen (-) n sincap
Eid (-e) m yemin, ant; e-n  leisten and içmek


Eidechse (-n) f kertenkele
eidesstattlich yemin yerine kaim
Eidotter (-) m yumurta sarısı
Eier/ becher m yumurtalık; kuchen m omlet
Eifer (o) m gayret, çaba; sucht (o) f kıskançlık
eifersüchtig kıskanç
eifrig gayretli, ateşli
Eigelb (-) n yumurta sarısı
eigen kendi, özel, ayrı; artig tuhaf, acayip
Eigenbedarf m şahsi ihtiyaç
eigenhändig kendi eliyle
Eigenheim n ev, villa
eigenmächtig keyfi
Eigen/name m özel ad; schaft (-en) f nitelik, özellik
eigen/sinnig inatçı, dik kafalı; tlich asıl, esas, aslında
Eigen/tum (o) n mülk, mal; tümer(in f) m mal sahibi
eigentümlich özel, tuhaf, acayip
Eigentumswohnung f kat mülkiyeti
eignen: sich yaramak (für A –e)
Eil/brief m ekspres mektup; e f acele, tezlik
eil/en acele etmek; koşmak; es eilt aceledir; ig acele
Eilzug m sürat treni
Eimer (-) m kova
ein ,-e bir; ander birbirine, birbirini
einarbeiten b-i bir işe alıştırmak, -e eklemek
einarmig tek kollu , çolak
einatmen nefes ile içine çekmek; nefes almak
Einbahnstrasse f tek yönlü yol
Einband m cilt
Einbauküche f gömme mutfak
einberufen toplantıya çağırmak, davet etmek, askere çağırmak
Einbettzimmer n tek yataklı oda
einbiegen sapmak (in A –e)
einbilden: sich  sanmak, tasavvur etmek
Einbildung f tasavvur, kuruntu, gurur
einbinden Buch ciltlemek
Einblick m bilme, anlayış
einbrechen yarılmak; (zorla) girmek (in A –e)
Ein/brecher m zorlu hırsız; bruch m zorla giriş
ein/bürgern vatandaşlığa kabul etmek; büssen kaybetmek; checken kaydolunmak; dämmen önlemek; deutig açık, belli
eindring/en girmek (in A –e) ; lich etkili, enerjik
Eindruck (¨¨e) m etki
eindrucksvoll etkili, dokunaklı
einer birisi; lei tekdüze; hepsi bir; seits bir taraftan
einfach sade, basit, kolay, yalnız gidiş
Ein/ fahrt f gidiş; fall m fikir, buluş
einfallen yıkılmak, çökmek; istila etmek (in A –e) ; j-m b-in aklına gelm
Einfamilienhaus n tek ailelik ev
einfarbig tek renkli
ein/fassen çerçevelemek; fetten yağlamak
Einfluss (¨sse) m etki
ein/förmig tekdüze;  frieren dondurmak, donmak; fügen katmak, eklemek (in A –e)
Einfuhr f ithal, dış alım; bestimmungen ithalat mevzuatı
einführen ithal etmek; sokmak, yerleştirmek (in A –e)
Einfuhr/genehmigung f ithal lisansı; verbot n ithal yasağı;

zoll m ithal gümrüğü
Eingang m giriş kapısı, geliş
einge/baut gömme; ben daten işlemek, bilgisayara vermek; bildet kendini beğenen
Eingeborene(r) yerli
eingehen Wette –e girmek, gelmek; küçülmek; ölmek; auf A –e razı olmak; d etraflı, esaslı
Eingemachte(s) (o) n konserve
eingeschrieben taahütlü
Einge/ständnis n itiraf, kabul; weide bağırsaklar, işkembe
ein/giessen dökmek, boşaltmak, gliedern birleştirmek; gleisig tek hatlı; greifen karışmak (in A –e)
Eingriff m karışma, ameliyat
einhalten A –e riayet etmek
ein/händig tek elli; hängen Hörer kapatmak; helmisch yerli
Einheit (-en) f birlik, birim
einheitlich düzenli, birleşik
einholen Auskunft almak; -e yetişmek, çekmek, farkı kapatmak, telafi etmek; einkaufen
einhüllen sarmak
einig hemfikir, uzlaşmış; sich  sein aynı fikirde olmak
einige birkaç, birtakım, bazı;  Tage birkaç gün
einigen uzlaştırmak; sich uzlaşmak, anlaşmak
einigermassen oldukça, bir dereceye kadar
Einig/ keit (o) f birlik, ahenk; ung uzlaşma , anlaşma
einkalkulieren hesaba katmak
Einkauf m satın alma; alış veriş; Einkäufe machen çarşıya gitmek
einkaufen satın almak;  gehen alış verişe çıkmak
Einkaufs/bummel m alışveriş gezintisi; zentrum n alışveriş merkezi
Einkommen (-) n gelir; (s)steuer f gelir vergisi
einladen j-n davet etmek, yüklemek
Einladung f davet , davetiye
Einlage f destek
Einlass (o) m kabul, giriş
einlassen içeri almak; sich  girişmek (auf A –e)
einlaufen girmek, daralmak
einleben : sich  alışmak (in D –e)
einlegen Film koymak, Gang vitese geçirmek, salamura yapmak
einleiten A –e başlamak, -i açmak
Einleitung f giriş, önsöz
einlenken nağmeyi değiştirmek
einleuchten D –in aklına sığmak; d akla yakın
einliefern yatırmak (in A –e)
einlösen bedelini almak
einmachen konserve etmek
einmal bir defa , bir kere; auf birdenbire ; birden ; noch bir daha
Einmaleins (-) n çarpım tablosu
einmalig eşsiz
einmischen : sich  karışmak (in A –e)
Einnahme f kazanç, gelir
einnehmen kazanmak, tahsil etmek, almak, içmek, yutmak
einordnen dizmek, sıralamak (in A –e); sich  sıraya gelmek
einpacken paketlemek, sarmak, bavula koymak
einparken park etmek
einprägen : sich  aklına yerleştirmek, bellemek
ein/quartieren barındırmak; rahmen çerçevelemek; -

Einteilung f ayırma, bölme
eintönig monoton, usandırıcı
Ein/topf m türlü; tracht f barış, birlik
einträchtig geçimli
eintragen yazmak, kaydetmek (in A –e) ;sich  (lassen) -e yazılmak
einträglich verimli, karlı
Eintragung f kayıt, not
ein/treffen varmak (in D –e) ; treten içeri girmek (in A –e); savunmak (für A –i)
Eintritt m başlangıç, giriş; skarte f giriş bileti; spreis m giriş ücreti
einverstanden ;  sein (mit D –e) razı olmak; ! kabul!
Einverständnis n kabul, rıza
Einwand m itiraz
Einwanderer (-) m göçmen
einwandern –e göçmek
einwandfrei kusursuz; şüphe götürmez
einwechseln değiştirmek
Einweg- tek kullanımlık
ein/weihen törenle açmak; ilk defa kullanmak; bildirmek (j-n in A b-e b.ş-i); weisen yerleştirmek, yatırmak (in A –e); wenden A –e itiraz etmek; werfen atmak (in A –e); kırmak; wickeln sarmak
Einwickelpapier n sargı kağıdı
einwilligen uygun görmek (in A –i)
Einwillugung f muvafakat, onay
Ein/wohner (-) m oturan, sakin, nüfus; wurf m itiraz, taç, yarık
Einzahl (o) f tekil
einzahlen ödemek, yatırmak
Einzahlungsbeleg m ödeme makbuzu
Einzäunung f çit, parmaklık
Einzel n tekler; fall m benzeri olmayan olay ;  händler m perakendeci; heit (-en) f ayrıntı, detay; kind n tek çocuk
einzeln tek, ayrı, teker teker; im en uzun uzadıya
Einzelzimmer n tek kişilik oda ; zuschlag m tek yatak zammı
einziehen içeriye çekmek; toplamak, müsadere etmek, taşınmak (in A –e)içine geçmek
einzig yegane, tek; artig eşsiz, emsalsiz
Einzug m girme, taşınma
Eis (o) n buz; dondurma; bär m beyaz ayı; berg m buzdağı; diele f dondurma salonu
Eisen (-) n demir
Eisenbahn f demiryolu, er m demiryolcu
eisern demirden yapılmış
Eishockey n buz hokeyi
eisig buz gibi
Eis/ kaffee m kafe; kunstlauf m artistik patinaj; laufen n patinaj; würfel m buz küpü, tüte f dondurma külahı
eitel boş, modaya düşkün
Eiter (o) m irin
eitern irinlemek
Eiweiss n yumurta akı, albümin
Ekel (o) m iğrenti, nefret
ekelhaft iğrenç
elastisch elastiki, esnek
Elastizität f esneklik
Elefant (-en) m fil

elegant şık, zarif
Elektriker m elektrikçi
elektrisch elektrikli
Elektrizität f elektrik akımı
Elektro/- elektrik;geschäft n elektrikçi dükkanı;herd m elektrikli fırın
Elektronik f elektronik
Element (-e) n öğe, unsur
elementar iptidai; esaslı
Elend (o) n yoksulluk, sefillik
elend sefil; sich  fühlen kendini çok kötü hissetmek
elf on bir
Elfenbein (o) n fildişi; küste f Fildişi Kıyısı
Elfmeter (-) m penaltı
Elite (-n) f elit; seçkinler
Ell(en)bogen (-) m dirsek
Elsass n Alsas
Elster (-n) f saksağan
Eltern ebeveyn , ana baba
emailliert emaye, mineli
Emanzipation f eşit haklara ulaşma
Emigra/nt (-en) m göçmen ; tion f göç
empfahl empfehlen
empfand empfinden
Empfang m kabul; teslim alma, resepsiyon
empfangen almak, kabul etmek, karşılamak
Empfänger (-) m alan; alıcı
Empfängnisverhütung f gebeliği önleme
Empfangs/bescheinigung f alındı; chef m resepsiyoncu
empfehlen DA tavsiye etmek; sich  ayrılıp gitmek; swert tavsiyeye değer
Empfehlung f tavsiye, referans
empfind/en hissetmek, duymak; lich hassas, alıngan
Epfindung f his , duygu
empfohlen tavsiye edilmiş
empfunden empfinden
empor yukarıya doğru
empör/en : sich  kızmak (über A –e) ; ayaklanmak (gegen A –e karşı); d ayıp, rezil
Empörung f kızma
Ende (-n) n son, nihayet , uç, yan; zu  sein bitmiş olm.
end/en bitmek, sona ermek; gültig kesin , kati
Endhaltestelle f son durak
Endivie f hindiba, nsalat m kıvırcık salata
end/lich kesin, nihayet, sonunda; los sonsuz
End/spiel n final, ung f son(ek)
Energie (-n) f enerji
energisch enerjik, iradeli
eng dar, sık
Enge f darlık
Engel (-n) m melek
England n İngiltere
entbehr/ en A –den mahrum kalmak; lich lüzumsuz
Entbindung f doğum
entdecken bulmak , keşfetmek
Entdeckung f keşif
Ente (-n) f ördek
ent/eignen j-n b-in ş-ini kamulaştırmak; istimlak etmek; fallen D –in hatırından çıkmak; isabet etmek (auf A –e); uygulanmak
entfern/en uzaklaştırmak; kaldırmak, çıkarmak; sich en

uzaklaşmak (von D –den); t uzak
Entfernung f uzaklık, mesafe
entführen kaçırmak
Entführug f kaçırma
entgegen D –e doğru, karşı; -e rağmen, aykırı; gesetzt ters ; kommen D –i karşılaya gitmek, -e kolaylık göstermek; nehmen almak
entgegnen DA cevap vermek
ent/gehen D –den kurtulmak, -i kaçırmak; giften A –in zehrini almak; gleisen rayından çıkmak
enthalten ihtiva etmek, içermek; sich  G –den kaçınmak, sakınmak
ent/hüllen açıklamak, açığa vurmak; kommen D –den kaçıp kurtulmak; korken A –in mantarını çıkarmak; kräften zayıflatmak; çürütmek; laden (yükü) boşaltm
entlang A boyunca
entlassen A işinden çıkarmak, taburcu etmek
Entlassung f işten çıkarılma
ent/lasten A –in yükünü hafifletmek, -e yardım etmek, laufen kaçmak; legen uzak , ıssız; leihen ödünç almak; lüften havalandırmak, mutigen A –in cesaretini kırmak; nehmen –den almak, çıkarmak, anlamak (D –den)
entrüstet : sein öfkelenmek, kızmak, (über A –e)
entschädigen A –e tazminat vermek
Entschädigung f tazminat
entscheiden kararlaştırmak; sich  karar vermek (für A)için ; d kesin
Entscheidung f karar, hüküm
entschieden kesin, kararlı
entschliessen: sich  (zu D –i), kararlaştırmak; karara varmak
entschlossen kararlı
Entschluss m karar
entschuldigen affetmek, mazur tutmak, Sie ! özür dilerim, affedersiniz!; sich  özür dilemek (bei D –den)
Entschuldigung f özür
Entsetzen (o) n dehşet, korku
entsetzlich korkunç
entsetzt: sein ürkmek, yılmak (über A –den)
entsinnen : sich  G –i hatırlamak
entspannen : (sich) dinlenmek; yorgunluğunu almak
entsprechen D uymak, uygun olm., d D göre
entsorgen kimyasal ve nükleer maddelerden arıtmak
entstehen oluşmak, meydana gelmek
Entstehung f oluşma
entstellen A –in şeklini bozmak
enttäusch/en hayal kırıklığına uğratmak, t ümitsiz, bezgin
Enttäuschung f hayal kırıklığı
entweder :....oder ... ya...yada...
ent/weichen kaçmak, çıkmak;  wenden çalmak, werfen tasarlamak; werten değerden düşürmek; iptal etmek
entwickel/n geliştirmek; filmi banyo etmek, ; sich n gelişmek; t gelişmiş
Entwicklung f gelişme ; shilfe f gelişmekte olan ülkeye yardım; sland n gelişmekte olan ülke
ent/wischen D –den kaçmak, würdigend alçaltıcı
Entwurf m plan, taslak, tasarı
entziehen mahrum bırakmak (D A b-i –den) ; ziffern çözmek, okuyabilmek
Entzücken (o) n heyecan , büyük sevinç

entzückend pek alımlı, sevimli
Entzug (o) m al(ın)ma
entzünden yakmak, tutuşturmak; sich  tutuşmak; yangılanmak
Entzündung f yangı, iltihap
entzwei kırılmış, brechen kırmak, kırılmak
Ephesus n Efes
Epi/demie (-n) f salgın hast.; lepsie (o) f sara
Epoche (-n) f çağ, devir, dönem
er o (eril)
Erachten n :meines s bana kalırsa
erarbeiten çalışarak elde etmek
Erbarmen (o) n acıma, merhamet
erbärmlich zavallı, alçak
erbarmungslos amansız
erbauen inşa etmek
Erbauer (-) m yapan, kurucu
Erbe m mirasçı, n miras, kalit
erben miras almak
erbeuten ganimet alarak ele geçirmek
Erbin f kadın mirasçı
erbitten –i rica etmek,
erbittert kızmış, şiddetli
Erbitterung f hiddet, kızgınlık
erblich ırsi, soydan kalma
erblicken –i görmek
erblinden kör olmak
erbrechen : sich  kusmak
Erbschaft (-en) f veraset, miras
Erbse (-en) f bezelye
Erd/ball m yerküre; beben (-) n deprem, zelzele; beere f çilek, boden m yeryüzü , toprak
Erde f yerküre , yer; toprak, dünya
erden toprağa bağlamak
erdenklich tasavvur olunabilir
Erd/gas n doğal gaz; geschoss n zemin katı; kugel f yer küre; kunde f coğrafya; nuss f yer fıstığı; oberfläche f yer yüzü; öl n petrol
erdrücken ezmek
Erd/rutsch m toprak kayması; stoss m sarsıntı; teil m kıta, anakara
erdulden A –e tahammül etmek
Erdung f toprak hattı
ereignen : sich  olmak, yer bulmak
Ereignis n olay
erfahren öğrenmek, tecrübe etmek, tecrübeli, becerikli
Erfahrung f tecrübe , deneyim
erfassen kavramak, anlamak, Daten toplamak
erfinden bulmak, icat etmek; Lüge kurmak
Erfind/er (-) m , -erin f bulucu; ung f buluş, icat, uydurma
Erfolg (-e) m başarı, sonuç;  haben in,bei D –i başarmak
erfolgen çıkmak, olmak
erfolg/los başarısız, neticesiz; reich başarılı
erforder/lich lazım, gerekli, n gerektirmek, istemek
erforschen araştırmak
erfreu/en sevindirmek; sich  hoşlanmak (an D –den) ; lich sevindirici; t sein sevinmek (über A –e); memnun olmak
erfrieren soğuktan ölmek; donmak
erfrischen : sich  serinlemek; d serinletici
Erfrischung f serinletme: soğuk içecek; en büfe

erfüllen yapmak, yerine getirmek; sich  gerçekleşmek
ergänzen tamamlamak, doldurmak
Ergänzung f tamamlanma, ek
ergeben bağlı, sadık; vermek, tutmak; sich  meydana çıkmak (aus D –den ) teslim olmak
Ergebnis n sonuç, netice
ergiebig verimli
ergreifen A tutmak, yakalamak; -e dokunmak; d dokunaklı
erhaben yüce, ulu
erhalten almak, korumak, gut  iyi durumda
erhältlich bulunur (bei D –de)
erheben tahsil etmek; Klage  dava açmak; sich  kalkmak yükselmek
erheblich önemli, epey
Erhebung f yükseklik, ayaklanma, anket
erhellen aydınlatmak
erhitzen ısıtmak
erhöhen yükseltmek, artırmak; -e zam yapmak
erholen : sich  dinlenmek, iyileşmek
Erholung f dinlenme
erinnern hatırlatmak (j-n an A b-e –i) ; sich  hatırlamak (an A –i)
Erinnerung f hafıza , bellek; zur  (an –in) hatırası olarak
erkälten : sich  üşütmek, soğuk almak
Erkältung f üşütme, soğuk algınlığı
erkennen A tanımak; -in farkına varmak; -i anlamak
erkenntlich : sich  zeigen iyilikle karşılık vermek
Erkennntnis (-sse) f anlayış, bilgi
Erker (-) m cumba, balkon
erklären DA anlatmak, açıklamak, beyan etmek
Erklärung f açıklama, beyan
erkranken hastalanmak
erkundigen : sich  nach D –i sormak, ...hakkında bilgi almak
Erkundigung f soruşturma
erlangen almak, ele geçirmek
Erlass m af, emir , kararname
erlassen çıkarmak, affetmek
erlauben DA müsaade etmek
Erlaubnis f müsaade, izin
erläutern DA açıklamak, aydınlatmak
Erle (-n) f kızıl ağaç
erleben yaşayıp görmek, geçirmek
Erlebnis (-sse) n olay , macera
erledig/en bitirmek; yerine getirmek; t bitmiş, bitkin
erleichter/n kolaylaştırmak; hafifletmek; t ferah
Erleichtung f ferahlık, kolaylaştırma; kolaylık
erleiden A –e maruz kalmak, uğramak, -i çekmek
erlernen –i öğrenmek
erlesen seçkin
erlogen yalan, uydurma
Erlös (-e) m gelir, kazanç
erlöschen sönmek
erlösen kurtarmak
Erlös/er m kurtarıcı, Hz. İsa; ung f kurtuluş
ermächtigen yetki vermek (j-n zu D b-e b.ş için)
ermahnen ihtar etmek, uyarmak
ermässig/en indirmek; t indirimli
Ermässigung f indirim
ermessen değerlendirmek
Ermessen n takdir, fikir
ermitteln bulmak, soruşturma açmak

Ermittlung f soruşturma
ermöglichen DA mümkün kılmak
ermorden öldürmek
ermüden yormak, yorulmak
ermuntern, ermutigen teşvik etmek (zu D –e)
ernähren beslemek; sich  beslenmek
Ernährung f besleme; besin
ernennen atamak, tayin etmek (zu D –e)
erneuern yenileştirmek
Erneuerung f yenileme
erneut yeniden
erniedrigen alçaltmak
ernst ciddi, ağırbaşlı
Ernst (o) m ciddiyet, ağırbaşlılık
ernsthaft ciddi
Ernte (-n) f hasat, ürün
ernten ekin biçmek, ürün toplamak
erobern fethetmek
Eroberung f fetih
eröffnen açmak, bildirmek
Eröffnung f açılış
erörtern tartışmak, görüşmek
erotisch şehevani, ******
erpressen A b-e şantaj yapmak
Erpress/er (-) m , -erin f şantajcı; ung f şantaj
erproben denemek
erraten bulmak
erregen heyecanlandırmak; uyandırmak
Erreg/er m virüs, hastalığa yol açan nesne; ung f heyecan, telaş
erreichen –e ulaşmak, -e yetişmek, -e erişmek
errichten kurmak
erröten kızarmak
Errugenschaft (-en) f başarı
Ersatz (o) m karşılık; telafi, yedek; teil n yedek parça
erschaffen yaratmak
erscheinen görünmek, gelmek
Erscheinung f görünüş, görüntü
erschiessen kurşuna dizmek
erschlagen vurarak öldürmek
erschliessen açmak, işlenecek hale getirmek
erschöpf/en tüketmek, bitirmek; end ayrıntılı; t yorulmuş
Erschöpfung f bitkinlik
erschrank erschrenken
erschrecken korkutmak, ürkütmek, ürkmek
erschrocken korkmuş, ürkmüş
erschüttern sarsmak
Erschütterung f sarsıntı, üzüntü
erschweren DA zorlaştırmak, güçleştirmek
erschwinglich keseye elverişli
ersehen öğrenmek, anlamak (aus D –den )
ersetzen DA b-in ş-ini ödemek, telafi etmek
ersparen esirgemek
Ersparnisse tasarruf , biriktirilen para
erst ilk önce , ancak
erst birinci, ilk; zum en Mal ilk defa; Erste Hilfe ilk yardım
erstarren donmak
erstatten geri vermek, Anzeige, Bericht
erstaun/en hayret etmek, şaşırmak; lich şaşılacak; t şaşkın
Erstbezug m ilk oturma, ilk taşınma
erstechen bıçakla öldürmek

erstens ilk olarak
ersticken boğmak, boğulmak, bunalmak
erst/klassig birinci derecelik, malig ilk defalık
erstrecken : sich  uzanmak; sürmek
ersuchen rica etmek, dilemek
ertappen yakalamak
erteilen DA vermek
Ertrag (¨e) m gelir, verim
ertragen A –e tahammül etmek, dayanmak
erträglich katlanılır
ertrinken suda boğulmak,
erwachen uyanmak
erwachsen büyük, yetişkin, erişkin
Erwachsene(r) büyük, yetişkin
erwägen düşünmek, tartmak
Erwägung f mülahaza
erwähnen anmak, zikretmek
Erwächnung f anma
erwärmen ısıtmak
erwarten –i beklemek
Erwartung f beklenti, ümit
erwecken uyandırmak
erweisen DA göstermek; sich  (als) çıkmak, anlaşılmak(dass –diği)
erweitern genişletmek
Erwerb (o) m edinme, kazanma, geçim
erwerben kazanmak, elde etmek
erwerb/los işsiz; tätig çalışan
erwidern DA cevap vermek
erwischen yakalamak
Erz (-e) n maden filizi
erzählen DA anlatmak
Erzählung f hikaye, öykü
Erzbischof m başpiskopos
erzeugen üretmek, imal etmek,
Erzeug/er (-) m üretici, nis n mal, ürün, mahsul; ung f üretim
erziehen eğitmek, yetiştirmek
Erzieher (-) m, -erin f eğitmen
Erziehung f eğitim, terbiye, sberechtige(r) veli
erzielen elde etmek
erzwingen zorlamak
es o,  gibt var,  gibt kein(e) yok, ich weiss  nicht bilmiyorum
Esche (-n) dişbudak
Esel (-) m eşek
essbar yenilebilir, yenir
essen yemek, içmek
Essen (-) n yemek; szeit f yemek vakti
Essig (o) m sirke ; gurke f kornişon
Ess/ löffel m çorba kaşığı; tisch m sofra, zimmer n yemek odası
Etage (-n) f kat
Etappe (-n) f marhale, aşama
Etat (-s) m bütçe
Ethik (o) f etik , töre bilimi
Etikett (-s) n etiket; e (-n) f teşrifat, etiket
etliche bazı, birkaç
Etui (-s) kutu, kılıf
etwa aşağı yukarı, takriben ; acaba
etwas bir şey, biraz

euch sizler(i), sizler(e)
euer, eu(e)re siz(ler)in, -(i)niz
Eukalyptus m okaliptus
Eule (-n) f baykuş
Eunuch (-en) m hadım
Euphrat m Fırat
Eurocheque öro çek
Europa n Avrupa
Europäer (-) m , -in f Avrupalı
europäisch Avrupa(lı)
Euter (-) n hayvan memesi
evangelisch Protestan
Evangelium (-ien) İncil
eventuell muhtemel, belki
ewig ebedi, sonsuz, ezeli, öncesiz
Ewigkeit (o) f sonsuzluk
exakt özenli, tam
Examen n sınav
Exekutive (-n) f yürütme yetkisi
Exemplar (-e) n kopya, nüsha, örnek
Exil (-e) n sürgün
Existenz (-en) varlık
existieren var olmak
Experiment (-e) n deney
Experte (-n) m , -in f uzman
explodieren patlamak
Explosion f patlama, infilak
Export (-e) m dış satım, ihracat
exportieren ihraç etmek
extra ayrı, ayrıca, ekstra
extrem aşırı










 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst