Ömer
Yönetici
Herhangi bir enerjiyi ihtiyaç duyulduğunda vermek üzere toplayan cihaz. Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eder, istenildiği zaman bunu elektrik enerjisi olarak verir. Akümülatöre kısaca "akü" de denir. Görevi marş motorunu, ateşleme sistemini, doğru akımla çalışan tüm devreleri, ışık ve alıcıları beslemektir.
Akümülatörler, boşalma yönünün tersinde elektrik akımı verildiğinde dolan, tersinir pillerdir. Akım verildiğinde, boşalma sırasında gerçekleşen kimyasal süreçler tersine döner ve boşalmadolma çevirimi sırasında yitirilen bir miktar enerji dışında, akümülatör yeniden eski durumuna gelir.
Akümülatör iki elektrottan oluşur. Artı elektrot (+) kutba, eksi elektrot da (-) kutba bağlanarak bir kap içinde bulunan elektrolite daldırılmasıyla elde edilir. Kurşunlu akümülatör, kadmiyum nikelli ve demir nikelli akümülatör, gümüş çinkolu akümülatör, gümüş kadmiyumlu akümülatör, manganez bioksit çinkolu akümülatör olmak üzere çeşitleri bulunmaktadır.
1839 yılında İngiliz hukukçu Sir William Grove'un tasarladığı platin elektrotlu pil, doldurulabilir pil yapımında atılan ilk adımdı. Suyun, yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılan platin elektrotların etkisiyle hidrojen ve oksijene ayrışmasına dayanan bu pil, tasarım aşamasında kaldı. Doldurulabilen ilk pilin yapımını 1859'da Fransız fizikçi Gaston Planté başardı. Kurşunlu akümülatör denen ve bugün de en çok kullanılan akümülatör türlerinden biri olan bu aygıtın ilk biçimi, araların kauçuk şeritler yerleştirilerek birbirine dolanmış ve %10'luk sülfürik asit çözeltisine daldırılmış iki kurşun levhadan oluşuyordu. Levhalara elektrik akımı verildiğinde enerjiyi depolayabilen bu aygıt, aldığı enerjiyi büyük bir hızla, dolayısıyla şiddetli bir akım halinde geri verebiliyordu. Ne var ki yaklaşık 20 yıl boyunca yalnız laboratuvar araştırmalarına konu olduktan sonra bugün kullanılan kurşunlu akümülatöre dönüşebildi. Günümüzde kurşunlu akümülatörden başka nikelkadmiyumlu, nikel-demirli ve gümüş-çinkolu akümülatörler de kullanılmaktadır.
Akümülatörler, boşalma yönünün tersinde elektrik akımı verildiğinde dolan, tersinir pillerdir. Akım verildiğinde, boşalma sırasında gerçekleşen kimyasal süreçler tersine döner ve boşalmadolma çevirimi sırasında yitirilen bir miktar enerji dışında, akümülatör yeniden eski durumuna gelir.
Akümülatör iki elektrottan oluşur. Artı elektrot (+) kutba, eksi elektrot da (-) kutba bağlanarak bir kap içinde bulunan elektrolite daldırılmasıyla elde edilir. Kurşunlu akümülatör, kadmiyum nikelli ve demir nikelli akümülatör, gümüş çinkolu akümülatör, gümüş kadmiyumlu akümülatör, manganez bioksit çinkolu akümülatör olmak üzere çeşitleri bulunmaktadır.
1839 yılında İngiliz hukukçu Sir William Grove'un tasarladığı platin elektrotlu pil, doldurulabilir pil yapımında atılan ilk adımdı. Suyun, yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılan platin elektrotların etkisiyle hidrojen ve oksijene ayrışmasına dayanan bu pil, tasarım aşamasında kaldı. Doldurulabilen ilk pilin yapımını 1859'da Fransız fizikçi Gaston Planté başardı. Kurşunlu akümülatör denen ve bugün de en çok kullanılan akümülatör türlerinden biri olan bu aygıtın ilk biçimi, araların kauçuk şeritler yerleştirilerek birbirine dolanmış ve %10'luk sülfürik asit çözeltisine daldırılmış iki kurşun levhadan oluşuyordu. Levhalara elektrik akımı verildiğinde enerjiyi depolayabilen bu aygıt, aldığı enerjiyi büyük bir hızla, dolayısıyla şiddetli bir akım halinde geri verebiliyordu. Ne var ki yaklaşık 20 yıl boyunca yalnız laboratuvar araştırmalarına konu olduktan sonra bugün kullanılan kurşunlu akümülatöre dönüşebildi. Günümüzde kurşunlu akümülatörden başka nikelkadmiyumlu, nikel-demirli ve gümüş-çinkolu akümülatörler de kullanılmaktadır.