Akdeniz Bölgesinde Buğday Üretimi

  • Konuyu başlatan LAL
  • Başlangıç tarihi
  • Görüntülenme 5.400
LAL
Moderatör
Akdeniz Bölgesinde Buğday Üretimi, Akdeniz Bölgesinde Buğday Üretim Miktarı

Akdeniz Bölgesindeki Tarım Faaliyetleri

Akdeniz bölgesinde nüfusun çoğunluğu geçimini tarımdan sağlar ve tarım, iklim özellikleri nedeniyle çeşitlilik gösterir.

Ekili alanların büyük bir bölümü tahıla ayrılmıştır.
Kıyı kesimlerinde ve bazı illerde sanayi bitkileri ekimine geniş yer verilir ama, tahıl tarımı gene de büyük önem taşır (ekili alanların % 64,5'u tahıl tarlalarına, % 29'u sanayi bitkilerine ayrılmıştır).
Tahıl çeşitleri arasında buğday her ilde başta gelir; onu arpa izler. Pirinç ekimi de önemli yer tutar ve genellikle sulamaya elverişli alüvyon ovalarında yetiştirüir.
Sanayi bitkileri arasında pamuk üretimi başta gelir (bölgede pamuk ekiminin ükdenendiği yer Adana ovasıdır). Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi, Akdeniz bölgesinde de 1960 yıllarından bu yana pamuk ekiminin hem alanı genişlemiş,hem de verimi artmıştır.
Bölgenin pamuk üretimi Türkiye pamuk üretiminin üçte ikisi kadardır. Pamuk üretiminde başta Adana ili gelir, onu sırasıyla Antalya, İçel ve Hatay izler. Sanayi bitkileri arasında özellikle susam ekimi yaygındır.
Şekerpancanysa bölgeye yeni girmiş sayılır ve daha çok Göller yöresi ile Maraş ilinde ekilir.
Hatay ilinde ve Göller yöresinin bazı kesimlerinde ekilen tütünse, Akdeniz bölgesi bütünüyle göz önüne alındığında, pek önemli yer tutmaz.
Akdeniz bölgesindeki dağlık kesimler yabani zeytin ağaçlarıyla kaplıdır. İklim zeytin ağacı yetişmesine elverişli olduğu halde, toprağın cılız olması zeytinlerin gelişmesine olanak vermez; bu yüzden Akdeniz bölgesinde, Ege bölgesine oranla daha az zeytin ağacı görülür. Ama bölge sınırları içinde kalan Gaziantep ilinin Kilis ilçesi ile batıda Fethiye ve Köyceğiz ilçelerinde, iyi cins zeytinlikler vardır. Bölgede meyve ve sebzecilik oldukça gelişmiştir. Kıyı kesimlerinde özellikle turunçgiller (portakal, limon, mandalina ve greyfurt] yetiştirilir. Bölgede belirli bir kıyı kesimine özgü bir meyve türü de muzdur. Muz üretimi en yoğun olarak Mersin yakınlarında Erdemli'den başlar ve batıda Alanya yakınlarında Alara çayı vadisine kadar uzanır (muz ülkemizde yalnızca bu bölgede yetiştirilir). Hayvancılık bakımından dikkati çeken özellik, bölgede keçi sayısının, koyun sayısından çok olmasıdır.

Koyunlar daha çok ovalarda, keçilerse dağlık kesimlerde yetiştirilir. Bölgenin en önemli madeni kromdur. Çeşitli yerlerde bulunmakla birlikte, başlıca yatakları Fethiye' dedir. Seydişehir boksit yataklarının ürünüyse, alüminyumun hammaddesi olarak kullanılır. Manganeze ancak sınırlı alanlarda rastlanır.

Bölgedeki öbür madenler arasında, magnezit, kükürt, linyit sayılabilir. Ayrıca, Adana'nın kuzeyinde Barla dağında yüksek nitelikli petrol bulunmuştur; ama, rezervi sınırlıdır,
Akdeniz bölgesinde hammaddeye dayalı olarak gelişen sanayi, başta pamuklu dokumacılığına dayanır.

Adana, Tarsus, Mersin, Antalya ve Antakya'da iplik ve dokuma fabrikaları vardır.
Ağaca dayalı sanayi olarak Dalaman'da selüloz, yazı ve baskı kâğıdı fabrikası kurulmuştur. Çeşitli fabrikalar arasında Seydişehir alüminyum fabrikası, Adana'da Çukurova çimento fabrikası, Keçiborlu'da kükürt fabrikası, Antalya' da ferrokrom fabrikası, Burdur'da gülyağı fabrikası sayılabilir. Türkiye'nin 4 petrol rafinerisinden biri olan Ataş rafinerisi de Mersin'dedir. Türkiye'nin üçüncü demir-çelik tesisleri iskenderun'da kurulmuştur. Un fabrikaları topluca Adana' da bulunur. Ayrıca büyük kentler çevresinde buz fabrikaları, soğuk hava depoları, tuğla ve kiremit fabrika ve atölyeleri yer alır. Akdeniz bölgesi doğa, tarih ve arkeoloji değerleri açısından büyük ölçüde turist çeker. Dalaman ırmağı ağzından Suriye sınırına kadar 1577 km'lik kıyı, gerek doğal güzellikleri, gerek deniz suyu sıcaklığı açısından deniz turizmine son derece elverişlidir. Kışların geç gelmesi ve ılık geçmesi, yazların sıcak ve yağışsız olması turizm mevsimini uzatır. Karadeniz kıyılarında denize girme mevsimi ortalama 4 aydır. Bu süre Marmara denizinde 5 ayı bulur. Ege denizinden güneye doğru gidildikçe artar. Akdeniz'de ortalama 7 ay olan bu süre, Fethiye'de 9 ay, Antalya'da 8 ay, Anamur'da 7 ay, Adana'da 9 aydır. Akdeniz bölgesinin özellikle doğu kesiminde birçok kaplıca ve içme vardır. Çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan maden sulan,sağlık turizmine de olanak sağlar. Hatay ilinde Erzin içmeleri, Adana'da Haruniye kaplıcası, Köyceğiz'de Sultaniye kaplıcası birinci derecede önem taşır.

Dağlar Akdeniz bölgesinde geniş yer tutar. Özellikle Bey dağları, Orta Toroslar ve Aladağlar güzel görünümleri, irili ufaklı gölleri ve ormanlarıyla dağ turizmine son derece elverişlidir. Yazların kıyılarda çok sıcak geçmesi nedeniyle, bölge halkı Toros dağlarındaki yaylalara çıkar (otel ve lokanta yapımı yaylaya çıkış hareketine bir iç turizm özelliği kazandırmıştır). Yaylalar özellikle doğuda yaygındır ve hemen her ailenin yaylada bir evi vardır. Başlıca yaylalar arasında Hatay'da Batı Ayaz (ya da. Teknepınar), İskenderun'da Soğukoluk, Adana'da Bürücek ve Tekir, Osmaniye'de Zorkun, Mersin'de Gözne ve Fındık-pınarı, Tarsus'da Namrun sayılabilir.
Akdeniz bölgesinde çok sayıda mağara da vardır: Ülkemizde turizme açılan mağaraların tümü bu bölgededir. Burdur'un İnsuyu mağarası, mağaradan çıkan yeraltı suyunun çeşitli hastalıklara iyi geldiğinin söylenmesi nedeniyle büyük ilgi görür. Alanya'nın Damlataş mağarasmdaki havanın astım hastalığına iyi geldiği kanıtlanmıştır. Silifke'nin Cennet, Cehennem ve Narlıkuyu mağaraları da çok sayıda turist çeker. Akdeniz bölgesi ayrıca çağlayanlarıyla ünlüdür. Manavgat suyu üstünde Manavgat çağlayanı, Düden suyu üstünde Düden çağlayanı, Göksu üstünde Yerköprü çağlayanı yer alır.
Akdeniz bölgesinin doğal güzelliklerini ve tarih kalıntılarını korumak amacıyla ulusal parklar düzenlenmiştir: Bölgenin sınırları içinde batıdan başlayarak Göller yöresinde Kovada Ulusal Parkı; Antalya' nın kuzeyinde Termessos Ulusal Parkı; Antalya körfezinin batısında Olimpos-Bey dağlan Ulusal Parkı; Adana ilinde Karatepe-Aslantaş Ulusal Parkı; İsparta ilinde Kızıldağ Ulusal Parkı.
Akdeniz bölgesi arkeoloji ve tarih değerleri bakımından da önemlidir. Türkiye'de en eski yerleşmenin izlerine Antalya'da Beldibi, Karain mağaralarında ve Antakva'nm Samandağ yamaçlarındaki mağaralarda raslanmıştır.

Yerleşme tarihi çok eskilere inen Akdeniz bölgesi, eski çağlarda Likya,Pamfilya,Kilikya gibi bölgelere ayrılmıştı:

O dönemlerden kalma Ksanthos, Patara, Myra, Termessos, Side, Perge, Aspendos gibi eski kentler büyük ölçüde turist çeker. Bölge daha sonra Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır ve her dönemden kalma çeşitli tarihsel zenginlikleri vardır.

Bütün bunlar sayesinde, kıyılardaki yerleşme yerleri turizm merkezleri olma yolundadır ve Antalya, Alanya, Fethiye, Kaş, Finike ve Silifke gün geçtikçe daha çok turist çekmektedir.
Akdeniz bölgesinin dağlık bir bölge olması, iç kesimlerle bağlantısını güçleştirir. Akdeniz'in batısında iç kesimle bağlantıyı sağlayan en önemli yol, Antalya'yı Burdur üstünden iç kesime ve öbür bölgelere bağlayan yoldur. Doğuda Gülek boğazından geçen yolsa,her dönemde önemini korumuştur: Günümüzde uluslararası 5 numaralı karayolu buradan geçer. Bütün Akdeniz kıyıları düzenli bir karayoluyla izlenebilir; bu karayolunun eksik kalan Fethiye-Kaş arası da 1981'de tamamlanmıştır.

Demiryolları batıda denize kadar ulaşmaz, Burdur ve İsparta'da sona erer. Doğudaysa, demiryolu iki yerde denize ulaşır: Mersin ; İskenderun. Deniz ulaşımı açısından Mersin ve İskenderun limanları bölgenin dış ticaretinde önemli yer tutar.
Alanya, Antalya, Finike, Kaş, Fethiye limanları da turizm bakımından önemlidir.

Hava ulaşımında Adana ve Antalya'ya uçak seferleri vardır. Dalaman havaalanının açılmasıyla, Avrupa' dan gelen turistler doğrudan doğruya bölgeye inebilmektedirler.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
25B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
11B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
LAL
Üst