Köprülü Mehmet Paşa Kimdir

Osmanlı Devletinin en meşhur sadrazamlarından olan Köprülü Mehmet Paşa, devletin en zor ve dar boğazdan geçtiği kargaşalı yıllarda sadrazamlık görevini üstlenmiş ve bu görevi lâyıkı veçhiyle yerine getirmiştir. Osmanlı’nın büyük sadrazamlarının iki olan Köprülü devlet içerisindeki düzensizliğe ve karışıklığa son vermiş ve Osmanlı Devletinin eski itibarını yeniden kazanmasında büyük bir pay sahibi olmuştur. Bir siyaset dehâsı olan Köprülü, aslen Arnavut asıllıdır. Kendisine verilen Köprülü lakabı ise, Amasya Sancağına bağlı Köprü kasabasından evlenip görevden azledildiği dönemlerde orada ikamet etmesinden ötürüdür.

Belgrat Sancağının Rudnik köyünde tahminen 1575 yılında dünyaya gelen Mehmet Paşa babası gibi Vezirköprü eşrafından gelmektedir. Daha genç yaştayken İstanbul’a getirilerek sarayın mutfağına alındı. Helvahane bölümünde hizmet ederken Hassa Odalı Boşnak Hüsrev Ağa’nın himayesine girdi. IV. Murat döneminde Hüsrev Ağa’nın silahdar olmasından sonra Enderun’daki büyük odaya alındı ve burada hazine odasında görev yapmaya başladı. Saray terbiyesiyle yetiştirilen Mehmet Paşa hazinede görev yaparken kendisini çekemeyenler tarafından ayağı kaydırıldı süvari bölüklerine gönderildi. Hüsrev Ağa’nın 1628’de vezir olmasıyla onun hazinedarı olmuştur.

Hüsrev Paşa katledildikten sonra batıdaki voyvodalıklarda; ihtisap ağalığı, tophane nazırlığı, sipah ve silah bölükleri ağalığı, cebecibaşılık, kapıcılar kethüdası görevlerini yerine getirmiştir. Devlette uzun yıllar birçok makamda görevler üstlenen Mehmet Paşa, Çorum Sancakbeyi olarak 1638’de gerçekleştirilen Bağdat Seferi’ne katılmış, burada gazaya bizzat katılmış ve yaralanmıştır. Bağdat Seferi esnasında sadrazam Kemankeş Mustafa Paşa’nın hizmetine girmiş ve savaşta serdar-ı ekrem görevini üstlenmiştir.

Sultanzade Mehmet Paşa Kara Mustafa Paşa’nın yerine sadrazam olarak getirilince Beylerbeyi olarak Trabzon Valiliği’ne getirildi. Trabzon’da ki görevinden azledildikten sonra bir süre görev almadı. 1647 yılına gelindiğinde padişahın gözde eşine paşmanlık olarak verilen Şam’a mütesellim olarak atandı. Kısa bir süre sonra Sivas Valisi’nin devlete isyan etmesinin ardından, Karaman Valisi payesiyle isyanı bastırmak için Sivas’a onun üzerine gitti ve burada esir düştü. İpşir Mustafa Paşa tarafından kurtarıldıktan sonra Köstendil ve Trablus-Şam valiliklerini yaptı.
köprülü mehmet paşa
1648’de Sultan İbrahim’in boğularak öldürülüp, yerine henüz 7 yaşındaki oğlu avcı lakaplı IV. Mehmet getirildi.  Venediklilerin Osmanlı hâkimiyetindeki birçok adayı ele geçirmesiyle içeride yaşanan huzursuzlukların baş gösterdiği, anarşinin, rüşvetin, zulmün hüküm sürdüğü bir dönemde huzur ve istikrarı sağlamak için, devlet ricalindeki tecrübeli danışmanlar tarafından Mehmet Paşa’ya sadrazamlık görevi teklif edilmiştir. Mehmet Paşa bu görevi ancak padişahın annesi olan saltanat padişah vekili Turhan Sultan’ın işine karışmaması, aleyhinde çalışma yapanlara itibar edilmemesi ve geniş yetkiler verilmesi şartlarıyla kabul etmiştir. Sadrazamlığa geldiğinde 80 yaşında olan Köprülü Mehmet Paşa’nın devlette yavaş yükselmesinin sebebi tahsilinin az olmasından ve saray dışı hizmetinde bulunmasından ötürüdür.

Devletin içinde bulunduğu durumunda farkında olan Mehmet Paşa, daha evvel hiçbir sadrazamın istemediği ve istemeye cüret edemediği geniş yetkilerle 1656 yılında bu göreve gelmişti. Bu tarih Osmanlı Devleti içerisinde devam eden, istikrarsızlık ve iktidar krizini bitirecek önemli bir dönüm noktası olarak tarihe geçmiştir. Sultan IV. Mehmet’in henüz genç ve tecrübesiz olmasından ötürü devleti o idare ediyordu.

Evvela içerideki huzursuzlukları bitirmek adına içeride kargaşa çıkaranların üzerine gitti ve sert önlemleler ıslahat yaparak iç huzurun tesisini sağladı. Mali, adli ve askeri tedbirler alarak Osmanlı Devleti’ni daha da kuvvetlendirdi. Ardından 1648’de kaybedilen Bozcaada ve Limni’yi geri almak adına 1657’de donanmayla birlikte Çanakkale’ye geldi ve Çanakkale Boğazı’nı kapatan Venediklileri bozguna uğratıp kaybedilen bu iki adayı yeniden fethetti.

Daha sonra Balkanlardaki huzursuzlukları gidermek için öncelikle isyan eden Erdel prensinin isyanını bastırdı. Orduyla balkanlarda ilerleyerek Uyyar ve Erdel’i fethederek yeniden Osmanlı’ya bağladı. Boğdan ve Eflak meselelerini de çözüme kavuşturdu. Bir müddet sonra Anadolu Beylerbeyi’nin de desteklediği ve tamamen kendisini hedef alan Celâli isyanını 31 paşayı idam ettirerek bastırdı ve Anadolu’daki Celâli isyanlarına artık bir son verdi. 1659’de Kırım Tatarları ile birlik olarak Rus ordusunu bozguna uğrattı.

Anadolu isyanlarından istifade etmek isteyen dönemin Fener Rum Patriği III. Partemies derhal Eflak voyvodası Konstantin’e bir mektup kaleme almış, mektubunda isyan hazırlıklarının başlamasını istemiştir. Ancak bu mektubu götüren ulak Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. Patriği huzuruna çağırıp mektubun hesabını soran Mehmet Paşa, daha sonra onu Parmakkapı’da sallandırmıştır. Gösterdiği bu kudretli ve dirayetli duruş sayesinde halk nazarında sevgiye mazhar olmuştur.

Her yönden devletin itibarını yeniden kazandırmış, darmadağın olan devlet idaresini toparlamış, içerdeki ve dışardaki düşmanlarını sindirmiş, kaybedilen devlet otoritesini yeniden sağlamış ve o kötü günlerin ardından devlete âdeta Kanunî devrini yeniden yaşatmış büyük bir devlet adamıdır.

Emrindeki devlet görevlilerinden her daim gösteriş değil icraat beklediğini her defasında ifade Eden Köprülü, vefatına kadar bu minvalde hareket etmiştir. Kendisinden önceki sadrazamlardan cesur ve her yönden donanımlı olan Köprülü Mehmet Paşa devlete yeniden şan kazandırmıştır.

Hayatının sonlarına doğru 1660’da İstanbul’un büyük bir bölümünün kül olmasına sebep olan yangın ve ardından gelen kıtlık ve salgın hastalıkların daha büyük zararlara yol açmasını da yine o önlemiştir.

Anadolu, Rumeli ve adalarda pek çok cami, mescit, okul, köprü, han, çeşme, ve değirmen yaptırdı. Bu eserlerin masraflarının karşılanabilmesi adına pek çok araziyi vakfetti. Köprülü Mehmet Paşa 5 yılı aşkın sadrazamlık yaptıktan sonra 30 Ekim 1661’de Edirne’de vefat etti. Cenazesi İstanbul’a getirtilip Divanyolu türbesindeki kabrine defnedildi. Vefatının ardından vasiyeti üzerine yerine büyük oğlu Fazıl Ahmet Paşa sadrazamlığa getirildi.

Türbesinde Devlet-i Han Mehemmedde Mehemmed Paşa isminin altında yazılı dörtlükte ilk mısrada sadrazamlık yaptığı süre ve sonraki iki mısrada ve son mısrada ölüm tarihi (hicri 1072 yılı) ebcedle gösterilecek şekilde belirtilmiştir;

Beş sene on gün üç ay oldı vezir-i azam
Ahdiyâ oldı vefâtına bu mısra tarih
Köprili mülk-i adem köprisine basdı kadem
Yıkdı cisr-i emelin sîl-i fenâ Köprili’nin

Anlamı:

Beş sene üç ay on güne sadrazamlık yaptı
Ey Ahdî bu mısra ölümüne tarih oldu
Köprülü yokluk beldesinin köprüsüne ayak bastı
Köprülü’nün emel köprüsünü yokluk seli yıktı