Yuşa Tepesi ve Hz. Yuşa

cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
Yuşa Tepesi ve Hazreti Yuşa, Yuşa Tepesi Nerede,
Hz. Yuşa’nın türbesi Beykoz’da bulunuyor. Her gün çok sayıda ziyaretçinin akın ettiği türbede adaklar adanıyor, dilekler dileniyor. Hz Yuşa’nın Gaziantep’te de türbesi olduğu inanışı yaygın.

Yuşa Tepesi, İstanbul’un en önemli ziyaret yerlerinden biri. Beykoz İlçesi’nde, İstanbul’un en yüksek tepesinde bulunan türbe, İstanbul’da bulunan onlarca türbeden oldukça farklı. Yuşa Tepesi diye anılan bu tepede gömülü olan zatın Yuşa Peygamber olduğuna inanılmaktadır. Bu inanışı doğrulayacak hiçbir belge bulunmamasına rağmen, yine de halk arasında buraya büyük bir ilgi vardır. Şehir merkezine uzak olmasının aksine haftanın her günü yoğun ziyaretçi akınına uğrayan Yuşa Tepesi’ndeki bu türbe, her türlü sıkıntı ve dilek için ziyaret ediliyor, adaklar adanıyor. Daha sonra dilekleri gerçekleşenler, aynı türbeyi tekrar ziyaret edip, gelenlere küp şeker dağıtıyorlar.

KONUMU MUHTEŞEM
Boğaziçi’nde sahile en yakın ve en yüksek tepe olma özelliği bulunan Yuşa Tepesi’nde,Yuşa Camii ve Hz.Yuşa’nın türbesi, Karadeniz’i ve Boğaz’ı aynı anda gören muhteşem bir konumda bulunuyor. Ormanlarla çevrili bu en yüksek tepeden İstanbul Boğazı’nı izleyenler, bulundukları mekanın kutsallığının da etkisiyle büyüleniyorlar. Burası tarihin ilk dönemlerinden itibaren kutsal bir yer olarak kabul edilmiş ve çeşitli uygarlıklar burada kendi dinlerinin mabet ve tapınaklarını inşa etmişler. Osmanlı döneminde bu tepeye, Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından 1755 tarihinde bir mescit yaptırıldı. Aynı zamanda burada bulunan ve halk arasında Yuşa Peygamber’e ait olduğu düşünülen mezarın etrafına kagir bir duvar çektirmiş ve türbenin bakımını yapmak için görevliler tayin ettirmiş. Tarih boyunca ziyaretçileriyle bütünleşen ve hep insanların ilgi odağı olmayı sürdüren bu tepede, 3. Selim (1789- 1808) döneminin bazı yıllarında, izdihamdan dolayı ‘fitneye mahal olmasın’ düşüncesiyle mevlid okunması bile yasaklanmıştır. Yuşa Peygamber bir rivayate göre Musa Peygamber ile birlikte Mecmeul-Bayreyn’e (Boğaziçi) gelmiş ve vefat ederek bu tepeye gömülmüştür. Bir başka rivayette ise tepe adını Karadeniz’den ilk görülen en yüksek tepe olması dolayısıyla “Fenikeliler” tarafından “kurtarıcı” anlamına gelen Yesu’dan almaktadır.

17 METRELİK KABİR
Yuşa Peygambere ait olduğu düşünülen kabrin 17 metre uzunlukta olması, türbeyi ziyaret edenleri meraklandırıyor. Ancak ziyaretçiler, bu büyüklüğü mezarda yatanın manevi büyüklüğüne bağladıkları için fazla düşünmelerine gerek kalmıyor. Hz. Yuşa’nın kabrinin 17 metre uzunluğunda olması ile ilgili olarak üç yorum yapılıyor. Buna göre; 1-O bir peygamberdir, ona duyulan saygı ve sevgiden dolayı böyle uzun ve büyük bir mezar yapılmış olabilir. 2-Yeri manevi bir keşifle bulunduğu için isabet eder düşüncesiyle geniş ve uzun tutulmuş olabilir. 3-Yuşa hazretlerinin metrelerce uzunluğundaki mezarı, çok eski inançlarda dağların zirvesinde yaşadığı kabul edilen “devler”in başka bir inançla kaynaştırılması şeklinde de anlaşılabilir… Zira bu tepenin bir adı da “Dev Dağı”dır.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
22B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Üst