Suyla Gelen Güzellik

Rebel Angel Harbi Kız

Suyla gelen güzellik

Cildimiz, geçen yılların etkisinin en çok gözlenebildiği yerimiz. Cildi genç ve sağlıklı tutmanın yolu ise cildin nem dengesini korumaktan geçiyor.

Bebekliğimizde sahip olduğumuz o yumuşacık, pürüzsüz cilt, geçen zamanla nem tutma özelliğini ve gerginliğini kaybediyor. Günümüzde her beş kişiden biri aşırı kuru bir ciltten mustarip ve bu oran her yıl artıyor. Eskiden bu sorun çoğunlukla cildin doğal yağ üretiminin azaldığı 40'lı yaşlarda etkili olmaya başlarken artık gençler de kuru cilt problemleriyle boğuşuyor. Bunda genetik faktörler kadar kapalı binalarda çalışmak, kışın kuru ısıtma sistemlerin, yazın klima kullanımı gibi havadaki nemi azaltan çevresel faktörler de etkili oluyor. Bunun yanı sıra kötü beslenme, A ve B vitamini yetersizliği, cildin büyük düşmanları arasında. Özellikle kuru cilde sahip kadınlar kabuklanma ve kaşıntıdan, yüzlerinin nemlendirici sürdükten bir kaç saat sonra yeniden çöle dönmesinden şikayetçiler. İşin tuhaf tarafı, her kuru cilt birbirinin aynı değil.

Önemli olan cildinizin hangi koşul ve dönemlerde iyice kuruduğunu tespit edebilmenizdir. Kışın iyice kuruyan hava ve yün gibi rahatsız edebilecek malzemelerden yapılmış giysiler mi? Yazın güneşin altında uzun süre kalmak mı?

Yine de iyi bir haberimiz var. Cilt kurtarıcılarımız nemlendiricilerin yaratılması ve üretilmesinde son dönemde sessiz bir devrim yaşanıyor.

Bilim adamları nemlendirici malzemeleri cildin kendi yapısına benzer bir yapı oluşturacak şekilde bir araya getirmeyi başardılar. Özellikle de nemi içeri hapsetme konusunda. Sağlıklı cilt kendisini nemli, esnek ve suya dayanıklı hale getirebilmek için sebum adlı yağlı bir madde üretiyor. Sebum ve doğal yağlar, kir ve bakteri gibi yabancı maddelerin vücuda girmesini önlemeye ve nemi vücudun içinde tutabilmeye yarıyor. Cildimiz çok ince olmasına rağmen işine yarayan maddeleri içeride, zararlı olanları dışarıda tutabilme yeteneğine sahip ama bu doğal bariyer zarar gördüğü zaman, cildimiz nem kaybetmeye başlıyor. Bu duruma sebep olanlar arasında, sık sabun kullanımı, cildin kendi doğal yağlarını yok edebilen kalitesiz krem kullanımı, cildi sık sık su ve kimyasallara maruz bırakmak sayılabilir. Yeni nesil nemlendiricilerin özelliği bu koruyucu bariyeri yeniden oluşturabilmeleri, böylece cildiniz nem tutma özelliğini geri kazanmış oluyor. Cildin kaybettiği lipid içeriğini yerine koyabilen bu kremlerde yıpratıcı boya ve parfümler yerine alerji yapmayan, cildin nefes almasını engellemeyen malzemeler kullanılıyor.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
1
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst