Sırat Köprösü - Utanç Duvarı

gizems HaRbİ PrEnSeS
Sırat Köprösü - Utanç Duvarı


Ademoğlu hayaller dünyasında eğleşmeyi öteden beri alışkısı kılmış. Bazılarının hayalini oyalayan Sırat Köprüsü, varsayıldığına bakılacak olursa, öteki dünyaya uzanan, cehennemin tam üzerinde kurulmuş çok mu çok uzun, zayıf mı zayıf bir köprüdür. Bazı din yazarlarının yorumuna göre, bilinen köprülerin en darı, en incesidir. Bazı yazarlar da onu kılıcın ağzına benzetirler. Bu dünyadan sonsuza geçen insan, yeryüzünde geçirdiği yaşama yaraşır biçimde, bu köprüden yıldırım hızıyla tez geçebilir, çok hızlı bir yarış atının atılımı benzeyişinde yel gibi önünü yarabilir, ya da en kötüsü ancak kaplumbağa adımıyla yol aşabilir. En berbat insana yaraşır ölçü sonuncusudur. Bu yazarlara göre, sayısız kişi günahının çokluğu nedeniyle bu incecik köprüden geçmeyi başaramaz. Aşmaya çabalarken, nazik bir anda tepetaklak o ürkütücü uçuruma yuvarlanarak kendini kızgın cehennemin içinde bulur. Tümü de merağı gıdıklayıcı bu kuramların gerçek payı ne olabilir?

Tanrı sevgidir, düzenin, sağduyunun kaynağıdır. Insanın parlak sonsuza ulaşmasını bu tür alicengiz oyunlarına bırakmadığını anlamamız kendi yararımızadır. Yaratan şu çalkantılı dünyada acının, ıstırabın bin bir çeşidiyle boğuşan insanı, yolun bitişinde böyle bir dehşete salıvermekten ne kıvanç duyabilir? O’nun kayırıcılığı cambazları mı kapsar? Hayır, Yaratan hiçbirimizle alay etmiyor, hiç kimseyi tiye almıyor. Yaradılışı tam düzenle bütünleyen Tanrı, insan canının kurtuluşunu ve sonsuza kavuşmasını da Sırat Köprüsü’nden çok daha sağlam ve somut sağlayışla kesinleştirdi. O’nun gücüne, yüceliğine yaraşan bütünleme budur, sunduğu güvenlik kendine özgüdür.

Varsayımlara bakılacak olursa, Sırat Köprüsü’nden başarıyla geçebilen hiçbir kimse bulunamaz. Hangi yiğit kıldan daha ince, kılıçtan daha keskin bir köprüyü aşabilir? Bu türden bir marifeti beklemeyen Tanrı, çok sevdiği ademoğullarına en sağlam ve güvenilir köprüyü açtı. O’nun bilgeliği, adaleti bunu gerektirir. O her durumda hakça davranandır. Bozuk, sallantılı eylemler O’na değil, şeytana özgüdür. “Tanrı kötü şeylerle denenmez. Kendisi de hiç kimseyi denemez” (Yakup 1:13).
Içinde bocaladığımız düzensiz ortamın gerisinde insanın günahı sırıtmakta. Şimdiki sallantılı, bunalımlı yaşamdan sevinçle sonsuza geçebileceğimiz sağlam ve sallantısız köprüyü kurdu Tanrı. Bu güvenceli yol herkese açıktır. Iman ederek onu değerlendiren, Sırat Köprüsü türünden incecik örümcek ağlarına bel bağlamaktan kurtulur.

Yüceliğine, egemen isteğine özgü güçle her işini sonuçlayan Tanrı, tüm çağlarda her bucakta ademoğlunu korku çalkantısından kurtuluş ve sonsuz yaşam gönencine yükseltendir. Melekleri sevindiren, şeytanın insan üzerindeki belirgin etkisini yok eden Tanrı köprüsü, O’nun sınırsız sevgisinden, Baba ilgisinden kaynaklanır, kişiye dengeli adım attırır.

Tanrı evreni oluşturan öncesiz, diri Sözü’nü insan bedeninde dünyamıza gönderdi. İsa Mesih adıyla bilinen kişi tüm çağlarda Var Olan’dır. O’na bağlanan bir yaratığa değil, yaratılmamış olana inanır. O, bağışlamalık niteliğinde çarmıha asılınca, günahtan, kötülükten kutsallığa ileten sağlam Tanrı köprüsünü kurdu. Gömüldükten sonra, üçüncü günde ölüler arasından görkemle dirilince, günahtan ayrılarak O’na iman edene sonsuz yaşam gönencini sağladı. Göklere yükselince, yardımcısız ademoğluna yücelerde güçlü bir şefaatçısı bulunduğunu kanıtladı. “Yeniden geleceğim” deyince barışsız, güvenliksiz insanlık ailesine, güçlü adaletli hükümranın şu bozukdüzen ortamın ilerisinde bulunduğunu, özlenen yönetimi O’nun kuracağını ve sürdüreceğini belgeledi.

İsa Mesih’in cana can katan sözlerini değerlendirmek, bin bir yalanla yoğrulu şu karanlık çağda yaratık kavramlarıyla oyalanmaktan milyon kat yeğdir, hem de Tanrı isteğidir: “Yol da, gerçek de, yaşam da benim. Ben aracı olmadıkça kimse Baba’ya gelemez... Ben kapıyım. Benim aracılığımla giren kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur” (Yuhanna 14:6; 10:9). Tanrı Mesih’i onayladı: “Sevgili Oğlum budur; O’ndan hoşnudum. O’nu dinleyin” (Matta 17:5). Tanrısal tanıklık şöyle sürdürülmekte: “İçinde bulunduğumuz bu kayraya O’nun aracılığıyla girme hakkına kavuştuk” (Romalılar 5:2). “İsa’nın kanı aracılığıyla Kutsallar Kutsalı’na girme konusunda kesin güvenimiz var” (İbraniler 10:19). “O’na imanımız ve güvenimizden ötürü, Mesih bağlılığında yüce kata kabul edilme güvencesi taşıyoruz” (Efesoslular 3:12). Tanrı sana da en sağlam köprüyü kurdu. O kata eriş! Sevgi ve kayra Tanrısı biricik Oğlu kurtarıcı Mesih aracılığıyla hiç sarsılmayan, yozlaşmayan köprüyü açtı. Sonsuzun güvenliğine ileten bu yolu sen de seç, kesin yarara kavuş.


Berlin’de Demir Perde’ye düğüm atan Utanç Duvarı yirmi sekiz yıl sonra çöktü. Ne çöküştü o! Tanığı olduğumuz sevinç, coşku, yürek ferahlığı unutulur anılardan değil! Herkes korkusuz, engelsiz utanç duvarını aştı. Tarihte duvarın hem olumlu hem de olumsuz yönü vardır. Insan eliyle kurulan en uzun duvar Çin Seddi’dir. Isa’dan önce 214’te yükseltilmeye başlayan, iki bin beş yüz kilometre uzunluğu olan bu duvarın özelliği dıştan saldıran güçleri durdurmaktı. Duvar kurarak savunulan eski kentlerin yanı sıra, kocaman bir imparatorluğu savunan bir duvar!

İsrailoğulları Tanrı’ca kendilerine verilen ülkeye girdiklerinde, sağlam duvarlarla örülü Yeriha kentine ulaştılar. Tanrı bu kenti onlara savaşla değil, aklı durdurucu bir mucizeyle verecekti. Buyruğa göre, yedi rahip ellerinde boynuz borularla kentin çevresinde dolandılar. Altı gün birer kez, yedinci gün yedi kez. Son günde halk yüksek sesle bağırdı, rahipler boynuz boruları çaldı, o güçlü duvarlar temelden çöktü. Tanrı’nın yönelttiği halk kenti savaşsız ele geçirdi. O’nun özel sağlayışıydı bu.

Görevi ayırmak dışlamak olan duvarın, gözle görülmemeye karşın ayrımlı bir etkisi var. Bunun en üzücü açıklanışı Tanrı Sözü’ndedir: “Sizinle Tanrınız arasına kötülükleriniz ayrılık koydu. Suçlarınız O’nun yüzünü sizden gizledi. Bu nedenle sizleri işitmiyor” (Yeşaya 59:2). Kutsal Yaratan’la günahlı yaratık arasında yükselen günah duvarının korkutucu görünümü tümden üzücüdür. Güneşe gereksinimi olan bitkinin mağara karanlığına sokulması gibi, günah duvarı da kadını erkeği cana dinçlik dirilik sağlayan Tanrı’dan koparmış, Yaratan’dan gelen ruhsal yaşama set çekmiş. Yüceden beslenen canlılık iletişimini tıkamış..

Temel değerlerin kaydığı, kutluluklar kaynağının kuruduğu yaşamda kargaşa egemendir. Çöken Utanç Duvarı’ndan daha çirkin bir duvar karşında sırıtıyor. Bunun yıkılması temel gerek. Bu duvarın sarsıcı etkisini Tanrı şöyle vurgular: “Ellerinizi açtığınızda gözlerimi sizden gizleyeceğim. Dua ardına dua etseniz bile dinlemeyeceğim. Elleriniz bol kanla bulaşık. Yıkanın, arıtılın. Işlerinizin kötülüğünü gözlerimin önünden kaldırın. Kötülük işlemeye son verin” (Yeşaya 1:15,16).

İsa’dan yaklaşık bin yıl önce, Davut peygamber Tanrı kayrasıyla affedilmenin gönencini şu içtenlikli ezgiyle kutladı: “Çerağımı Sen yakacaksın. RAB Tanrım karanlığımı aydınlatacak... Tanrım’la duvar aşarım” (Mezmur 18:28,29). Tanrı’yla insan arasında dikili günah duvarı ışığı boğuyor, ruhu kaskatı karanlığa gömüyor. Canın Tanrı’yı aramasına set çekiyor, yaşamı cendereye sokuyor. Yalana gerçek süsü vererek üç boyutlu bunalımı oluşturuyor. Göz ardı edilemeyen suç günah duvarı tarihe karışan Utanç Duvarı’ndan daha beter duvardır.

Öz varlığını zindana tıkan günah bunalımına tınmazlık etme; duvar gerisinde canınla oynama. Bunun doğal uzantılarını da anımsa: Sevgiyi boğan kincilik duvarı, sağlıklı ilişkileri sarsan sürtüşme-çatışma duvarı, alçakgönüllülüğü kovan büyüklenme duvarı, düşmanlık aşılayan çekememezlik duvarı, varlığını değişmeyen gerçekten ayıran yalancılık-aldatıcılık duvarı, kavramını kanıtlı bilgiden koparan tepeden inme dikte duvarı, geniş çapta aydınlanmayı kısan bağnazlık duvarı, iç varlığını güzellikten yoksun bırakan çirkinlik duvarı, kadını erkeğin yarısı kılan kıskançlık-şovenizm duvarı, özgürlüğü bastıran tutsaklık duvarı. Ve duvar, her yanda duvar. Tümü de yerle bir edilmeli. İvedilikle..

Utanç Duvarı’nın çöküşüne ağlayan olmadı; tersine, tüm dünya sevinçle çoştu. Yaşamını kuşatan duvarlar yıkılınca, ilkin kendin sevineceksin ve göklerde melekler sevinecek. Güce, zenginliğe, yetkiye sahip Davut peygamber, duvarların tanrısal güçle yıkılabileceğini vurgular. Canını karanlığa gömen günah duvarıyla onun uzantılarını Tanrı’nın kayrası kaldırabilir. Kurtarıcı İsa Mesih’in güvenlik sözü belirgindir: “Eğer Oğul sizi özgür kılarsa gerçekten özgür olacaksınız... Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacaktır” (Yuhanna 8:36,32). “Bir vakitler ırakta bulunan sizler şimdi Mesih İsa bağlılığında, Mesih’in kanı aracılığıyla yakın kılındınız. Çünkü O bizim barışımızdır... Ikisini birbirine düşman eden, orta yerde dikili engel duvarını öz bedeninde yıktı” (Efesoslular 2:13,14). Mesih’in bu sağlayışı sana da uzatılıyor.
 
AKGÜN Üye
dinimizde bu köprü cennet ve cehenneme gidecek olanı belşrileyen aslında günahkarlar için kıldan ince kılıçtan keskin fekat salih amellere sahip olanalr için geniş bir yol ve kolay bir ve cok hızlı bir geciş olaacak ancak kötü amel sahibi olanalr için buradan gecmek çok zor olacağı şeklinde bildiriliyot emeğine sağlık teşekkürler...
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
81B
Üst