Nepal - Nepal Nerede

Ömer
Yönetici
Nepal, Nepal Nerede, Nepal Neresi
Nepal Orta Asya'da Çin ile Hindistan arasında yer alan bağımsız bir ülkedir. Ülkenin sınırları içinde dünyanın en yüksek noktası olan Everest (8848 metre) yer alır. Başkenti Katmandu'dur.

Nepal coğrafi konum olarak güney Asya'da, kuzeyde Çin ve güneyde de Hindistan’ın arasında kalan 147.000 km alana sahip bir kara ülkesidir. Kuzeyinde Himalayalar ve güneyinde de ormanlık Terrai bölgesi ile çevrelenmiştir. Yaklaşık olarak 29 Milyon nüfusa sahip olan Nepal’de halkın büyük bölümü tarımla uğraşmaktadır. Nepal halkını Hindistan'dan gelen Racputana asıllı Gurkal'larla Güney Hindistan'dan gelen Bhutia'lar ve Nevar'lar oluşturur. Ülke halkının %80 i (Hindu)'dur. Nepal kendini dünyanın tek hindu krallığı olarak tanıtır. Nepal’de çok sayıda etnik grup bulunmakta ve çok sayıda dil konuşulmaktadır. Devletin resmi dili Nepali,Sanskritçe ve Moğolca'dir. Yönetim şekli Anayasal Monarşi’dir. Monarşik sistem altında çok partili hayat sürdürülmektedir. Başkenti Katmandu olup, en gelişmiş ve büyük şehri de burasıdır. Kişi başına düşen milli geliri 240 dolar olan Nepal, dünyanın en fakir ülkeleri arasında gösterilmektedir. 1990’lı yıllardan itibaren ekonomisinde birtakım olumlu gelişmeler yaşanmaya başlamış olmasına rağmen henüz yoksulluğun giderilmesine yönelik yeterli bir gelişme sağlanamamıştır.

Tarihçe
Patan'daki Hindu tapınakları ilk krallıkların da merkezi olmuştur
Yapılan araştırmalara göre, Nepal’in bilinen ilk tarihi, M.S. 4. yüzyılda, küçük Hint prensliklerinin kurulmasıyla başlamıştır. Nepal topraklarında yer alan bu küçük prenslikler 18. yüzyılın ortalarına kadar mevcudiyetlerini devam ettirmişlerdir. 1769 yılında ilk defa bu prensliklerden biri olan Gürkalar, Nepal topraklarını kontrol altına aldılar. İlk Gürka şahı Pritvi Narayan, Katmandu bölgesini ele geçirdikten sonra Nepal’de Gürkaların altın devri yaşandı. Narayan’dan sonra yerine geçen çocukları, Nepal topraklarını, batıda Sutley Nehrine, güneyde Ganj Ovasına ve kuzeyde Tibet’e kadar genişlettiler.

1814-1816 yılları arasında İngilizlerle yapılan savaşlar, Gürkaların mağlubiyetiyle neticelendi. Bundan sonra 1846’ya kadar ülke, soylu ailelerin mücadele alanı haline geldi. Bu tarihte Rana ailesi, diğerlerine karşı üstünlük kurdu. Nepal, 1951 yılına kadar bu ailenin kontrolünde kaldı. Aynı yıl Şah ailesinin üyesi olan Kral Tribhubana, ülke idaresini ele geçirdi ve kabineli hükümet sistemine geçti. Meşruti monarşi ilan etti. Ölümünden sonra yerine geçen oğlu Mahendra, ülkede büyük değişiklikler yaptı. 1962 yılında yeni anayasa ilan edildi. 1972'de Mahendra’nın ölümüyle yerine oğlu Birendra kral oldu. Kral Birendra Panchayat sistemini devreye soktu. Bu sistem partisiz bir anayasal sistemdi. 1979’da ortaya çıkan rejim karşıtı hareketler ve öğrenci ayaklanmalarından sonra Birendra 1980’de rejimi referanduma götürdü. Referandum sonucu Birendra’nın Panchayat rejimi ayakta kaldı. 1990’da Birendra iktidar tekelini gevşeterek parlamenter sisteme geçilmesini kabul etti. Böylece çok partili hayata geçilmiş oldu. Mayıs 1991’de seçimler yapıldı. Nepal Kongre Partisi 205 sandalyeden 110’unu kazanarak hükümete geldi.

Şubat 1996’da Maocu partilerden biri yeni bir demokratik halk cumhuriyeti kurmak için Maocu devrim stratejisi olan gerilla savaşı(people’s war) başlattı. Böylece Nepal İç Savaşı başlamış oldu. Prachanda olarak bilinen Pushpa Kamal Dahal isimli isyan lideri beş bölgede isyanı başlattı: Ropla, Rukum, Jajarkot, Gorkha ve Sindhuli. Maocular birçok bölgede geçici halk hükümeti kurdular.

Haziran 2001’de Prens Dipendra, kraliyet ailesinden, içlerinde Kral Birendra ve Kraliçe Aishwarya’nın da olduğu 11 kişiyi katletti ve sonra da kendini öldürdü. Kralın ölümüyle Birendra’nın kardeşi Gyanendra saltanatı devraldı. Bu esnada Maocu isyan kızışıyordu ve Ekim 2002’de Kral geçici olarak hükümeti feshetti ve kontrolü altına aldı. Bir hafta sonra farklı bir hükümet atadı fakat ülke sivil savaş sebebiyle istikrarsızdı.
İstikrarsız hükümetler ve Maocuların Katmandu’yu kuşatması yüzünden, Krallığa yönelik destek azaldı. 1 Şubat 2005’te Gyanendra, hükümeti feshetti, tüm güçleri elinde topladı ve olağanüstü hâl ilan etti. Politikacılar ev hapsinde tutuldu, telefon ve internet hatları kesildi ve basın özgürlüğü ortadan kaldırıldı. Kral yeni rejimin isyancıları bastırmak amacında olduğunu ileri sürüyordu.

Şubat 2006’da yerel seçimler yapıldı fakat büyük partiler seçimi boykot ettiler. Nisan 2006’da grevler ve sokak gösterileri Kral’ın parlamentoyu tekrar kurmasına yönelik olarak Başkent Kathmandu'da baş gösterdi. Kral bunun üzerine iktidarı siyasi partilere geri vermeye söz verdi. 28 Nisan’da parlamento yeniden toplandı ve başbakan atandı. 10 Haziran 2006’da parlamento Kral’ın yetkilerini sınırlayarak yasaları onama yetkisini elinden aldı. Bu sıralarda Maocularla hükümet arasında barış görüşmeleri de başlamıştı. 12 Haziran’da Nepal’in oldukça sert olan terörle mücadele yasası kaldırılarak, birçok Maocu gerillanın serbest bırakılması sağlandı. 18 Haziran’da Maocu hareketin lideri Prachanda Katmandu'da hükümetle görüşerek yakın zamanda kurulacak olan geçici hükümette kendilerine yer verilmesi yönünde söz aldı. Kasım 2006’daki antlaşmayla 1996’dan beri süregelen ve 13.000 insanın ölümüne sebebiyet veren iç savaşın bittiği açıklandı. Ocak 2007’de yeni parlamento kuruldu ve Maocular sandalyelerin 4’te 1’ini alarak temsil hakkı kazandılar. Bundan sonra hükümet krallığın yetkilerini sınırlamak suretiyle demokratikleşme sürecini başlattı. Fakat Eylül ayında Maocular, hükümetin krallığa karşı demokratikleşme sürecinde elini ağırdan aldığı gerekçesiyle hükümetten çekildiklerini açıkladılar.

Uzun tartışmaların ardından Nepal'de geçici anayasa üzerinden bir anlaşma sağlanmış ve 10 Nisan 2008'te Anayasa Meclisi seçimleri tamamlanmıştır. Anayasa Meclisi seçimlerinde ezici biçimde galip gelen Maoistler, Nepal Kongre Partisi ve NKP(BML) ile Anayasa Meclisi'ni oluşturmuştur. 28 Mayıs 2008'te düzenlenen ilk Anayasa Meclisi toplantısında daha önce geçici anayasada kararlaştırıldığı üzere monarşi yıkılmış ve Federal Demokratik Nepal Cumhuriyeti kurulmuştur.

Ekonomi
Nüfusunun üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşayan Nepal, dünyanın en az gelişmiş ve en fakir ülkeleri arasında gösterilmektedir. Ekonominin ana dayanak noktası tarımdır. Halkın %76’sı tarımla uğraşmaktadır. %18'i hizmet sektöründe ve %6’sı da sanayi sektöründe çalışmaktadır. Endüstriyel üretimi tarımsal ürünlere yöneliktir. Bu ürünler süt, şeker kamışı ve tütündür. Maocularla olan çatışmalar sebebiyle oluşan güvenlik endişeleri turizmi olumsuz etkilemiştir. Yine de Nepal özellikle hydro santraller (hydro power) ve turizm konusunda dış yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Bunların dışındaki sektörlerde ise ekonominin düşük düzeyi, teknolojik olanaksızlıklar, bir kara ülkesi olması, sivil çekişmeler ve doğal afetlerin yaşanma olasılığının fazlalığı gibi nedenlerle yatırım beklenmemektedir.

Hükümet ve politika

1990 kadar: mutlak monarşi
1990: yenilikler → parlamenter monarşi[1]

Dış politika

Birleşmiş Milletlerde görev yapan bir Nepalli asker
Bir kara ülkesi olan Nepal, iki büyük komşusu, Hindistan ve Çin arasında sıkışmış konumdadır. Kuzeyde Himalayalar aşılamaz doğal bir sınır meydana getirmiştir ve ötesinde Çin bulunmaktadır. Güney, doğu ve batıda ise Hindistan tarafından sarılmıştır. Denize çıkış noktası bulunmayan Nepal, uluslararası ticaret ve geçiş olanakları bakımından Hindistan’a bağımlıdır.

İngiliz otoritesi (1858-1947) sırasında Nepal jeo-stratejik izolasyona uğramıştı. Bu geleneksel izolasyonizm kısmen dış müdahale ve baskılardan özgür kalmak için üretilmiştir. 19.yy’ın ortalarında, İngiltere Hindistan’da karşı konulamaz bir güç haline geldiğinde ve Çin’de ise Qing Hanedanlığı’ı (1644-1911) düşüşe geçtikten sonra Nepal mümkün olan en iyi şartlarda İngiltere ile anlaşmıştır. İç meselelerde otonomisini teslim etmeksizin, Nepal dış müdahalelere ve saldırılara karşı İngiltere’den koruma garantisi almıştır.

1950’lerde, Nepal kademeli olarak açılmaya ve tarafsızlık ve bağlantısızlık politikaları yürütmeye başlamıştır. 1973’te Cezayir’de Bağlantısızlık Hareketi zirvesinde Kral Birendra şu ifadelerde bulunmuştur: “ Nepal, dünyanın en kalabalık iki ülkesinin arasında bulunmaktadır, bu bakımdan bir barış bölgesi(zone of peace) ilan edilmiş olmalıdır.” Birendra’nın 1975’teki taç giyme töreni konuşmasında, diğer ülkelere teklifini kabul etmeleri konusunda resmen sesleniyordu. O zamandan sonra Nepal’in bir barış bölgesi olma görüşü Kathmandu’nun dış politikasının ana teması haline geliyordu.
1990’ların başlarında, Nepal 100 civarında ülke ile diplomatik ilişkiler kurmuştu.

Birleşmiş Milletler’in aktif bir üyesi olup, BM’nin uzmanlık kuruluşlarına iştirak etmişti. Nepal ayrıca Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü’nün (SAARC) kurucu üyesi olmuş ve başarılı bir şekilde çok sayıda tek taraflı ya da çok taraflı ekonomik, kültürel ve teknik yardım programlarını görüşmüştü. Çin ve Hindistan’a olan coğrafi yakınlığı ve tarihsel bağları nedeniyle, Nepal’in dış politikası bu iki ülkeyle barış içerisinde ve yakın olmuştur ve bu bağımsızlık ve ulusal güvenliğinin bir güvencesi olmuştur.

Nepal bayrağı

Nepal Bayrağı
Nepal bayrağı dünyada dikdörtgen olmayan birkaç sayılı bayraktan (İsviçre, Vatikan, Ohio) biridir. Nepal bayrağında hem güneş, hem de ay vardır.Bayrağındaki ay-yıldız figürünün kadim Türk uygarlıklarıyla etkileşimler sonucu oluştuğu ileri sürülür. Güneş sarayı, ay ise 1951 yılına kadar ülkeyi yöneten Rana ailesini temsil eder.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
8B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
16B
Üst