elecTRo
Üyeee
Muharrem ayı ayetleri - muharrem ayı ile ilgili ayetler
Fecr Suresinin ilk beş ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor;
1-Yemîn olsun fecr’e (şafak vaktine)!
2-Ve on geceye!(*)
3-Hem çifte ve teke!
4-Ve geçip giderken, geceye!
5-Bunda bir akıl sâhibi için (ibret alınacak) bir yemin (bu yemine lâyık hakikatler) vardır, değil mi?
6-Görmedin mi Rabbin, Âd (kavmin)e nasıl (azâb) etti?
(*) Bu “on gece”nin Zilhıcce veya Muharrem aylarına âid olduğu veya Ramazan’ın son on gecesi olduğu rivâyet edilmiştir. (Nesefî, c. 4, 518)
2. ayetin yukarıdaki (*) tefsirinden de anlaşılcağı gibi bu konuda kesin bir bilgi yoktur. Ancak, Rabbimizin o on geceye yemin etmesi, bahsi geçen on günün mukaddes ve mübarek günler olduğunu gösteriyor.
Aşure günü ile ilgili ayet yoktur çünkü Aşure, Kamerî ayların ilki olan Muharrem`in onuncu gününe verilen bir isimdir.
Âşûre günü adını alan bu günde oruç tutulur. Âşûre orucu denen bu oruç, İslâm`dan önce Araplar`ca bilinirdi.
Bugün bütün sünnî müslümanlarda Muharrem`in 10`u oruç günü kabul edilirken, bazı tarihi sebeplerden dolayı da mukaddes sayılır. Özellikle Hz. Nûh`un gemisinin bugünde tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturduğunu anlatan söylentiler önemlidir.
Âşûre adlı tatlının menşei de buna dayanır. Gemidekiler o günü kutlamak istemişler ve geminin ambarında arta kalan erzakı karıştırıp bir aş pişirmişler. İşte aşûre pişirme âdeti buradan kalmıştır. Yine Âdem (a.s.)`in tövbesinin bugünde kabul edildiği, Hz. İbrahim`in bugünde ateşten kurtulduğu, Hz. Yakub`un, oğlu Hz. Yusuf`a bugünde kavuştuğu kaynaklarda kaydedilen rivayetler arasındadır.
Kaynak: Kuran Meali
Fecr Suresinin ilk beş ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor;
1-Yemîn olsun fecr’e (şafak vaktine)!
2-Ve on geceye!(*)
3-Hem çifte ve teke!
4-Ve geçip giderken, geceye!
5-Bunda bir akıl sâhibi için (ibret alınacak) bir yemin (bu yemine lâyık hakikatler) vardır, değil mi?
6-Görmedin mi Rabbin, Âd (kavmin)e nasıl (azâb) etti?
(*) Bu “on gece”nin Zilhıcce veya Muharrem aylarına âid olduğu veya Ramazan’ın son on gecesi olduğu rivâyet edilmiştir. (Nesefî, c. 4, 518)
2. ayetin yukarıdaki (*) tefsirinden de anlaşılcağı gibi bu konuda kesin bir bilgi yoktur. Ancak, Rabbimizin o on geceye yemin etmesi, bahsi geçen on günün mukaddes ve mübarek günler olduğunu gösteriyor.
Aşure günü ile ilgili ayet yoktur çünkü Aşure, Kamerî ayların ilki olan Muharrem`in onuncu gününe verilen bir isimdir.
Âşûre günü adını alan bu günde oruç tutulur. Âşûre orucu denen bu oruç, İslâm`dan önce Araplar`ca bilinirdi.
Bugün bütün sünnî müslümanlarda Muharrem`in 10`u oruç günü kabul edilirken, bazı tarihi sebeplerden dolayı da mukaddes sayılır. Özellikle Hz. Nûh`un gemisinin bugünde tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturduğunu anlatan söylentiler önemlidir.
Âşûre adlı tatlının menşei de buna dayanır. Gemidekiler o günü kutlamak istemişler ve geminin ambarında arta kalan erzakı karıştırıp bir aş pişirmişler. İşte aşûre pişirme âdeti buradan kalmıştır. Yine Âdem (a.s.)`in tövbesinin bugünde kabul edildiği, Hz. İbrahim`in bugünde ateşten kurtulduğu, Hz. Yakub`un, oğlu Hz. Yusuf`a bugünde kavuştuğu kaynaklarda kaydedilen rivayetler arasındadır.
Kaynak: Kuran Meali
Son düzenleme: