may eki nasıl kullanılır

Mr.Jackson Sagopa Kajmer
MAY

Bir yardımcı fiil olan may fiillerin önüne gelerek şu anlamları belirtir:

1. izin
2. olasılık

May yardımcı fiili bütün şahıslar önünde aynı şeklini korur. Öznenin tekil veya çoğul olmasıyla bir değişikliğe uğramaz.

I may
you may
she may
they may

May yardımcı fiilinin geçmiş zaman şekli might’tır. Ancak bu sadece indirect speech - "nakledilen söz"de kullanılır. Yani içinde may olan bir söz nakledilen söz haline sokulunca may yerine, onun geçmiş şekli olan might kullanılır. Ayrıca bir cümlenin fiili geçmiş zaman halindeyse bu cümlede might kullanılır. Bunun dışında might genel olarak bir geçmiş zaman anlamı taşımaz. Küçük bir anlam farkıyla, may gibi şimdiki zaman cümlelerinde kullanılır. Ayrıca, yine may gibi, şart cümlelerinde yer alır.

Might da bütün şahıslarla aynı kalır.

I might
you might
she might
we might

Bütün yardımcı fiillerde olduğu gibi may (might) da cümle başına getirilirse cümle soru haline girer, yanına not konulursa olumsuz olur.

Not sözcüğü may ve might'la birleşerek kısalabilir. Bunlardan mayn't şekli pek kullanılmaz.

may yardımcı fiili

olumlu I (you, he, etc.) may

olumsuz may not

kısaltılmış mayn't
olumsuz

soru may I (you, he etc.)?

olumsuz may I (you, he, etc.) not?
soru

kısaltılmış mayn't I (you, he, etc.)?
olumsuz soru

might

olumlu I (you, he, etc.) might

olumsuz might not

kısaltılmış mightn't
olumsuz

soru might I (you, he, etc.)?

olumsuz might I (you, he, etc.) not?
soru

kısaltılmış mightn't I (you, he, etc.)?
olumsuz soru


(may) ile izin belirtme

May yardımcı fiili kök halinde (yani önünde to olmayan) fiil ile kullanılarak o fiilin yapılmasına izin verilme durumunu açıklar.

Bir fiili yapma iznine sahip oluş anlamı sadece I ve we zamirleri ile kullanıldığında vardır.

I may change the dress. Elbiseyi değiştirebilirim.
We may smoke in the library. Kütüphanede sigara içebiliriz.

Bu cümlelerde (Elbiseyi değiştirmeme izin var. Kütüphanede sigara içmeye iznimiz var.) anlamı vardır.

Cümlenin öznesi I ve we dışında olduğu zaman may ile kullanılan fiilin yapılmasına sözü söyleyen kişinin müsaade ettiği anlamı çıkar.

You may drink the milk. Sütü içebilirsiniz.
She may use the computer. Bilgisayarı kullanabilir.
They may put their books Kitaplarını masamın üstüne
on my table. koyabilirler.
You may bring your child. Çocuğunuzu getirebilirsiniz.

Bu cümlelerde (Sütü içmene izin veriyorum. Bilgisayarı kullanmasına izin veriyorum. Kitaplarını masama koymalarına izin veriyorum. Çocuğunu getirmene izin veriyorum.) anlamı vardır. Yani cümleyi söyleyen kişi kendi fikri olarak böyle bir izni verdiğini belirtmektedir. Resmi yasakları belirtmek için may not ile yapılan olumsuz cümlelere sıkça rastlanır.

The visitors may not touch the Ziyaretçiler heykellere dokunamaz-
statues. lar.
The students may not smoke Öğrenciler okul bahçesinde sigara
in the school garden. içemezler.
They may not bring their wives Eşlerini toplantıya getiremezler.
to the meeting.
People may not walk on İnsanlar çimen üzerinde
the grass. yürüyemezler.

Bu cümlelerin hepsinde bir yasaklama anlamı bulunmaktadır.

Soru halindeki may cümleleri hemen hemen daima I zamiri ile yapılmış soru cümleleri olarak görülür. İngilizcede çok kullanılan kibar bir soru şeklidir. Bir hareketin yapılmasına karşıdaki kişinin izin verip vermediğini sormak için kullanılır.

May I use your pen? Kalemini kullanabilir miyim?
May I open the window? Pencereyi açabilir miyim?
May I come with you? Sizinle gelebilir miyim?
May I see the painting? Tabloyu görebilir miyim?

Might izin belirtme konusunda, biraz önce söylendiği gibi, may ile yapılmış bir cümlenin nakledilen söz haline sokulmasında may'in geçmiş hali olarak onun yerini alır.

You may take the chair. Sandalyeyi alabilirsiniz.
He said we might take the chair. Sandalyeyi alabileceğimizi söyledi.
You may go. Gidebilirsiniz.
He said I might go. Gidebileceğimi söyledi.

Might ile yapılan soru cümlelerinde bir şeye izin verilip verilmeyeceği daha kuşkulu ve çekingen bir ifade ile sorulmuş olur. Bu durumda might geçmiş zaman anlamı taşımaz. Esasen, daha önce de değindiğimiz gibi, might yukarıda nakledilen söz ve fiili geçmiş halde bulunan bazı cümleler dışında geçmiş zaman anlamında kullanılmaz. Hep şimdiki zaman anlamı verir.

May I use the kitchen? Mutfağı kullanabilir miyim?
Might I use the kitchen? Mutfağı kullanabilir miyim?
İkinci cümle daha çekinilerek sorulan ve "Bilmem acaba mutfağı kullanmama izin verir misiniz?" gibi kuşku ve tereddüt anlamı taşıyan bir soru cümlesidir.


Might we go through your garden? Bahçenizden geçebilir miyiz?
Might I make a suggestion? Bir öneride bulunabilir miyim?

Bu cümleler de "Bilmem bahçenizden geçmemize izin verir misiniz?"

"Bir öneride bulunmama acaba izin verir misiniz?" gibi çekingen ve mütereddit olunduğunu gösteren bir anlam taşırlar.

May I ......?" yapısında kibar ve resmi bir izin isteme şekli olarak çok kullanılan may'in diğer kullanılışları ile yine izin anlamında might İngilizcede fazla kullanılmazlar.

İzin anlamında may yerine can daha fazla kullanılır. Bunu can konusunda görmekteyiz. May özellikle izin isteme sorularında daha kibar bir şekil olmasına karşın can daha çok kullanılan ve anlamı daha kapsamlı olan bir yardımcı fiildir.

May çeşitli zamanları meydana getirmek için yeterli şekillere sahip olma- dığından geçmiş zaman anlamı vermek için allow fiili, passive voice - edilgen çatı halinde kullanılır.

She may come. Gelebilir. (Gelmesine izin var.)
She was allowed to come. Gelebilirdi. (Gelmesine izin vardı.)

I may take the car. Otomobili alabilirim. (Almama izin
var.)
I was allowed to take the car. Otomobili alabilirdim. (Almama izin
vardı.)

They may stay in this cottage. Bu kulübede kalabilirler.
They were allowed to stay in Bu kulübede kalabilirlerdi.
this cottage. Kalmalarına izin vardı.)


(may - might) ile olasılık belirtme

May' in izin anlamını gördük. Şimdi de kök halindeki fiil önünde may veya might kullanılarak olasılık anlamının verilişini görelim.

He may come early. Erken gelebilir. (Erken gelmesi
ihtimali vardır.)
He might come early. Erken gelebilir. (Erken gelmesi
ihtimali vardır.)
Mary may change her mind. Mary fikrini değiştirebilir. (Mary'nin
fikrini değiştirmesi ihtimali vardır.)
Mary might change her mind. Mary fikrini değiştirebilir. (Mary'nin
fikrini değiştirmesi ihtimali vardır.)

We may not finish the work. İşi bitirmeyebiliriz. (İşi bitirmeme
ihtimalimiz vardır.)
We might not finish the work. İşi bitirmeyebiliriz. (İşi bitirmeme
ihtimalimiz vardır.)

I may call you again. Sana tekrar telefon edebiliri.
(Sana tekrar telefon etmem ihtimali
vardır.)
I might call you again. Sana tekrar telefon edebilirim.
(Sana tekrar telefon etmem ihtimali
vardır.)

She may be sleeping in her Odasında uyuyor olabilir. (Oda-
room. sında uyuyor olması ihtimali vardır.)
She might be sleeping in her Odasında uyuyor olabilir. (Oda-
room. sında uyuyor olması ihtimali vardır.)

Dick may be repairing the Dick bisikleti tamir ediyor olabilir.
bicycle. (Dick'in bisikleti tamir ediyor olması
ihtimali vardır.)
Dick might be repairing Dick bisikleti tamir ediyor olabilir.
the bicycle. (Dick'in bisikleti tamir ediyor olması
ihtimali vardır.)

May ile ifade edilen olasılık might ile yapılana nazaran daha kuvvetlidir. Ancak, söylenirken may üzerinde vurgu yapılırsa bu olasılığın zayıfladığı gösterilmiş olur.

He may keep his word. Sözünü tutabilir. (Sözünü tutması
muhtemeldir.)
cümlesinde may vurgulu olarak söylenirse "Sözünü tutması ihtimali pek kuvvetli değildir." anlamı çıkmış olur.

May ile might arasında küçük bir fark vardır. Might ile belirtilen olasılık may ile belirtilene nazaran biraz daha zayıftır.

She may buy a new dress. Yeni bir elbise alabilir.
She might buy a new dress. Yeni bir elbise alabilir.

cümlelerinin ikincisinde "yeni bir elbise alma" olasılığı birincisine göre daha zayıftır.

Might ile yapılan cümlede might sözcüğü vurgulu olarak söylenecek olursa vurgulu olarak söylenen may cümlesinden de daha zayıf bir olasılık, anlatılmış olur. Adeta bu olasılığın iyice ortadan kalktığı anlatılmış olur. Buna göre "yeni bir elbise alma" olasılığı yok gibidir.

Olasılık belirten olumlu ve olumsuz cümlelerde kullanıldığını gördüğümüz may, bu anlamda bir soru cümlesi meydana getirmek üzere cümlenin başına gelemez. Böyle bir soru cümlesi için Do you think ... ? Is it likely ...? gibi kalıplar içinde think ve likely sözcüklerinden yararlanılır.

Do you think it will be sunny? Hava güneşli mi olacak sence?
Do you think the bus will come Sence otobüs vaktinde gelecek mi?
in time?
Is it likely to rain? Yağmur yağması ihtimali var mı?

Have ile fiilin üçüncü şekli önünde kullanılan may (might) geçmişte olmuş şeylerin olasılık durumlarını anlatır.

Robert may have missed the bus Robert otobüsü kaçırmış olabilir,
because he didn't come to çünkü okula gelmedi. (Otobüsü ka-
school. çırmış olma olasılığı var.)
They might have left the house. Evi terk etmiş olabilirler. Hiç
We don't see any light. ışık görmüyoruz.

Have ile birlikte olan fiilin üçüncü şekli dışında cümlede geçmiş zaman halinde bir fiil varsa, örneğin cümle "indirect speech - nakledilen söz" halindeyse bu cümlede may değil might kullanılır.

He said that the students might Öğrencilerin yeni öğretmenle tanış-
have met the new teacher. mış olabileceklerini söyledi. (Öğren-
cilerin yeni öğretmenle tanışmış
olmaları olasılığı vardı.)

Sadece might ile yapılabilen bir olasılık anlamı da şudur: Have ve fiilin üçüncü şekli önünde kullanılan might gerçekleşmemiş, yani yapılmamış bir hareket olasılığını gösterir.

You might have killed the cat. Kediyi öldürmüş olabilirdin. (Kediyi
öldürmen olasılığı vardı, fakat
öldürmedin.)

Aynı cümlede might yerine may kullanılsaydı,

You may have killed the cat. Kediyi öldürmüş olabilirsin. (kediyi
öldürmüş olman olasılığı var.)

Bu cümlede kedinin ölmüş olup olmadığı belli değildir. Ölmüş olma olasılığı vardır.

We might have chosen a better Daha iyi bir bilgisayar seçebilirdik.
computer. (Seçme olasılığı vardı, fakat seçme-
dik)
They might have learnt English. İngilizce öğrenebilirlerdi.

If ile yapılan şart cümlelerinde will kullanıldığında kesin bir durum anlatılır. Will yerine may (might) kullanılırsa olasılık anlatılmış olur.

If she comes early, she will Erken gelirse sizinle konuşacak.
talk to you.
If she comes early, she may Erken gelirse sizinle konuşabilir.
talk to you. (Konuşma olasılığı var)
If she came early, she might Erken gelmiş olsaydı sizinle konu-
talk to you. şabilirdi. (konuşma olasılığı vardı)

If John studies hard, he will John çok çalışırsa başaracak.
succeed.
If John studies hard, he may John çok çalışırsa başarabilir.
succeed.
If John studied hard, he might John çok çalışsaydı başarabilirdi.
succeed.

May ve might yardımcı fiilleri as well sözcükleri ile birlikte bir fiil önünde kullanılırlarsa o fiilin yapılmasının uygun bir seçenek olduğunu belirtirler.

I may as well go home. Eve gideyim bari. (En iyisi eve git-
mem.)
We might as well play cards. En iyisi kâğıt oynayalım.

As well yerine just as well, might ile kullanılırsa cümledeki fiilin yapılmasının diğer seçenekler kadar uygun olduğu belirtilmiş olur.

You might just as well buy a car. Bir otomobil de alabilirsin. (Bir oto-
mobil alman da aynı derecede uy-
gundur.)

Bu cümlede başka şeyler almak yerine bir otomobil almanın gayet uygun bir seçenek olduğu söylenmektedir.

He might just as well come with Bizimle de gelebilir. (Bizimle
us. gelmesi de gayet uygundur.)
They might just as well take a Trenle de gidebilirler. (Trenle gitme-
train. leri de gayet uygun olabilir.)

May inanç ve ümit hisleriyle söylenen iyi dilekleri belirten cümlelerin başında yer alır.

May God be with you! Tanrı seninle olsun!
May you be happy! Mutlu olasın! (Mutlu olmanı dilerim.)
May the New Year bring you Yeni Yıl size mutluluk getirsin!
happiness!
May your dreams come true! Düşleriniz gerçekleşsin!

Might üzerinde ısrarla durulan bir isteği ve bunun yerine getirilmemesinden doğan kızgınlığı belirtir.

You might ask them for more Onlardan daha fazla para
money. istemelisin.

Bu cümlede isteme işinin yeterince yapılmamış olmasından bir şikâyet ve kızma anlamı vardır.

She might be helpful to her Kızkardeşine yardımcı olabilir.
sister. (Niçin yardımcı olmuyor?)
You might ask the headmaster Okuldan ayrılmadan önce müdüre
before you leave the school. sormalısın.
They might listen to their Babalarını dinlemeliler.
father.

Helen might study her lessons. Helen derslerine çalışmalı.
He might bring some wood for Ateş için bir miktar odun getirmeli.
the fire.
She might have paid for the hat. Şapkanın parasını ödemeliydi. (Ama
ödemedi.)
We might have answered their Onların mektuplarına cevap verme-
letters. liydik.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Üst