Konjonktür müslümanı

II.MEHMET Sahipcan
Bir yanda, sahte mehdî önünde saf tutanlar,
Bir yanda falcılarla, medyumlarla yatanlar,
Bir yanda , Cennetleri parsel parsel satanlar,
Gör ki; neylemiş gaflet, bunca güzel insanı,
İşte bunlardan biri; konjonktür müslümanı…

Âmentüsü; şan, şöhret, lüks araba, köşk yalı,
Kapısında bir boncuk, üstünde bir at nalı,
Haftalık takviminde, uğursuzdur her salı;
Şöhret için kullanır, el yazması Kur’ân’ı,
Antikaya düşkündür, konjonktür müslümanı…

İçgüdüyle kurulur, şuuraltı dengeler;
Boşlukları doldurur, enişteler yengeler,
Mürşitlere (!) âmâde, pür makyajlı bendeler,
Dilde gıybet, elde mey, cepte Cennet fermanı,
Her zaman huzurdadır (!), konjonktür müslümanı…

Diyelim ki; eş lâzım, kız veya küçük beye,
Siparişler verilir, en yakın bir türbeye,
Sıra gelir, üç mumla çöpçatanı görmeye,
Bazen, mendil de bağlar, eğer isterse canı,
Rüşveti bolca tutar, konjonktür müslümanı…

Ramazanda, çok sıkı bir rejime girilir;
Yıllık fazla kilolar, böylelikle verilir.
Sonra gevşek deriler, uzmanlarca gerilir;
Gelsin artık kumlarda, boy gösterme zamanı,
Üstelik, çok cömerttir (!), konjonktür müslümanı….

Karakteri brüttür, belli değildir neti,
Çağdaşlığı gereğidir, geçmişine cür’eti,
Kendisine sorarsan, maymundan zürriyeti,
Çok pişkindir.. Renk vermez, suludur zira kanı,
Her modele mankendir, konjonktür müslümanı…

Her cenazede başlar, bir nezâket barışı,
Hanımlarda bir ihlâs, ve tesettür yarışı,
Boş gözlerle süzülür, tabutun her karışı,
Kaç yerde ayaküstü, kaynar sohbet kazanı
Namazdan da muaftır, konjonktür müslümanı….

Teşekkür listesini, ilân eder basından,
Bir hatîm satın alır, işporta borsasından,
Bir de mevlid gönderir, mevtânın arkasından
Artık rahatlamıştır, kar beyazı vicdânı,
Zaten temiz kalplidir, konjonktür müslümanı…
 
Üst