Kadın Cinsel Organı ve Burada Bulunan Oluşumlar

cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
Öncelikle kadında ve erkekteki cinsel organların aynı kaynaktan köken aldığını ve her birinin diğerinde karşılığının olduğu belirtelim. Mesela klitoris ve penis başı, küçük dudaklarla penis üstünü örten doku büyük dudaklarla testis torbasının üstündeki deri birbirlerinin karşılığıdır.
DIŞ GENİTAL ORGANLAR:
Büyük Dudaklar: Üzeri kıllarla kaplıdır.Cilt altında yağ dokusu barındırır.İçerdeki oluşumları(kilitoris,küçük dudaklar,vajen girişi) ,korumakla görevli altta anüs üzerinde birleşen ,sağlı sollu uzunlamasına iki parçadır.
Küçük Dudaklar: Büyük dudakların arasında ince iki deri kıvrımıdır.İdrar deliği ve vajina girişinin etrafını sararlar.Küçük dudakların iç kısmında,ilişkide kayganlık sağlayacak sıvıyı hazırlayan bezlerin ağzı bulunur ve ağız kolaylıkla mikrop kapabilir. Cilt altı yağ dokusu yoktur ve kılsızdır.
Vajina Girişi: İç dudakların devamında yer alır ve kızlık zarına kadar devam eder.1-2 santim.Ama kızlık zarı yırtıldığında ortadan kalkar.
Kızlık Zarı:Tıp dilinde Hymen denen kızlık zarı,vajen girişinde 1-2 cm içerdedir.Mukoza yapısındadır (ağız içi gibi).Adet görene dek, vajeni ve iç cinsel organları,dışardan gelebilecek,mikroorganizmalardan koruduğu söylenir.Sonuçta adet görmeye başlayınca,kan bu zardaki deliklerden geçip dışarı akabildiğine göre,dışardan gelen mikroorganizmalarda içeriye geçebilir rahatlıkla?Yani kızlık zarının işlevi tartışmalıdır.Belki de evrimleşmekte olan bir ayrıntıdır ve zamanla tamamen ortadan kalkacaktır.Bu bir çok aileyi felakete sürükleyen kızlık zarı denilen oluşumun yapısı kadından kadına değişiklik gösterir.
-Bazı kadınlarda doğuştan olmayabilir!Nasıl doğuştan kalp kapakçığımız olmayabilirse, kızlık zarımızda olmayabilir.Her birimizin burnu nasıl farklı şekillerdeyse,kadın cinsel organındaki bu minik ayrıntıda böyle bir değişkenlik gösterebilir.
-Bazıları çok esnektir.İlişkiyle yırtılmayabilir.Ancak normal doğum esnasında yırtılır!
-Genellikle;ilk cinsel deneyimle deforme olur.Genellikle hafif bir kanama ya da pembe bir sıvı gelebilmesine karşın bazen de hiçbir şey olmaz.
-Deformasyonu yeniden dikilerek tamir edilebilir
Klitorislik:Üstte ve yanlarda iç dudakla çevrilidir.Kiltorisin hemen altında idrar deliği,idrar deliğinin hemen altında da vajen girişi bulunur.Klitorisin başı erkekte penise karşılık gelir.Bu süngerimsi bir yapıdır.Tıpkı penis gibi,uyarılma esnasında içi kanla dolup şişerek, sertleşme özelliği bulunur.Orgazmda önemli bir görevi vardır.
İdrar Deliği: Kilitorisin altında idrarın dışarı atılmasına yarayan delik.
Perine:Dış dudakların geride birleştiği yerle anüs arasında kalan kısımdır.Bu bölgenin cilt altında idrar ve dışkılama işlevlerinin kontrolünü sağlayan güçlü kaslar bulunur.
Bu güçlü kaslar,doğum esnasında gevşeyerek bebek başının çıkmasına zemin hazırlar.Perine adı verilen bu bölge doğum aşamasının son bölümüne gelindiğinde,doğumu iyice kolaylaştırmak için doktor tarafından kesilir.Buna epizyotomi adı verilir.Bunun amacı,doğum esnasında bu bölgenin yırtılmasını ve alttaki kasların zarar görmesini engellemektir.

Salgı Bezleri: Bunların görevi , dış genital bölgenin kurumasını önlemek ve cinsel uyarılma yoluyla ortamı kayganlaştırarak,cinsel birleşmeyi kolaylaştırmaktır.
Makat (Anüs): Tıbbi olarak aldığımız gıdalardan arta kalan artıkları atmamızı sağlayan ,kalın bağırsağın son kısmıdır.Dışkılamaya yarar.
Gerek toplumdaki yaygın cinsel tabular ve baş tacı edilen kızlık zarı efsaneleri,gerekse kişisel tercihler günümüzde bazı insanları,anal :):):):)e yöneltmiştir.Anal :):):):),penisin vajina yerine, çeşitli kayganlaştırıcı maddeler sürülerek anüs içine yerleştirilip cinsel eylemin vajina yerine burada gerçekleştirilmesi demektir.Bu bir tercih meselesi olmakla birlikte tıbbi olarak oldukça sakıncalıdır.Anüs cinsel birleşme için tasarlanmış bir organ değildir.Bu eylem zamanla buradaki güçlü kasların gevşemesine,hemoroid oluşumuna ve küçük kılcal kanamalara neden olabilir.Anüsün bir dışkı kanalı olduğu ve içinde bakteri ve toksinler bulunduğu olduğu göz ardı edilmemelidir.Cinsel temasın zorlayıcılığıyla anüste oluşan yırtılmalar neticesinde enfeksiyona zemin hazırlandığı unutulmamalıdır.
Bunun yanında kadınların taharet(tuvalet sonrası temizlik) sırasında akıllarından çıkarmamaları gereken kural şudur : temizlik arkadan öne ,yani anüsten vajinaya değil;önden arkaya ,yani vajinadan anüse doğru yapılır.Aksi takdirde anüsten aldığınız bakteri ve benzeri mikropları vajene ve idrar deliğine bulaştırarak burada enfeksiyonlara neden olabilirsiniz.

İÇ GENİTAL ORGANLAR:
Vajina (Döl Yolu): Vajina ; vajina girişiyle başlayıp rahim girişinde son bulan boru şeklinde 8-10 cm lik bir yapıdır.İlişkide penisin girdiği yerdir.Adele yapısındaki bu oluşum,oldukça esnek, içine giren penisin boyutuna göre genişleyip uzayabilen bir yapıya sahiptir.
Zaten ön-arka duvarları birbiri üzerine katlanmış olarak durmaktadır.Bu da doğum esnasında bebeğin başının geçebilmesine müsaade edecek kadar esnemesini sağlar.
Vajina normalde hafif ıslak bir dokudur.Cinsel uyarılma sırasında vajina duvarlarından kayganlaştırıcı sıvılar salgılanır ve böylece penisin vajinaya girişi kolaylaşır.Cinsel uyarıyla vajina duvarları kanla dolup şişer ve penisi sıkı bir eldiven gibi sarar.Bu da cinsel eylemde zevki artıran bir ayrıntıdır.
Ne yazık ki;çok kilolu bebek ve fazla doğum vajinadaki adalelerin gevşemesine ve vajinanın bollaşmasına neden olabilir.
Biraz önce ,vajinanın penisi sıkı bir eldiven gibi sarmasının zevki artıran bir faktör olduğunu söylemiştik. Aynı şekilde bu bollaşmada zevki ortadan kalkmasına neden olabilir.Bu da eşler arasında cinsel problemler çıkmasına ve belki de farklı istekler doğmasına (anal :):):):) gibi) bir etkendir.Ama bu durum sorun yaratacak düzeye varmadan doktorunuza karşı açık olup yardım isterseniz;o size bunun basit ve ufak bir operasyonla düzeltilebileceğini söyleyecektir.

Rahim Ağzı(seviks):Rahim ağzı spermler için,rahime giriş ve bebek için rahimden çıkış kapısıdır.Rahimağzında bazı salgı bezleri bulunur.Bu salgı bezlerinin salgıları,vajinadan rahim içine mikrop girişini engeller.Ayrıca gebeliğe elverişli günlerde, spermlerin girişini kolaylaştırırken,elverişli olmayan günlerde girişi zorlaştıran salgılar üretir.
Normalde bir koni biçiminde ve birkaç milim açıklığında olan bu yapı;doğum esnasında,incelip,yumuşar yaklaşık 10 cm lik bir açıklığa kavuşur ve bebeğin çıkmasına izin verir.
Bu hassas oluşum kadın vücudunda,kanserleşmeye en yatkın bölgedir.Hissiz bir dokuya sahip olduğundan kolay belirti vermez.İç genital organlarının sağlığını takip için her kadın; 6 ayda bir pap-smear denilen tanı testini mutlaka yaptırmalıdır.

Rahim (uterus): Armut biçiminde,ucunda rahim ağzı ,yanlarında fallop tüpleri (yumurtayı ,yumurtalıktan rahime taşıyan kanallar) bulunan,kalın duvarlı,içi boş,mandalina büyüklüğünde yaklaşık 50 -60 gr. ağırlığında bir organdır.
Gebelikte 3 kg.lık içinde taşıyacak kadar büyür.İşlevi doğmamış bebeğin gelişmesini sağlayacak ortamı oluşturmak,bebeği dıştan gelecek darbelerden korumak,doğum esnasında da kasılıp gevşeyerek bebeğin dışarıya çıkmasını sağlamaktır.

Endometrium (rahim iç tabakası): Rahmin içindeki boşluğu kaplayan tabakaya endometrium denir.Normal bir kadında 14-16 günde bir yumurtlama gerçekleşir.Kadının yumurtalıklarında oluşan yumurta,fallop tüplerine geçer ve tüplerin içindeki tüycükler yardımıyla rahme doğru ilerler.Bu şekilde ilerlemeye devam eden yumurta hücresinin ömrü 12-24 saattir.Bu süre içinde uygun şartlar oluşur ve yumurta spermle karşılaşırsa döllenme gerçekleşir. Döllenme gerçekleşip ve gebelik oluştuğunda, döllenmiş yumurta endometriuma yapışır ve endometrium bu döllenmiş yumurtanın beslenip büyümesine aracı olur.
Ama eğer döllenme gerçekleşmez ise;endometrium tabakası 14 gün içinde dökülür ve rahim ağzından geçip, vajina yoluyla atılır.Biz buna adet kanaması deriz.Bu dökülme ile atılan endometrium yerine yenisi yapılır.

Kadının üretken çağı sürdüğü sürece,gebelik olmazsa bu olay her ay tekrarlanır.
FallopTüpleri:Yumurtalıklarla rahim arasındaki yumurta taşıyıcı kanaldır.Bu tüpler ; kadının yumurtalığında yapılan yumurta ile erkeğin boşalması ile vajinaya atılan spermin randevu yeridir.Sperm ve yumurta buluşması sağlıklı bir şekilde gerçekleşir ve yumurta döllenirse,döllenmiş yumurta da bu tüpler vasıtası ile rahim içine taşınarak oraya yerleşir.
Çok ince ve hassas bir yapısı vardır, 10-20 santimetre boyundadırlar,rahmin sağında ve solunda iki adet bulunurlar,içlerine titreyici tüycükler bulunur ve bunların hareketi ile yumurta taşınır.Uçlarında şaçaklı dokuları, yumurtanın tüpten içeri alınması içindir.
Uzun süren iltabi olaylar bu tüplerde tıkanma meydana getirerek gebe kalmaya mani olabilir.Tüp bağlanması denilen doğum kontrol yöntemi de bu oluşumda , bir yerin kesilip bağlanması ile gerçekleştirilir ,böylece sperm yumurtaya ulaşamaz.
Yumurtalıklar:Rahmin her iki yanında yer alan , ceviz büyüklüğünde organlardır.İki görevi vardır:birincisi spermin döllemesi için gerekli olan yumurtayı üretir.İkinci görevi ise kadınlık hormonlarını üretmektir.

HORMONLAR
Beyinde HİPOFİZ adı verilen bir salgı bezi bulunmaktadır.Bu bez, kadınlık hormonlarının salınmasından ve miktarın doğru ayarlanmasından sorumludur.
Kadınlık hormonları;östrojen ve progestron hormonları yumurtalıklardan salgılanırlar.Beyinle yumurtalıkların arasındaki mesafeyi düşününce herhalde hipofizin bu takip ve ayarlama işini nasıl yaptığını merak etmişsinizdir.Hipofizden salgılanan iki hormonu;FSH VE LH yı bu işte östrojen ve progestronun peşine takılmış iki ajan olarak değerlendirebiliriz.FSH VE LH kısaca progestron ve östrojeni etkileyen hormonlardır.

FSH (folikül uyarıcı hormon)-Her ay yumurtalıklardan, içinde yumurta hücresini de barındıran bir folikülün, yumurtlama yapabilecek bir kapasiteye kadar gelişmesini sağlar.
-Gelişen bu yumurta hücresi ; östrojen hormonunu salgılar.
-Östrojenin kanda yükselmesi FSH’nin düşmesine neden olur.

LH ( Luteinize edici hormon )
-FSH ile birlikte yumurtlamayı sağlar.
-Yumurtlamadan hemen önceki gün LH salgısı artar.
- Progesteronun kanda yükselmesi LH’nin düşmesine neden olur.

Östrojen:
Adet kanamasından itibaren salgılanmaya başlar. Yumurtlama zamanında en yüksek düzeye ulaşır.

Görevleri:-Rahmin, tüplerin, vajinanınn ve dış üreme organlarının ergenlik döneminde gelişmesini sağlar.
-Tüplerin hareketini arttırarak yumurtaların rahme taşınmasını sağlar.
-Rahmin iç tabakasının (endometriyum) kalınlaşmasını ve olası bir gebeliğe karşı hazırlanmasını sağlar.
-Rahim kaslarının kasılmasını sağlar.

Progestron:
Yumurtlama olduktan sonra daha fazla miktarda salgılanmaya başlanır.

Görevleri:
-Gebelikte endometriyum tabakasının parçalanıp dökülmesini önleyerek, gebeliğin devamını sağlar.
-Vücut ısısını yarım derece yükseltir.(bu nedenle yumurtlama döneminde kadının vücut ısısı artar)
-Rahim kaslarının gevşemesini sağlar.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
61B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
20B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Üst