1299
Yeni Üye
"Gargat" ağacı...
Gelelim Yahudiler'i korkutup, her yere dikmelerini sağlayan Hadis-i Şerif'e:
Kaynaklarda kıyamet alametleri sıralanırken, fitnenin artması, Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor...
İşte bu noktada Hadis-i Şerif şunları söylüyor:
“Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek
'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır.' diyecek...
Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır.”(Kitab-ul Fiten H. 2239)
Bu hadis, bana çok ilginç geldi. Daha doğrusu; Hadis-i Şerif'in sanki bugün için söylenmiş olması beni ürpertti...
Çoğu kez, İsrail'in yaptığı zulümleri duymamak için kulaklarımızı kapatmışken; ölen yavrucaklara bakmamak için zappinge devam ederken bu Hadis-i Şerif insana umut ve çalışması için gayret veriyor...
İsrail, elbette "Müslimanlar" için Kutsal sayılan Kur'an-ı Kerim'e ve Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa'ya (s.a.v) göre hareket etmeyeceklerdir...
Sonuçta Yahudi topluluk olan İsrail, kendi bildiğine, doğru kabul ettiğine göre hareket edecektir; fakat "Gargat" ağacı dikmelerine bakılırsa kendisinden hesap soracak olan bebeleri de hesaba katmış durumda.
"Akıttığın gözyaşlarında boğulacaksın İsrail!"
Aynen yineliyorum:
"Dünyayı baştan başa Gargat ağacı ile donatsan da, elbet yetimin, mazlumun, garibanın, güçsüzün hakkı yerde kalmayacak; onlardan akıttığın gözyaşlarında boğulacaksın! Yaptıkların karşısında, Gargat ağacı bile senden utanacak! Elbet birgün, yaptıklarında, akıttığın kanda boğulacaksın!"
Bütün bu sözler iyi güzel; fakat zulmün hesabını soracak "Müslüman" sizce nasıl bir "Müslüman"dır?
Bunun cevabını "Günümüz Müslüman" profilince cevaplamaya çalşağım:
Müslüman vücudunda bombaların sarılı olduğu, kafir diye herkesi kesip biçecek adam değildir...
Tam tersine Müslüman; Fatih Sultan Mehmed gibi bir elinde matematik kitabı, diğer elinde İlyada destanı olan; fethettiği yerlere barışı ve hoşgörüyü getiren; dünyasını ahireti için düzenleyen, insanlığı yaratandan dolayı seven; yapıcı, hoşgörülü kimsedir...
Müslüman; çalışmaktan yana olan; zahmetsiz rahmet olmayacağını bilen, bilimi, bilgiyi takip eden; bütün bunları da Allah'ın rızasını kazanmak için, Müslüman kardeşlerine ve insanlığa faydalı olabilmek için yapan kimsedir...
Hiç bir zaman Müslüman "Terörizm" ile yan yana getirilemez; yan yana getirenlerin ileri sürdüğü dayanakların kahramanları da, Allah ve İslam adına hiç bir şey yapmış sayılamaz...
Yani biz, İsrail'i, ahlakımızla, hoşgörümüzle, ilmimizle, gayretimizle; kısaca inancımızın istediği şeyleri yaptığımız durumda elde edeceklerimiz ile boğacağız...
Kulağımıza küpe olsun:
"Mü'min elinden, dilinden, belinden emin olunan kimsedir..."
Allah'a emanet olun inşaallah...
alıntı
Gelelim Yahudiler'i korkutup, her yere dikmelerini sağlayan Hadis-i Şerif'e:
Kaynaklarda kıyamet alametleri sıralanırken, fitnenin artması, Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor...
İşte bu noktada Hadis-i Şerif şunları söylüyor:
“Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek
'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır.' diyecek...
Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır.”(Kitab-ul Fiten H. 2239)
Bu hadis, bana çok ilginç geldi. Daha doğrusu; Hadis-i Şerif'in sanki bugün için söylenmiş olması beni ürpertti...
Çoğu kez, İsrail'in yaptığı zulümleri duymamak için kulaklarımızı kapatmışken; ölen yavrucaklara bakmamak için zappinge devam ederken bu Hadis-i Şerif insana umut ve çalışması için gayret veriyor...
İsrail, elbette "Müslimanlar" için Kutsal sayılan Kur'an-ı Kerim'e ve Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa'ya (s.a.v) göre hareket etmeyeceklerdir...
Sonuçta Yahudi topluluk olan İsrail, kendi bildiğine, doğru kabul ettiğine göre hareket edecektir; fakat "Gargat" ağacı dikmelerine bakılırsa kendisinden hesap soracak olan bebeleri de hesaba katmış durumda.
"Akıttığın gözyaşlarında boğulacaksın İsrail!"
Aynen yineliyorum:
"Dünyayı baştan başa Gargat ağacı ile donatsan da, elbet yetimin, mazlumun, garibanın, güçsüzün hakkı yerde kalmayacak; onlardan akıttığın gözyaşlarında boğulacaksın! Yaptıkların karşısında, Gargat ağacı bile senden utanacak! Elbet birgün, yaptıklarında, akıttığın kanda boğulacaksın!"
Bütün bu sözler iyi güzel; fakat zulmün hesabını soracak "Müslüman" sizce nasıl bir "Müslüman"dır?
Bunun cevabını "Günümüz Müslüman" profilince cevaplamaya çalşağım:
Müslüman vücudunda bombaların sarılı olduğu, kafir diye herkesi kesip biçecek adam değildir...
Tam tersine Müslüman; Fatih Sultan Mehmed gibi bir elinde matematik kitabı, diğer elinde İlyada destanı olan; fethettiği yerlere barışı ve hoşgörüyü getiren; dünyasını ahireti için düzenleyen, insanlığı yaratandan dolayı seven; yapıcı, hoşgörülü kimsedir...
Müslüman; çalışmaktan yana olan; zahmetsiz rahmet olmayacağını bilen, bilimi, bilgiyi takip eden; bütün bunları da Allah'ın rızasını kazanmak için, Müslüman kardeşlerine ve insanlığa faydalı olabilmek için yapan kimsedir...
Hiç bir zaman Müslüman "Terörizm" ile yan yana getirilemez; yan yana getirenlerin ileri sürdüğü dayanakların kahramanları da, Allah ve İslam adına hiç bir şey yapmış sayılamaz...
Yani biz, İsrail'i, ahlakımızla, hoşgörümüzle, ilmimizle, gayretimizle; kısaca inancımızın istediği şeyleri yaptığımız durumda elde edeceklerimiz ile boğacağız...
Kulağımıza küpe olsun:
"Mü'min elinden, dilinden, belinden emin olunan kimsedir..."
Allah'a emanet olun inşaallah...
alıntı
