haberin mi var?

Mekke gülüşlüm,
Kabe duruşlum!
Gözlerinde Medine’den haberin mi var?
Safa ile Merve geliş-gidişin
Hira’dan hayat veren mesajın mı var?

Hicreti kuşanmış el sallayışın,
Nebi’yi uğurlar gibi gözyaşın.
Rıdvandır ölüme selam duruşun,
Cennet’te mekanın, köşklerin mi var?

Bedir’de düşmanı görmüş gibisin,
Uhud’da Hamza’ya yanmış gibisin,
Hendek’te Cehennem kusmuş gibisin,
Şehit Mus’ab’ımdan selamın mı var?

Mekke’nin fethi var sanki ruhunda,
Sıddık var, Ömer var coşkunluğunda,
Osman’la, Ali’yle savrulduğunda,
Bağrında bir hançer yarası mı var?

Kirpiğinde Rasul’ün ayak izleri,
Duruşunda Aişe’den haya eseri,
Gezmişsin dolaşmışsın sanki mahşeri,
Dünyalara bedel servetin mi var?

Mekke gülüşlüm,
Kabe duruşlum,
Uhud bakışlım!
Medine’den, Rasul’den haberin mi var?