Geniş Aile Replikleri

Ömer
Yönetici
Nazan: Hastaneye mi gitsek?
Mürsel: Hastane olmaz ya.Kokusunu sevmiyorum.
Nazan: Bak aşkım bu ikimizin sorunu. Ben tek gidersem utanırım.
Mürsel: Ben ev kalabalık diyorum sen hastaneye gidelim diyorsun. Oldu olacak stada gidelim. hop tribün ateşi.

Mürsel: Sanki kadınları eve toplayıp yemek yaptım. Ben o kadar ıssız mıyım Nazan?

Kuddusi : Oğlum sen doydun galiba bak etrafa taşıyorsun hadi bakalım.
Zekai : Yani şu sanatçıya yaptığınız muameleye bakın, vallahi ben yurt dışında doğmuş olsaydım yılın en iyi ödülünü her ay alırdım. yazık.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir: Herifi aldık depomuza götürdük, sonra depoyu polis bastı, sonra kodaman gelip bizi karakoldan alıp kendi deposuna götürdü.
Ulvi: Abi sizde keşke adamı ilk aldığınızda kendi deposuna götürseydiniz, aynı kapıya çıkardı.
Cevahir: Lan gocuk! Biz diyoruz kayaya çarptık sen diyorsun yosun var mıydı?

Bilal: Lan Dündar, kodaman adam olmuşsun.

Cevahir Şükufe'ye: Bende kalp yetmezliği var sana sevgim o kadar fazla ki sığmıyorsun kalbime, yetmiyor kalbim ihraç fazlam.

Bilal: Tedaviye cevap versene lan!
Cevahir: Meşgulüm canım, hadi hadi

Cevahir : Bana bak lan Bilal, sana ev tutar kraliçeler gibi yaşatırım seni !
Bilal : Sen bana dost hayatı yaşatacak adam mısın lan !

Ulvi: Abi ben abdest almasını unutmuşum ya.
Cevahir: Sus lan Ulvi, şimdi senin 3 kere ağzına 3 kere burnuna çakarım.

Şükufe: Alıcı değilsen çek git buradan.
Cevahir: Öyle deme alım gücüme gidiyor.

Cevahir: Lan senin ne işin var eğitim yuvasında kardelen bilal.
Bilal: Eğitimden bir tek sen mi anlıyorsun Cevahir belki bende yarım kalan eğitimi mi tamamlaycağım.
Cevahir: Lan senin okuduğun anladığına yetmez.
 
Son düzenleme:
:)

Ulvi: Abi ben abdest almasını unutmuşum ya.
Cevahir: Sus lan Ulvi, şimdi senin 3 kere ağzına 3 kere burnuna çakarım.

çok güzelmiş.. daha güzel ne söylenebilir süper..:D:. sağolasın.
 
Ömer
Yönetici
Zekai: Bana bak saltuk, eğer bu medya savaşları ilişkimi zedelerse seni dört kupona veririm haberin olsun.

Cevahir: Hayırdır kıyı Bilal, dalgalanmış da vurulmuşsun.

Cevahir: Bak, bu haritayı bulursak senden sonraki dört kuşak ihya olur.
Ulvi: Aaa peki ben ne olacağım ?
Cevahir: İpimle kuşaığım olacaksın.

Bilal: Devir abi haklı haritaları birleştirmek için bir şirket evliliğine gitmemiz lazım.
Cevahir: Kaç gündür kızışmıştın sen hadi kötü yola düşme bari gel.

Define kazısı sırasında
Ulvi: Gelmiyor abi, kıralım parça parça alalım.
Cevahir: Kırarım kulpunu Ulvi, ben kürtaja karşıyım.

Cevahir Şükufe'ye: Penguenim soğuk yapma hemen.

Cevahir Bilal'e : Dağılma lan şarapnel Bilal burada iş yapıyoruz.

Cevahir'le Bilal hazine bulmuşlardır birbirlerinden ayrılamıyorlardır.
Cevahir: Şşt lan kara Bilal, benim acil tuvalete gitmem lazım.
Bilal: Olmaz bırakamam çantayı.
Cevahir: Lan acil diyorum hissedar ayı.
Bilal: O zaman bende gelirim seninle.
Cevahir: Lan saçmalama.
Bilal: Küçük mü? büyük mü?
Cevahir: Lan hazineye 3.ortak geliyor diyorum, tutmayın beni.
 
Ömer
Yönetici
Kaynanası Mürsel'in erkekliğinden şüphelidir,
Muazzez: Aman evladım dikkat et, gel sana bir şey vereceğim diyen olursa sakın inşaata gitme Mürsel, tamam mı çocuğum?
Mürsel: Kooperatife girecektim ben, hop girmeyeyim o zaman.

Kunter Zekai'nin gazetesi Abaküs Ekspres'den Pırıl'ın gazetesine geçince,
Zekai: Sen ilk önce bizim bayrağımızı öpmedin mi lan topuz !

Bilal: Lan, senin burda ne işin var, bana bak aramızdaki küçük sırrı Şükufe'ye söylemedin değil mi ? İçimizdeki irlandalı !
Cevahir: Seni kendi içinde ters çeviririm nevresim Bilal!

Cevahir : Geçersiz Ulvi, Şoförle konuşan Ulvi, Arkadaki boş yerlere ilerlemeyen Ulvi.

Cevahir Şükufe'ye: Ne yaptın kıldan incem beni adalete mi teslim ettin ?
 
Ömer
Yönetici
Zekai : Noluyo lan yine orda ? Yine ne sosyallik peşinde bu Pırıl ya, abi kız sosyal tesis gibi yani o çalıştıkça ben kompleks oluyorum iyice ya.
Saltuk: Oğlum sende sosyalleşip kitlesel aktivitelere katılsana. Bak sana yaşam koçun olarak tavsiye ediyorum.
Zekai: Yaşam koçum olarak mı?
Saltuk: Evet
Zekai: Lan yaşam sığırı.Ben zaten her zaman kalabalık aktivitelere katılırım. e cumaya giderim, teravihe giderim, halı sahaya giderim.Sen biliyorsun annemle pazara giderim.Oğlum neredeyse kitlelerle enseye şaplak göze parmak oldum lan ben.

Zekai: Yiğit sende bu hafta cinsel sorunlara yönelen bir sayfa hazırla.
Yiğit : Oha lan. ben eğilmem cinsel soruna moruna.
Zekai: Tamam lan onun dümeni(!)de bende olsun.O zaman sende ganyan iddaa sayfası yap.
Yiğit: Olur.

Cevahir Dilruba ile Bilal'i görür bu kim diye sorar,
Dilruba: Ben Bilal'in sevgilisiyim.
Cevahir: Maşallah Maşallah Allah tek yastıkta çürütsün.

Dilruba: Bilal'im bugün neden soğuksun ?
Bilal: Dün çok mu sıcaktım manyak karı, mevsim normallerimi altüst ettin zaten.

Cevahir, Bilal ile Dilruba'yı birbirlerine sarılı vaziyette görünce;
Cevahir: Ooo mengene Bilal kavramışsın yengeyi.

Dilruba: İçkin kumarın var mı ?
Bilal: Var hepsi var hata içkisine kumar oynuyorum. Bütün kötülükleri tek potada eritiyorum.Dayımın oğlunu da kumarda kaybettim o günden beri kumara tövbe ama içmeye devam ediyorum.
Dilruba: Bilal sen içki içip kumar oynuyor musun?
Bilal: Bak kızım ben sana göre değilim hatta komikte değilim özel hayatımda girdili çıktılı küfürlerim vardır benim.
 
Son düzenleme:
Ömer
Yönetici
Dilruba: Ben lisedeyken siz Müfit'le birlikte lisenin çıkışına gelirdiniz kız kesmeye.Sen kızları keserdin ben de seni.
Bilal: Bileydim başka lisenin önüne alırdım naklimi.

Cevahir: Babacığım bu kadınların zaten dörtte üçü suymuş bilim adamları öyle diyor.
Kuddusi: Tabi oğlum sıksan suyu çıkar bunların.

Zekai: Pırıl'ım girme kibirlilerin arasına ufak zannederler, girme sevenlerin arasına nifak zannederler.

Sevim: Hayırdır Ulvi sen böyle şeyler yapmazdın.
Ulvi: Yapacağım Sevim seri katil olsan bile en sona geçer ben sıramı beklerim.
 
Ömer
Yönetici
Şükufe: Ne güzel okudun şiiri sen bir albüm yapsana ulan.
Cevahir: Ne albümü Unkapanım.Benim kalbim sana singıl singil çaprıyor.Bak A-1 Şükufe, A-2 Şükufe.

Nazan: Saçmalama abi Mürsel'e hemen telefonu verip geleceğim yaa.
Cevahir: Kızım sen hayatında 3g diye bir şey duymadın mı? Genç kız gece gece sokakta ne arar otur oturduğun yerde.

Ulvi: Şunlara bak yaa, çok teşekkür ediyorum aşkitom çiçekler için.
Sevim: Barışmamızın şerefine, bahçemizden topladım ellerimlen.
Ulvi: Belli oluyo kız, arasında yeşil soğan var kokuyo.

Cevahir: Dedeciğim sen ki kurtuluş savaşını görmüşsün.
Dede: Hadi oğlum ben o kadar yaşlı mıyım ?
Cevahir: İlkokulda görmediniz mi? Sen ilkokuldayken yakın tarihti dede sırf o yüzden madalya vermeleri lazım sana.

Nazan: Mürsel !
Mürsel: Mürsel değilim ben hop başkasıyım.
Nazan: Ya benim ben Nazan.
Mürsel: Nazaaaan tanıyamadım seni. Sen nasıl tanıdın beni ?
Nazan: Ya Mürsel hiç kılık değiştirmemişsin ki, bizimkiler görse bizimkiler de tanırlar seni.
Mürsel: Olur mu nazan saçımı öteki tarafa taradım. Hop burdan değil burdan :D

Cevahir: Şükufem, dün kalp kapakçığımı çevirdim altından bedava çıktı iyi mi.Anla kız iyisin hadi seni eskisinin iki katı seviyorum artık.
Şükufe: Cevahir promosyon yapma bana.

Zekai Saltuk'a: Yarimle dans edemezsem keserim gençlik kollarımı.

Ulvi: Cevo evdekileri barıştırmicak mısın ?
Cevo: Hayır.
Ulvi: Niye barış gücüne mi gitti.
 
Ömer
Yönetici
Ulvi: Koş Cevo annenle baban çay bahçesinde barışıyorlar.
Cevo: Sen mi barıştırdın lan kofi sen ne annan da barıştırıyorsun onları.

Cevahir Bilal'e: Lan Bilal rüyanda kamyonunu deviririm senin.

Zekai: Kaç yapıyo senin kırmızı traktör ?
Tiki Tayanç: Otobanda 300 varoşda 120.
Zekai: O ne lan öyle sığır çıkabilir tabelası.

Zekai: Ben seni karşıya taksiyle bırakırım, gitme bu Tayanç'ın arabasıyla.
Pırıl: Zekai saçmalama, burdan karşıya taksi kaç para yazar sen biliyor musun?
Zekai: burdan karşıya kadar Tayanç sana ne kadar yazar onu biliyor musun? Gece tarifesi açar, limitsiz sığır.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Şükufe'ye: Yüreğime meşale attın yabancı maddem. ben de maçlarımı seyircisiz oynarım.

Şükufe: Sahte miydi lan o DNA testi ?
Koyu Bilal: Cevahir'in DNA'sı küflenmiştir. koskoca eşşek kadar bilim yanılacak değil ya.

Koyu Bilal: Ben gidiyim artık, malum laboratuardan geldim, üstüm başım gen.

Koyu Bilal: Kusura bakma Cevahir, az daha hayatının yönünü değiştiriyordum.
Cevahir: Lan evrakta sahteci Bilal, vereyim mi seni polise?

Polis: Bu ruhsat sahte kardeşim.
Mürsel: Ne yaptın Zekai ruhsatın bandrolünü mü yaladın?

Cevahir: Hadi lan tarhana bulgur langur lungur çoçuk bu yaşa gelene kadar neredeydiniz?
Bebeğin Annesi: Kardeş çoçuğum daha 3,5 aylık.

Cevahir: Gel binelim evlilik salıncağına,rüzgarımızdan elektrik ürüsün ampuller aşka sönsün.
Şuküfe: Ampulünü patlatmak gibi olmasın ama cevahir bizim aramız düzelmedi.

Zekai: Of bee. Oğlum Pırıl servise yazılacakmış lan,arkadaş ben ne zaman bi dağ delsem, Pırıl başka bir dağın ardına kaçıyor.
Yiğit: Oy dağlar yandım sıra dağlar.
Zekai: Yiğit alay etme ilişkimle kaldırırım servisini, aylık süreli sığır!
Zekai Saltuk'a: Oğlum şimdi serviste yazarlarsa yarime, kırarım ben o servisi.
 
Ömer
Yönetici
Zekai ve Tiki Tayanç Şöfor Atışması
Tayanç: Varoşsan kurarsın pusu, tikkysen alırsın rusu.
Zekai: Abaküs bağlamaz rutine, selam söyle vilademir putine.

Tayanç: Varoş kafanı resetle yoksa gelirsin bagajında cesetle.
Zekai: Şoförün gönlü etik parmağı tutmaz tetik

Tayanç: Hava yastığı, klima, marşpiyel görmedim Miami kadar hoş bi yer.
Zekai: Bizi İstanbul dan mahkum edenleri, biz kendilerine mahkum ettik.
Abaküssün dediler, öküzsün dedik.
Aşk bir rakamdır, gönlümde makamdır.
Aşk isyankarın alyansı, tikinin dilinde salyamsı.
Okurum ızdırap andını, takarım kaptanlık pazu bandını...
Naberrrr ?
 
Ömer
Yönetici
Bilal: Genel kanı bu yönde.
Cevahir: Senin genel kanını o yönde akıtırım, acil kanmalı Bilal.

Zekai: Oğlum Saltuk bu Hollanda çok serbest bir memleket diyorlar.Çimlere basıyorsun serbest, şöförle konuşuyorsun serbest, bak bakiyim arka serbest mi ? diyorsun her zaman serbest. Ben gönderemem yarimi bu kadar serbest bir memlekete.

Zekai Pırıl'ı evlenmeye ikna etmeye çalışır,
Zekai: He de düğün yapalım ben de havaya isyanlarımı sıkayım.

Mürsel: Aaa ne işin var senin burada Zekai ?
Zekai: Niye enişte yoksa burası kadınlar tuvaleti mi ?
Mürsel: Kadınlar tuvaleti değil ama öğretmenler tuvaleti Zekai.
Zekai: Aman enişte ya, sanki müfredata göre bırakıyoruz baba yadigarını :)
 
Ömer
Yönetici
Cevahair: Yaktın kendini lan nasipsiz mahruki.

Mürsel: Hayır Zekai, buraya giremezsin burası öğretmenler tuvaleti.
Zekai: EEnişte madem öyle sen niye gidip öğretmenler evinde kalmıyorsun da bizim evde kalıyorsun ?

Cevahir: Oğlum biz seninle aynı kutupta sayılırız, kazandığımız bütün paraları benim de kazandığım sayılır mendebur Bilal.
Bilal: Hehehe almanlar kazandığında sen de kazandın sayılır sefil cevahir.

Cevahir: Lan trafiğe kapalı Bilal, özel muhabbet ediyoruz, kapıl git yoksa kırarım coysitiğini.
Bilal: Halka açık yerlerdeki muhabbetlere kaynak olmak benim kamu hakkımdır.
Cevahir: Her hakkını saklarım ya da balkondan aşağı atarım Yurttaş Bilal, hukuksal boşluklarına patates tıkamadan git burdan.

Zekai: Ailemin sevgili erkekleri, hepiniz hazır bir aradayken ben bir karar aldım ve onu size açıklamak istiyorum. Ben evlenmeye karar verdim.
Cevahir: Lan oğlum bak, ergenlik çağından cilalı ergenlik çağına geçmek istiyorsan aşama kaydedeceksin, sülük. Hülle ile çağ mı atlanır lan hendek?

Zekai: Dur lan burada evlenme teklif etmeyeyim yarime, onu romantik bir yemeğe götüreyim çorba içeyim yarimin ayakabısından.
 
Ömer
Yönetici
Zekai: Aile meclisi olarak toplanıp karar verelim abim bıçaklasın damadı kaba kulağından.

Cevahir: Ulvi bi işkence yöntemi söyle ama acıtanından.
Ulvi: Abi (Akbil göstererek) bunu basalım.
Cevahir: Öğrencimi lan o ?
Ulvi: yok abi tam.
Cevahir: Cık, fazla gelir o.
Ulvi: Buldum abi anahtar.
Cevahir: Napacaz la onu ?
Ulvi: Kulağının içini karıştıracaz önce biraz hoş olur ama zamanla acıtır.
Cevahir: Bu mu lan işkence yöntemin? Bi de kendine kara kobra Ulvi diyosun.Su yılanı Ulvi.Çıngıraksız Ulvi.

Cevahir : 85 milyon birikmişim var, kapalı alanda sigara içsem eve haciz gelir.

Mürsel: Kimsin sen?
343 Müjgan: Mürsel bey siz misiniz?
Mürsel: Siz kimi takip etmiştiniz? Bana bak tuttuğum yer hariç 40cm cetvelim var, açarım takip mesafesini. Yürü git kız.
Cevahir: Yok kaldiramaz.
 
Son düzenleme:
Ömer
Yönetici
Bilal: Oğlum bak benimle uğraşma benimde kendime göre arkam var.
Cevahir: Yaslan arkana üzerine rahat bir şeyler giy Fileli Bilal.

Mürsel'in fiş defteri,
Işık ılıman iklimde yaşa.
Emel ayrı eve çık.
Ulvi bak at kafası.
Bekir şuradan bir koşu malbuş kap gel, üstü senin.
Yyat yat uyu, yat kalk dua et.
Yürü git lan!
Go canny go!
Yürü Aslı yürü saçlarımı sürü.
Geç teğet geç.
Sil Nazan sil dip bucak sil.
Ali eve gel bir gün de evde otur.
 
umut ayhan Yeni Üye
Çocukken sinek arabasını kovalayan ulvi:)

Naber lan koyu pembe bilal.:rolleyes:

cevahir milli piyango kazanır ama ulvi bir sayıyı yanlış yazar.
Ulvi:cevoo
Cevahir:ulvi senin doğduğun büyüdüğün yaşadığın yere saldırırım ulvi(ve sonra ulviyi döver.):D
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Bilal'e: Lan uçsuz bucaksız.

Cevahir, Şükufe'nin dükkanına kiralık ilanı yapıştırmak isteyen Koyu Bilal'in elindeki Kiralık yazısını alır ve Bilal'in üstüne yapıştırır ve:
- Yürü kiralik bilal yoksa seni bekar öğrenciye veririm.

Cevahir Şükufe'ye: Günaydın çapam.

Cevahir içki içen Ulvi'ye: Yavaş ulan yavaş gider borusu.

Muazzez: Kızım hamile mısın ?
Nazan: Hamile olmasam niye karnımda çocuk taşıyayım.

Hafize Nene: Hamile olduğunu nerden anladın çubuğa mı işedin kız sidikli ?
Nazan: Hayır babaanne vücudumdaki değişiklerden anladım. Midem bulanıyor, başım dönüyor, ayrıca bu ay bana irma hala uğramadı.
Hafize Nene: İrma hala kim kız yabancıyla mı yaptın bu çocuğu ?

Cevahir ve Bilal kahvede Boyacıspor'un başkanlığı için vaadler vermektedirler, Bilal kağıda yazı yazarken kaleminin ucu biter.

Cevahir: Ne o Koyu Bilal ucun bitti lan?
Koyu Bilal: 07 ucu olupta vermeyenin ben taa..

Mürsel Nazan'a: Nazan seninle Türkiye saatiyle 5 dakika konuşabilir miyim?

Zekai ve ekibi uzun eşek oynamaktadırlar, Saltuk 90 derece eğilmiştir ve:
Saltuk: Hadi Zekai biraz daha böyle durursam sicilime işleyecek.

Mürsel: Nazan karnında benim çocuğumu taşıyorsun.
Nazan: İstersen eve kadar sen taşı Mürsel.

Siyahi futbolcu getiren Bilal'i, Zekai'nin kıvrak hareketleriyle yenmiştir Cevahir.
Cevahir: Ne oldu lan hemen köşe gönderine çekildin üç korner bir Bilal.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Mürsel'e: Ney işınıl var lan burda coğrafik?
Cevahir Mürsel'e: Seni denize dik uzatırım yağış alamazsın kuruyup gidersin Mürsel.

Ulvi: Abi bende mi adaylığımı koysam acaba?
Cevahir: Ulan bağımsız Ulvi, ulan parasının üstünü bile alamayan yetersiz Ulvi sen nasıl aday olacaksın.Karga burunla tornavidayı bile ayıramayan Ulvi.

Cevahir: Baba merak etme ben başkan olunca toplanan aidatlardan tüpgaz almak için der 100 -200 bişey bu elekçiye ayırırım. Yanlış anlama hepsi yeğeninimin geleceği için.
Kuddisi: Geleceği varsa göreceği de var hayırsız evladım biz iskele babasımıyız burada.

Bilal: Babama bak ya, oy istedim vermedi! Anneme söyledim, babamla konuş da, bana oy versin diye. Annem de, evlenirsen konuşurum dedi. Sanki ben boşanınca nafakayı onlar ödemeyecek. Onunki de tehdit işte.

Mürsel: 50 cm cetvelim var 25 erden dalarım size.

Koyu Bilal: Ben sporcunun demir, çelik, ereğli...

Nazan: Lütfen şu hareketlerine ulra son ver Mürsel!

Nazan: Mürselcim ben hamile değilim.
Mürsel: Nazan naptın yoksa çocuğu düşürdün mü? Gel geçtiğin yollara bakalım.

Tayanç tikisi Pırıl'a voleybol öğretmektedir;
Zekai: Pırıl noluyor burda yine ateşle mi oynuyor bu Tayanç Tikisi ?
Pırıl: Ne alakası var zekai tayaç'ın voleybol lisansı varmış elemelere hazırlıyor.
Zekai: Ya bu Tayanç'ın da amma lisansı varmış. Halk eğitim merkezinde ahşap boyama lisansında var mı lan sığır?

Zekai Pırıl'a: Davşanım.

Şükufe hafızasını kaybeder, Cevahir olayı Ulvi'ye anlatmaya çalışır:
Cevahir: Kız eskiye sarmış oğlum, geriye sarmış diyorum. Flashback olmuş diyorum lan! Previously on Lost.
Ulvi: Oow Jack :D

Bilal gizli gizli içki içmektedir;
Sevim: Nörüyon?
Bilal: Nöreyim. Gazete okuyorum. Ama gazeteyi içki şişesine sardım ki gören içki içiyorum sansın.

Zekai: Bizim için artık tenefüs yok, ben tuvalette bile ders çalışıyorum, kimse çakmasın diye de musluğu açıyorum.

Zekai: Bu abaküs gibi kafamı çapraz koşu yapan forvetlere akıl dolu paslar atmak için yoramam ki.

Zekai: Mesela biz bir yol problemi çözüyoruz, yolda asfalt yok. Bir yaş problemi çözüyoruz, meğer çocuk nüfusta büyük yazılmış.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Şükufe'ye: Ben bu gece sende kalsam ya Hotel California'm.

Mürsel: Vurdur Mürsel. Yürü git Lan.

Ümran Süreyya: Tayini çıkan müdür yardımcısının yerine sizi düşünüyorum Mürsel Bey.
Mürsel: Sağolun müdür bey o da mı beni düşünüyordu?
Ümran Süreyya: Hayır ben düşünüyorum.
Mürsel: Müdürüm siz dediniz ya onun yerine seni düşünüyorum. Hani o düşünüyordu da ayrılınca siz düşünmeye başladınız.

Mürsel Nazan'a: Ya benim olacaksın, ya humuslu toprağın.

Cevahir Sayısal Loto'yu kazanmıştır ve ahaliye;
Cevahir: Sayısalda Türkiye birincisiyim.

Cevahir: Bu kupon tutmasın ninja tutup, diz kapaklarımdan kestiririm kendimi, mübarek samur ayında.

Mürsel: Küstür git lan.

Cevahir Ulvi'ye: 1500 metre engellide şirke koşuyorsun Ulvi.

Hafize Nene: Bana bak kızım aklını başına topla, o Mürsel denen trafoya işeyesi adamdan sana fayda yok artık.

Cevahir Ulvi'ye: Uluslararası ilişkilerde masaya yatırırım lan seni.

Muazzez: Oğlanı içeri almışlar Kuddusi !
Kuddusi: Bir şey olmaz hanım bende onu arada bir içeri alıyorum.

Sevim: Ulvi ben hayatım boyunca hep jopumun dikine gittim.

Polis Cevahir'i gözaltına almaktadır. Kendini şikayet eden adama;
Cevahir: Dışarda tanıdıklarım var lan, şişletirim bak seni.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir sayısalı tutturmuştur okulda Zekai hava yapmaktadır;
Zekai: Yaa bakarsın öyle kocasının takımını tutmayan futbolcu eşi gibi :D

Zekai: Abi
Cevahir: Ne oldu lan ergenlik çağın mı bitti?

Tayanç Pırıl'a hediye almıştır;
Zekai: Oh, keriz malı iki. Pırıl gel bunu Eminönün'de okutalım parasıyla sığır etine döner yiyelim he davşanım?

Cevahir Ulvi'ye: Lan zimmetine geçirim temassız, o nasıl uyandırma lan öyle ?

Ulvi: Ya Sevim, ya sen niye hep jopunun tersine gidiyorsun?

Zekai: Yoksa para abimlere çıktı da, yurt dışına mı kaçtılar. Hadi gelin ilk uçakla basalım onların yurtiçlerini.

Cevahir: Benim bi arkadaşa koç borcum var. Bana bir koç alalım mı?
Mürsel : Koçuna kumar mı oynadın sen?
Cevahir: Koç , yükselen borcum.

Cevahir, Ulvi ve Mürsel nezarete girmişlerdir;
Mürsel: Taa! Cevahir, ya koğuş ağası bize tecavüz ederse?
Cevahir: Lan bizden başkası var mı burdan ne ağası?
Mürsel: Taa! O zaman ağa falan seçmeyelim, Allah korusun.

Cevahir Şükufe'ye: Bıyığımın altındaki gizli sivilcem.
Cevahir Şükufe'ye: Ben senin için dünyamı yemişim, ahireten borç alıyorum.

Cevahir Ankara'ya Milli Piyango İdaresine gider Sayısalı kazandığını sanarak;
Memur: Buyrun Cevahir Bey beş bilmişsiniz, bin beşyüz lira.
Cevahir: Pardon biz kağıdımıza tekrar bakabilir miyiz? Biz altı bekliyoduk:D.

Sevim: Seni komaya sokarım Ulvi.
Ulvi: Gerekirse komaya da girerim Sevim. Zaten önümüz kış. Kışı komada geçiririm.

Zekai, abisinin sayısalı kazandığını farz ederek, Keçe kardeşlerden faiziyle para almıştır.Abisinden para ister;
Cevahir: Kaç lira lazım?
Zekai: 2000 TL.
Cevahir: Al şu 1000 TL'yi hallet. Kayseriliyiz oğlum biz. Kayseri'liye sormuşlar "2x2 kaç eder" o da ''alırken mi? satarken mi?'' demiş.

Cevahir: İki kişinin bildiği sığır değildir!

Zekai mağazada annesinin beğendiği bayramlıkları giymiştir;
Zekai: Emekli gibi oldum,bu kıyafetle bağkur'a gitsem bana emekli maaşı bağlarlar.

Zekai Saltuk'a: Bir de kendimi senin maharetli ellerine bırakacakmışım, sen önce git taharetli ellerini yıka!
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
37B
Üst