Deri Alerjisi (Egzama)

böcek Yeni Üye
ATOPİK DERMATİT (Atopik egzama=Deri alerjisi)

Atopik dermatit yoğun kaşıntılı bir cilt hastalığı olup, sıklıkla allerjik rinit ve astım gibi iki alerjik solunum yolu hastalığı ile ilişki gösterir. Atopik dermatit görülme sıklığı son 30 yılda artmıştır. Sanayileşmiş ülkelerde nüfusun yaklaşık %8-12'de görülür. Atopik dermatit görülme sıklığı artışı; sanayileşme ile yeni kimyasal maddelerin antijenik özeliği arttırması; küçük yaşta evtozu akarları gibi allerjen teması artışı; fazla yağ alımı ve anne sütünden erken ayırma gibi beslenme değişiklikleri; aşıların bakteri ve virüslere erken karşılaşmayı engellemesi sonucu bağışıklık sisteminin allerjik yanıta kayması; erkealerjik rinşn çocuklukta sık antibiyotik kullanımından kaynaklanmaktadır. Atopik dermatit hastalarının cildi 'kış cildi' diye adlandırılır. Cilt kuru, ince, kolaylıkla çatlayıp yarıldığından iritan maddeler, allerjen ve bakterilere karşı normal ciltten daha geçirgendir. Şiddetli kaşıntı hastalığın tanısında ilk sıradadır. Tırnaklama ya da sürterek ovalamaya yol açan yoğun kaşıntı egzematöz döküntü gelişmesine neden olur. Hastaların yaklaşık yarısında belirtiler yaşamın ilk yılında, %90'da ise ilk 5 yaşta ortaya çıkar. Başlama yaşına göre süt çocukluğu, çocukluk - ergenlik ve erişkin olmak üzere üç tiptir.

Süt çocukluğunda yaralar daha çok yanaklarda ve kol-bacakların dış kısmındadır. Çocuklukta yaralar yüzde ve kol-bacakların kıvrım yerlerindedir. Ayrıca göz kapakları, bilekler, boyun, sırt, kalçalar ve üst bacaklarda da yaralar olabilir. Eller kuru, çatlak, deri çizgileri belirgindir. Dudaklar ve ağız çevresindeki deri kurudur ve çatlaklar vardır. Erişkinlerde ise kaşıntı ve deride derin çizgilenmeler ön plandadır ve yaralar çocuklardaki yerlerdedir. Atopik dermatitli çocukların büyük bir kısmında ileriki yıllarda astım veya allerjik nezle ortaya çıkar. Atopik dermatitli hastalarda alerjenler, tahriş edici maddeler, terleme, derinin kuruması, ateş, enfeksiyonlar veya ruhsal gerginlik ve yorgunluk kaşıntının şiddetini arttırır. Yün veya akrilik giysiler, parfüm veya parfümlü ürünler, sabunlar, deterjanlar, kozmetikler, alkol içeren ürünler, boya ve kum en önemli tahriş edicilerdir. Bazı hastalarda besinler (süt, soya, yumurta, fıstık, balık vb) veya hava yolu ile alınan maddeler (ev tozu akarları, polenler, hayvan tüyleri) hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır.
Atopik dermatit tedavisinde esas olan hastanın kaşıntı yapan maddelerden uzaklaştırılması ve derinin nemli tutulması ile kaşıntının azaltılmasıdır.

Atopik dermatit tedavisinde öncelikli hedef, kaşıntının giderilmesi ve inflamasyonun ortadan kaldırılmasıdır. Tedavide ikincil hedefler ise; uyku, dış görünüş ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Korunmaya odaklı iyi tasarlanmış bir yaklaşım; günlük uygun cilt bakımı, akut lezyonların erken tanımlanması ve reçete edilen ilaçların doğru kullanımı hayat boyu devam eden iyi sonuçlar sağlar.
Öncelikle hastalığı tetikleyen alerjen ve iritanları tanımlamak ve hastanın bunlarla temasını ortadan kaldırmak veya azaltmak esastır. Kaşıntıyı aktive eden stres faktörlerini tanımlamak, hastaya rehberlik ve rahatlama tedavileri uygulamak, gerekirse psikiyatrist desteği almak uygundur. Hastaya cildini tahriş etmeyecek, aşındırmayacak, aşırı ısıtmayacak bol pamuklu ve pamuk karışımlı giyecekler önerilir. Cilt günlük olarak nemlendirilmeli ve korunmalıdır. Günde 20-30 dakika süren ılık banyolarla cildin nemlendirilmesi yararlı olur. Banyo sıklığı kişiye göre haftada iki kez ile günde iki kez arasında değişebilir. Atopik dermatitli hastaların kaşınmamak için gayret etmeleri gerekir. El ve ayak tırnaklarının kısa kesilmesi ve köşelerin yuvarlak törpülenmesi cilt travmasını azaltabilir. Bebekler için yumuşak ve tahriş etmeyen kumaştan yapılmış eldiven ve kalın pijamalar faydalı olur.

Cilde uygulanan kortizonlu kremler, gereğinde antibiyotikli kremler veya pomadlar, antihistaminikler, gerektiğinde antimikrobiyal tedavi, çok gerekli olduğunda ağızdan veya enjeksiyon halinde kortizonlu ilaçlar atopik dermatitte uygulanan tıbbi tedavinin esasını oluşturur. Uzun yıllardır bilinen en etkili tedavi cilde uygulanan kortizonlu ilaçlarladır.

Uzm. Dr. Sevin Karalar
 
Son düzenleme moderatör tarafından:

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst