Danıştay'dan öğretmenlere müjde

pesimist sanal alem
Danıştay, okul öncesi öğretmenliği alanında öğretmen yerine usta öğretici görevlendirilemeyeceği gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) 2 Temmuz 2009 tarihli genelgesi ile bu genelgenin eklerinin yürütmesini durdurdu.

Danıştay Nöbetçi Dairesi, Eğitim Sen'in, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün 2 Temmuz 2009 tarihli ''Kadrosuz Usta Öğretici Görevlendirilmesi'' konulu genelgesi ile genelge ekindeki ''2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılında Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Görevlendirilecek Kadrosuz Usta Öğreticilerle İlgili İş ve İşlemlere İlişkin Esaslar'' ve ''Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Görev Alan Kadrosuz Usta Öğreticilerle İlgili İş Sözleşmesi''nin iptali ve yürütmesinin durdurulması için açtığı davayı sonuçlandırdı.

Danıştay Nöbetçi Dairesi, dava konusu genelge ile ilgili mevzuat hükümlerine bakıldığında Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesinde ''öğretmenliğin özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlerin bu görevlerini Türk milli eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü oldukları, öğretmenlik mesleğine hazırlığın genel kültür özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanacağı, bu nitelikleri kazanabilmeleri için hangi öğretim kademesinde olursa olsun öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin esas olduğu, bu öğrenimin lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenleneceği'', 45. maddesinde de ''öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak niteliklerin Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edileceği; öğretmenlerin, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilecekleri'' hükümlerinin düzenlendiğine işaret edildi.

Kararda, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının, ''öğretmen olarak atanacakların gerekli ve yeterli düzeyde genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon almalarının esas olduğu, bu eğitim süreçlerinden biri için yeterli kredi almamış olanların öğretmen olarak atamasının yapılamayacağı'' yönünde kararı bulunduğu belirtildi.


-''ÖĞRETMEN SORUMLULUĞUNDA GÖREV YAPABİLİR''-


8 Haziran 2004 tarihli Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği'ne göre usta öğreticilerin Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmelik'te belirtilen esaslara göre, ''Bakanlıkça tahsis edilen kontenjan çerçevesinde il milli eğitim müdürlüğünce seçileceği, görevlendirileceği ve mali yükümlülüklerinin il/ilçe milli eğitim müdürlüğünce yürütüleceği'' hükmünün yer aldığı kaydedilen kararda, aynı mevzuatta ayrıca usta öğreticilerin eğitim hizmetlerinde öğretmen görev ve sorumluluğu içinde okul müdürünün düzenleyeceği esaslar doğrultusunda görev yapacağının kurala bağlandığına dikkat çekildi.

Kararda, ''Bir kariyer meslek olarak öğretmenlerin seçimi ve atanmaları, ilgili hükümleri yukarıda da belirtilen yasalarla çok sıkı kurallara bağlanmış ve bu kurallarla Türk Milli Eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkelere ulaşmak hedeflenmiştir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler dışında öğretmen görevlendirilmesi olanaksızdır'' denildi.


-ÖNCEKİ KARARA ATIF-


Danıştay 2. Dairesinin 16 Şubat 2009 tarihinde ''öğretmen olmayan kişilere öğretmenlik görev ve sorumluluğu verilemeyeceği gibi öğretmen olarak da görevlendirilme koşullarını taşımayan kişilerin bağımsız sınıflarda öğretmenlik görevi yapmasının da yasal yönden mümkün olmadığı, usta öğreticilerin öğretmen görev ve sorumluluğu içinde bağımsız sınıf verilerek değil, ancak bir öğretmen yanında ve onun gözetiminde sınıflarda görevlendirilebilecekleri, öğrenim ve diğer koşulları taşıyan kişilerin gerek kadrolu, gerekse sözleşmeli olarak görevlendirilebilecekleri, öğrenim ve diğer koşulları taşımayanların ise öğretmenlik görevi yapamayacakları, dolayısıyla bu kişilere bağımsız sınıf verilerek öğretmenlik görevi yaptırılmasının hukuka ve mevzuata aykırı olduğu'' gerekçesiyle dava konusu edilen ibareler yönünden yürütmenin durdurulmasına karar verdiği anlatıldı.

Bu kararın davalı idareye tebliği üzerine bu kez Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün 15 Nisan 2009'da ''Kadrosuz Usta Öğreticiler'' konulu genelge yayımladığı ifade edilen kararda, bu genelgede söz konusu Danıştay kararından bahisle gerekli mevzuat çalışmalarına başlandığının belirtilerek, çalışmalar tamamlanıncaya kadar kadrosuz usta öğretici olarak görev yapan ve yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmeleri yönünde talimat verildiği kaydedildi.

Kararda, 2009-2010 eğitim-öğretim dönemi için ise bu kez dava konusu genelge ile hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilen genelgeyle benzeri düzenlemeler içeren ve yine usta öğreticilere bağımsız sınıf verilmesi sonucunu doğuran şekilde düzenleme yapıldığının anlaşıldığı kaydedildi.

Kararda, şöyle denildi:

''Nitekim dava konusu edilen genelge ve ekindeki esaslar ile sözleşmede, bu işlemlerin amacının okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğretmen ihtiyacının karşılanması olduğu açıkça belirtilmiş, kurumlarda kadrolu öğretmenlerin göreve başlaması halinde usta öğreticilerin görevinin sona ereceği vurgulanarak, usta öğreticilerin, asli işlevi olan öğretmenlere yardımcı olarak değil, öğretmenlerin yerine görevlendirildikleri açıkça ortaya konulmuş, özellikle genelge eki sözleşmenin 'özel şartlar' bölümünde usta öğreticilerce yapılacak iş ve işlemler arasında bu alanda ancak özel eğitimli öğretmenlerce yapılması gereken iş ve işlemlere yer verilmiştir.

Bilindiği üzere yargı kararları, gerekçesi ile bir bütündür. Danıştay 2. Dairesinin 16 Şubat 2009 tarihli kararı uyarınca davalı idare gecikmeksizin ihtiyacı karşılayacak ölçüde kadro tahsisi için çalışma yaparak okul öncesi öğretim kurumlarında kadrolu öğretmenler ile hizmetin yürütülmesinin, usta öğreticilerin ise ancak öğretmenlere yardımcı olarak görevlendirilmesinin temini gerekmekteyken, bu yönde yeterli çalışma yapılmaksızın tesis edilen dava konusu genelge ve eki işlemlerin yargı kararının uygulanmaması sonucunu doğurduğu, bu yönüyle hukuka ve mevzuata açıkça aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç zararların doğmasına yol açacağı sonucuna varılmaktadır.''

Kararda, açıklanan nedenlerle söz konusu genelge ve ekindeki ''esaslar'' ile ''sözleşme''nin yürütmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verildiği bildirildi.

Bu karara Milli Eğitim Bakanlığının itirazı bulunuyor. İtiraz olması durumunda dosya, Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna gidecek.

Bu arada, MEB, 2009-2010 eğitim-öğretim yılı için halen başvuruları da devam eden 17 bin kadrosuz usta öğretici alacağını duyurmuştu.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
1
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Üst