'Bu gece yeniden doğabiliriz'

Ömer
Yönetici
'Bu gece yeniden doğabiliriz'Murat Kosova, Turgay Demirel, Murat Murathanoğlu ve Yiğiter Uluğ dünkü Almanya maçını ve Çekler'le bu gece oynayacağımız kader karşılaşmasını değerlendirdi

Murat Kosova: Sayın Turgay Demirel, sadece millet olarak değil, takımın da morali şu anda en alt seviyede. Dün oyuncularla, teknik ekiple veya bugün antrenman öncesi, sonrası konuştuğunuzda nasıl diyaloglar yaşadınız? Yani morali tekrar ayağa kaldırmak biraz güç olacak, çünkü belki de son yılların en ağır mağlubiyetini aldık.

Turgay Demirel: Gerçekten bu mağlubiyetin çok ağır olduğu doğru. Bu mağlubiyeti beklemediğimiz de doğru. Esasında yaptığımız hazırlıklar ve takımın kapasitesi olarak baktığımızda bu mağlubiyeti bizim açımızdan açıklamak da mümkün gözükmüyor ama olan oldu. Artık dün akşamdan itibaren neden böyle oldu ve bunu nasıl düzeltebilirizin arayışına girdik. Bu sabah teknik kadro oyuncularla geniş bir toplantı yaptı antrenman öncesinde.

Baktığımız zaman istatisiklerimize, hakikaten beklediğimiz yüzdeleri yakalayamamış durumdayız. Hem ribauntlar olarak, hem faul atış yüzdeleri ya da orta, kısa, uzun mesafe atış yüzdeleri olarak...
Bugün artık Çek Cumhuriyeti ile oynayacağımız maç bu turnuva için tamam mı devam mı maçı olacak. Fakat biz öyle değerlendirmiyoruz açıkçası... Biz bunu yeniden doğuş için bir fırsat olarak görüyoruz. Bugün çocuklar büyük bir inançla sahaya çıkıp Çek Cumhuriyeti maçında gerçekten Türk basketbol milli takımının oynaması gerektiği gibi oynayıp hem kendilerine, hem bizi izleyen herkese yeniden bir moral verecekler. Bunun sonucunda da Madrid’e giderek orada yeniden doğuşun bir adımını atmış olacaklar. Ben bunu yapabileceklerine, bunu başarabileceklerine kesinlikle inanıyorum. Çünkü hem çok iyi bir çalışma dönemi geçirdiler, hem de bu takımın potansiyel olarak hiçbir eksiği yok, Çek Cumhuriyeti ile ya da Almanya ile kıyasladığımızda...

Kaldı ki herkes ilk Litvanya maçında da gördü. Litvanya maçında onları morallendiren, bizim de moralimizi bozan bir kaç pozisyon olmasaydı, ben sonuna kadar çekişmeli giden bir maç olmasını bekliyordum. Fakat bugün yeni bir gün. Dediğim gibi, oyuncular başarmak için inançla sahaya çıkacaklar ve gerçekten bu maçı kazanmak için ellerinden gelen herşeyi yapacaklar.

Murat Kosova: Yiğiter Uluğ, daha önce İspanya’da spor yaşantınızın bir bölümünü geçirdin. Sen İspanyol basınıyla da çok yakın ilişkiler içerisindesin. Onlar ne diyor? Benim söylediklerime ek olarak onların şaşkınlığını nasıl ifade ediyorsun?

Yiğiter Uluğ: Bu turnuvada herkesi şaşkınlığa uğratan -olumsuz anlamda tabii, şaşkınlığa uğratan 3 takım var, İtalya, Sırbistan ve Türkiye. Ama sanırım beklentilerin en altında kalan takım biziz, ve bu durumu bir türlü anlayamıyolar. Çünkü mesela bugünkü Mallorca gazetesinde şöyle bir ifade var: “Kağıt üzerinde bakıldığında herşeye sahip olan ve 2010’da İstanbul’da Dünya Şampiyonası için hazırlanan bir takım ama hangi turnuvada nasıl basketbol oynayacağını kimse bilemiyor”, diyor. Bu gerçekten iyi bir tespit, doğru bir gözlem ve yine aynı yazar; “Türkiye halen tatilde gibi, daha tatilden bu turnuvaya gelememiş” gibi yazmış. Dilerim tatil dün bitmiştir ve bugün bambaşka bir takım olarak, büyük bir sorumlulukla, büyük bir dayanışmayla yeniden başlarız. Yani biz daha başlayamadık turnuvaya açık söylemek gerekirse.

Bugün de buraya gelmeden önce sayın genel müdürle, Mehmet Atalay’la karşılaştım tesadüfen. "Sizin yerinizde olmak istemezdim, böyle bir maçı anlatmak herhalde çok zor olmuştur" dedi. Şimdi Murat Murathanoğlu’yla birlikte gerçekten çok zor anlar yaşadık.

93 senesinden beri Avrupa Şampiyonası izliyorum, herhalde bu kadar korkunç bir maç hiç oynamadık.

Şimdi şunu düşünüyorum... Evet, bizim durumumuz zordu ama oyuncuların durumu bizden daha da zordu. Çünkü onlar bütün dünyanın tanıdığı, Avrupa’nın tanıdığı, saygı gösterdiği ve bugüne kadar emeklerinin karşılığında belli bir şöhrete ulaşmış, belli bir saygınlığa ulaşmış insanlar ve hakikaten o anda çok üzücü bir durum vardı hepimiz adına... Ama en çok onlar adına... Bunu aşmaları lazım. Yani artık buradan bir onur mücadelesiyle çıkıp gerçek kimliklerini, karakterlerini sahaya yansıtmaları gerekiyor. Çünkü bizim bugüne kadar yaşadığımız sevinçlerde de, onurlu tablolarda da hep bu çocuklar vardı. Geçtiğimiz yıl bizi Japonya’da çok sevindiren, kıvandıran insanlar yine bugün sahada olan insanlar, o karaktere dönmelerini bekliyoruz.
Murat Kosova: Peki Murat abi sen neler söyleyeceksin? Yiğiter abinin bahsettiği gibi gerçekten bir yorumcunun, spikerin yaşamak istemediği maçlardan biriydi. Biz yazı-turayla maçları belirlemiştik, ben biraz daha az üzüldüm senden. Şaka bir tarafa, bugün neler olacak?

Turgay Demirel: Bu akşam anlatacak olan çok şanslı, iyi bir maç anlatacak inşallah.

Murat Murathanoğlu: Evet, sıra Murat Kosova’da olduğu için o anlatacak. İnşallah bizi buradaki ilk galibiyetimize taşıyacak.

Yiğiter güzel özetledi. Biz buraya erken geliyoruz, hemen hemen tüm günü burada geçiriyoruz. Litvanya maçı sonrası buradaki gazetecilerle konuştuk. Kimse yeteneğimizi tartışmıyor ama 12 ayrı dalda çalan bir şeysiniz diyorlar. Eğer Litvanya maçına o yorumu yaptılarsa, dünkü maçta hiç akort yoktu. Litvanya maçı o maça göre muazzam bir konserdi. Bu niye oluyor? Yiğiter dedi ki; buradaki basın hangi turnuvaya hangi Türkiye’nin geleceğini kestiremiyor. Açıkçası ben hangi maça hangi Türkiye’nin çıkacağını kestiremiyorum ama inşallah dediğimiz gibi bir onur mücadelesi olur bu gece. İyi bir hava da bulduğumuz taktirde çok yol alabiliriz, o kadar yetenekli oyuncularımız var, yeter ki moralman ayağa kalkabilelim. Bence bugün en önemli şey bu.

Murat Kosova: Çek’leri yenmemiz, onurumuzu kurtaracak, yani kafamızı kaldıracak bir galibiyet olur mu? Hani devamında diğer 3 takımla yapılacak mücadele de çok önemli.

Turgay Demirel: Zaten benim söylediğim, burada bugün bu maçı kazanıp yeniden doğuş sürecini başlatacağımız... Yani Madrid’te 3 tane maçımız var, Slovenya, İtalya ve Fransa ile oynayacağımız. O maçları kazanarak en azından buradaki 2 maçta yaratılan kötü havayı düzelte yoluna gideceğiz ve takımın olimpiyatlar için iddiasını sürdüreceğiz. Benim gerçek inancım bu.

Bütün oyuncuların, sahada oynayan, oynamayan, dışarıda olan, o anda herkesin bir yumruk gibi kenetlenerek her an, her top için maksimum gayreti ortaya koymaları lazım, yardımlaşarak oynamaları lazım. Hücumda sadece bir oyuncunun yapacağı bireysel bir şeyle bizim basketbol maçını kazanmamız mümkün değil.

Takım oyunu ve takımın direnci defansta başlıyor, bunu hepsi gayet iyi biliyorlar. Geçen seneyle fark olarak belki birazcık daha yetenekli, daha kapasiteli bir takım olduğumuz için sorumlulukları belki paylaşmada çekingen davranıyorlar. Arkadaşlarına belki biraz daha ilave rol veriyorlar. Bir uyum süreci yaşandı bu iki maçta ama bugünden itibaren ben bunun düzelme trendine gireceğini düşünüyorum. Bu akşam Çek Cumhuriyeti maçı da hiç kolay olmayacak. Çünkü Çek Cumhuriyeti’nin kaybedecek hiçbir şeyi yok. Burada iki maçta da gayet iyi mücadele örneği gösterdiler.

Murat Kosova: Kafaları çok rahat.

Turgay Demirel: Verdikleri demeçlerde de performansımıza bakarak bizi gözlerine kestirmiş durumdalar. Türk takımının çok büyük bir baskı altında olduğunu, eğer kaybedersek bizim için çok olumsuz bir ortam doğacağını biliyorlar, bunu avantaja çevirmeye çalışacaklar. O yüzden maçın başından itibaren oyunu kendi lehimizde bir bir skorla sürdürebilmemiz, dünkünden çok daha farklı bir mücadele ortaya koymamız lazım. Bu çocuklar hakikaten pozitif enerjiyle bugün Çek Cumhuriyeti’ni yenerek bizi Madrid’e taşıyıp önceki iki maçı unutturabilirler. Bu kadar çalışan, bu kadar yetenekli olan bir takımın bu şekilde turnuvadan ayrılması ya da başarısız olması hakikaten hepimiz için üzücü olur.

Murat Kosova: Ne olur peki, sonrasında ne olur? Yani diyelim bu kötü tabloyu düşünmek bile istemiyorum ama sonraki adımımız ne olur? Çünkü hani siz dediniz ya bugün galibiyet bir dönüm noktası olacak. Peki yani biz Allah korusun bugün de kaybedersek o da bir dönüm noktası olacak mı? Bir milat olacak mı?

Turgay Demirel: Onu belki yarın konuşmak gerekebilir eğer öyle bir durum olursa... Ama ben, dediğim gibi biz, ne teknik kadro, ne oyuncular böyle bir şeyi düşünmüyoruz. Şu andaki bütün konsantrasyonumuz çıkıp bugün sahada bu maçı kazanmak.

Ama bu maçı kazanmak Türk basketbolu için yeterli bir sonuç da değildir Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda... Devamında gidip İtalya ile Slovenya ile ve o grubun birincisi olan Fransa ile başlayacağız maçlarımıza muhtemelen. Dolayısıyla onlarla bütün maçları kazanmak için orada da bütün gücümüzü ortaya koyacağız ve dediğim gibi takımın bunu yapabilecek gücü var, yeteneği var, potansiyeli var. Önemli olan hepsinin kenetlenip inançla, kendilerine güvenle oynamaları.

Murat Kosova: Sayın başkan bu yüzdeleri, bu oyunu açıklayamıyorum dedi, çok haklı. Hepimiz için aynı şey geçerli ama Tanjeviç de açıklayamıyorum diyor. Yani ben de bunu açıklayamıyorum.

Yiğiter Uluğ: Ama sanıyorum izleyen hiç kimse bunu açıklayamıyor, yani teknik olarak...

Murat Kosova: Ama yani birisinin açıklaması lazım, onu söylemeye çalışıyorum.

Yiğiter Uluğ: Gerçekten çok zor böylesi bir maçtan sonra yorum yapıyor olmak. Galiba en doğrusu onu unutmak. Ve yeniden işte başlamak, az önce söylediğimiz gibi...

Ama şunu bizi izleyen herkes vurguluyor, biz de görüyoruz, zaten sanıyorum televizyon başındaki basketbolseverlerin tamamı görüyor. Biz yürüyerek oynadık bugüne kadar. Burası Mallorca golf sahalarıyla ünlü bir yer ama yürüyerek yapılan tek spor golf. Ama biz buraya golf oynamaya gelmedik. Basketbol oynamaya geldiysek koşmamız lazım, mücadele etmemiz lazım, her topa atlamamız lazım, agresif savunma yapıp rakibi yıpratmamız lazım. Bizim hücumumuz savunmada başlıyor, bunu defalarca söyledik daha önce. Yani biz eğer kaptığımız toplarla ya da aldığımız ribauntlarla rakibi dengesiz yakalayıp çabuk gidip atışlar kullanamazsak biz 60’larda kalıyoruz, zaten dün şutları kötü yüzdeli kullandığımız için 50’yi bile bulamadık O yüzden bizim mutlaka tempoyu yükseltecek, savunmamızla rakibi canından bezdirecek bir şeyler yapmamız lazım. Bu mücadeleden geçiyor ve bu mücadeleyi artık bugün sahada görmek istiyoruz.

Murat Kosova: Murat abi, en az sayı atan takımız. Yani hücum istatistiklerinin hepsinde sonuncuyuz. Sen neler söyleyeceksin bu konuda?

Murat Murathanoğlu: Valla blokta ve top çalmada...

Murat Kosova: Top kaybında da Yunanistan’dan sonra en az top kaybeden takımız.

Murat Murathanoğlu: Top kaybı biraz bizim temposuzluğumuzdan da kaynaklanıyor. Tabii o kadar...

Murat Kosova: Hayır ben pozitif gözüken istatistikleri söylüyorum.

Murat Murathanoğlu: Şöyle bir ikilem ortaya çıkıyor; blok ve top çalmada ilk 5’teyiz, başka hiçbir şeyde ilk 15’te değiliz, 16.’ncıyız. Şunu gösteriyor bu; savunmada aldatıcı bir resim ortaya çıkıyor. Yani blok ve top çalma genelde neyi belirleyen istatistiklerdir? Ya adamlar çok kolay geçiliyor ama arkada sağlam duran uzunlarınız var, onlar orayı karartıyor, ya da çok kumar oynayan bir savunma yapıyorsunuz top çalma ağırlıklı. Esasında savunma yapabilecek her özelliğimiz de var.

Murat Kosova: Mesela Mithat turnikeleri bıraktı.

Murat Murathanoğlu: Yardımlaşma hiç yok, yani rakip kolayca çembere kadar gidiyor. Bence bunu halledebilirsek, yani moraller de bu kadar kötüyken nasıl halledeceğiz bilmiyorum ama Yiğiter’in de dediği gibi bunu halledebilirsek hücuma da olumlu yansır.
.userRating,.doThis{padding:6 0 6 0;background-color:#F3F3F6;border-bottom:solid 1px #A4ABC1;border-top:solid 1px #A4ABC1;width:460;} .t1{font-family:Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;} .b{font-weight:bold;} .f11{font-size:11px;} .c000{color:#000000;} .bulletRedSmall{font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;color: #CC0000;font-size: 65%} .textMedBlack{font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;font-size:70%;line-height:140%;font: normal; color: #000000} .dSp{width:135px;padding-right:10;margin-left:10px} .dIc{height:20px;vertical-align:middle}
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Üst