gizems
HaRbİ PrEnSeS
Bir ezanın huzurunda titremekte yüreğim,
Çağlar,
Şakaklardan akan su misali geçmekte gözlerimden,
Ezan duyan kulaklardan gafil nice yıl…
Allaaah Allah nidalarından mahrum nice yıl..
Muhammed-i makamında ilkbaharlar kanarken şimdi varlığımda,
Bir gülün tomurcuğundan doğdum gerçeğin kalbine,
Muhammedi… Gül Muhammedi…
Gül Muhammedi…
Güle destan mevkiler ve hak diyarından nesirler beşere; kurtuluş vesilesi!
Nur silsilesi…
Her iki cihan huzuru, muvaffakiyeti, neşesi.. Kur’anı hekim… Hekimlerin hekimi….
Hakkın bize vahşettiği nura aslı nur Asr-ı nur Şan-ı nur An-ı nur Sonu nur hediyesi…
Ne zaman ki o nu açtım,
Kalbimin kendimden bile müstesna
Hak huzurunda beni utandıran sayfaları da çıktı ortaya,
Her satırında derin yanıklar,
Her hecesinde hayasız çıkıklar
Ve karanlık sokaklar var,
Beyhude geçmiş Keşkelere esir düşmüş zamanlar bir de…
Bunlar benim kırıklarım, çıkıklarım
Bunlar benim olmayası yanıklarım,
Keşkelerle dolu zamanlarım,
Allahım kitab-ı nurunu okudukça anlıyorum,
Ne yaman olucakmış oysa hesaplarım,
Kitab-ı nurunun deryasında olmak ne güzelmiş oysa,
Ne güzel huzur ikliminde güle durmak…
Ne güller açmış dikenlere inat,
Ne fidanlar yarmış toprağı, yıkanlara inat…
Adem Adem! İsa İsa! Musa Musa! İbrahim İbrahim! Yahya Yahya! İsmail İsmail! …
Daha niceleri!
İki cihan selveri Muhammed Muhammed açmışlar! kana kana! Yana yana ! Allah! Hu Allah!
Allahım bizleri de sana açan güller zümresinden eyle!
El afüv şanını! Et Tevvab şanını duydum da geldim ey mahfiretinin sonu olmayan!
Merhamet et de bizleri sana sadık neferler kıl!
Ve bize öyle bir kudret ver ki
Sapkınlıklar güruhu kahrından kara deliklere kaçışsın!
Nasıl ki Ömer bin hattapdan kaçardı nerde görse şeytan!
Bizden de kaçsınlar ey dilediğini hidayete erdiren!
Bu ömür senin! bu mal ve bu can!
Ya erha merrahimin Ya mucib!
Dua dua sanadır şimdi bu haykırışlar!
Ve her duamızda şanı yüce esman!
Çağlar,
Şakaklardan akan su misali geçmekte gözlerimden,
Ezan duyan kulaklardan gafil nice yıl…
Allaaah Allah nidalarından mahrum nice yıl..
Muhammed-i makamında ilkbaharlar kanarken şimdi varlığımda,
Bir gülün tomurcuğundan doğdum gerçeğin kalbine,
Muhammedi… Gül Muhammedi…
Gül Muhammedi…
Güle destan mevkiler ve hak diyarından nesirler beşere; kurtuluş vesilesi!
Nur silsilesi…
Her iki cihan huzuru, muvaffakiyeti, neşesi.. Kur’anı hekim… Hekimlerin hekimi….
Hakkın bize vahşettiği nura aslı nur Asr-ı nur Şan-ı nur An-ı nur Sonu nur hediyesi…
Ne zaman ki o nu açtım,
Kalbimin kendimden bile müstesna
Hak huzurunda beni utandıran sayfaları da çıktı ortaya,
Her satırında derin yanıklar,
Her hecesinde hayasız çıkıklar
Ve karanlık sokaklar var,
Beyhude geçmiş Keşkelere esir düşmüş zamanlar bir de…
Bunlar benim kırıklarım, çıkıklarım
Bunlar benim olmayası yanıklarım,
Keşkelerle dolu zamanlarım,
Allahım kitab-ı nurunu okudukça anlıyorum,
Ne yaman olucakmış oysa hesaplarım,
Kitab-ı nurunun deryasında olmak ne güzelmiş oysa,
Ne güzel huzur ikliminde güle durmak…
Ne güller açmış dikenlere inat,
Ne fidanlar yarmış toprağı, yıkanlara inat…
Adem Adem! İsa İsa! Musa Musa! İbrahim İbrahim! Yahya Yahya! İsmail İsmail! …
Daha niceleri!
İki cihan selveri Muhammed Muhammed açmışlar! kana kana! Yana yana ! Allah! Hu Allah!
Allahım bizleri de sana açan güller zümresinden eyle!
El afüv şanını! Et Tevvab şanını duydum da geldim ey mahfiretinin sonu olmayan!
Merhamet et de bizleri sana sadık neferler kıl!
Ve bize öyle bir kudret ver ki
Sapkınlıklar güruhu kahrından kara deliklere kaçışsın!
Nasıl ki Ömer bin hattapdan kaçardı nerde görse şeytan!
Bizden de kaçsınlar ey dilediğini hidayete erdiren!
Bu ömür senin! bu mal ve bu can!
Ya erha merrahimin Ya mucib!
Dua dua sanadır şimdi bu haykırışlar!
Ve her duamızda şanı yüce esman!
