Balık Nedir (Balıklar Hakkında Bilgi)

deep Harbi Aktif Üye
Balık nedir, Balıklar hakkında bilgi
balik.jpg
Suda yaşayan, vücudu pullarla kaplı, solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı canlı. Omurgalı canlılar arasında 40.000 kadar türünün bulunması ile sayıca en fazla çeşitliliğe sahip olan balıkların büyük kısmı yumurtlayarak çoğalır, çok az bir kısmı doğurgandır.

Balıkların solunumu karada yaşayan canlılardan tamamen farklıdır. Bir kulakçık ve karıncıktan oluşan iki göze sahip kalplerinde daima kirli kan bulunur. Kalpten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlenir. Bu nedenle vücutta daima temiz kan dolaşır. Kanın solungaçlarda temizlenmesi şu şekilde gerçekleşir. Ağızdan aldıkları su solungaçlar yoluyla dışarı atılırken suda çözülmüş oksijen, ozmoz yoluyla kana verilir. Bu sırada suda bulunan besinler balık tarafından yutulur. Tatlı su balıkları tuzlu su balıklarının aksine su içmezler, ancak su gereksinimlerini solungaç zarlarından osmoz yoluyla alırlar. Deniz balıkları ise su içerler.

Fakat içtikleri suyun tuzunu böbrekler yerine solungaçlarında ayırırlar.

Balıklarda yüzme işlemini sağlayan en önemli organlardan biri yüzgeçlerdir. Yüzgeçler hayvanın vücudunda göğüs ve karında çift, sırt, kuyruk ve anal kesimde tek olarak bulunur. Ancak yüzgeçler balıkların su içinde sadece ileri-geri hareket etmelerini sağlar. Su içinde yukarı ve aşağı hareket etmeleri vücutlarında bulunan hava keseleri sayesinde gerçekleşir. Bu keseler aracılığı ile balıklar kısa sürede derinlere inebilir veya su yüzeyine doğru çıkabilirler. Balık derinlere indiğinde, hava keselerinin ikinci bir hayati önemi daha ortaya çıkar. Derinlik artıkça balığın üzerindeki fiziksel etkiler de değişir, değişen bu şartlara hava kesesindeki gazın azaltılıp, çoğaltılmasıyla uyum sağlanır. Bunların yanı sıra balıkların ağırlık merkezleri de genellikle hava keselerinden geçecek şekilde yaratılmıştır. Bu sayede dengenin bozulması halinde yüzgeçlerinin çok küçük hareketleriyle balık yeniden dengesini sağlayabilir veya istediği pozisyonda durabilir. Balıkların yüzmesinde ve hareketinde rol oynayan diğer bir organ kuyruktur. Kuyruk çeşitli balık tiplerinde birbirinden farklıdır. Çatallanmış kuyruk tipine 'difiserk', çatallı olup eşit parçalı olana 'homoserk', köpek balıklarında olduğu gibi çatalları eş olmayan kuyruk tipine de 'heteroserk' adı verilir.

Balıkların pek çoğunun vücutları oldukça dayanıklı bir deri ile kaplanmıştır. Bu deri, alt ve üst olmak üzere iki tabakadan oluşur. Üst deri içerisinde mukus salgılayan bezler bulunmaktadır. Mukus kaygan ya da yapışkan bir yapıda olup, balığın su içerisindeki hareketi sırasında sürtünmeyi en alt düzeye indirmeye yarar; dolayısıyla balıklara daha hızlı hareket imkanı verir. Ayrıca kayganlık özelliğiyle de balığın düşmanları tarafından yakalanmasını zorlaştırır. Bundan başka balıkların üst derisinde keratin benzeri bir tabaka da bulunmaktadır. Keratin, derinin alt tabakalarındaki yaşlı hücrelerin besin ve oksijen kaynaklarından uzaklaşarak ölmeleri ve yerlerini genç hücrelere terk etmesi sonucu oluşan sert ve dayanıklı bir maddedir. Keratinden oluşan bu tabaka suyun vücuda girmesini engelleyerek, balığın iç basıncı ile dış ortam basıncının dengelenmesini sağlar. Bu tabakanın olmaması durumunda, su balığın vücuduna girecek, balığın vücudundaki basınç dengesi bozulacak ve bu da ölümüne sebep olacaktı. Kemiksi, kaygan ve kiremit gibi birbiri üzerine dizilmiş bir biçimdeki bu derinin bir diğer önemli özelliği üzerine yapışan bakteri ve sporları yok eden antiseptik mukus salgısı ile kaplı olmasıdır.

Balıklarda tıpkı kara canlılarında olduğu gibi Herbivor (otçul), karnivor (etçil) ve omnivor (hem et hem de bitkisel besin yiyenler) adı verilen üç tip beslenme türü görülür. Beslenme şekillerine bağlı olarak dişlerin dizilişi veya varlığı da farklılık gösterir. Örneğin Mersin balıklarında ve Demet solungaçlılarda diş yoktur. Dişler bazı balıklarda sadece çenelerinde bulunurken, bazılarının bütün ağız boşluklarında ve yutaklarında bulunur. Balıkların sıralanış ve şekil olarak birbirinden farklı çok sayıda dişi bulunur.

Dünyada göğüs yüzgeçlerini açarak bir iki dakika uçabilen, bulundukları ortamda sular kuruduğunda balçığa gömülerek akciğerleri ile solunum yapabilen, elektrik üretebilen ve ışık saçabilen, tuzlu, tatlı, acı, sıcak ve soğuk sularda, ışığın ulaşamayacağı kadar derinlerde yaşayan çok sayıda balık türü bulunur. Fakat tüm bu türlerin ortak noktası diğer tüm varlıklar gibi hiçbirinin evrim geçirmemiş olmasıdır. Çünkü tüm balık çeşitlerinin fosil kayıtları incelendiğinde, bu canlıların bir anda ve hiçbir ataları olmadan ortaya çıktıkları görülmektedir. Milyonlarca omurgasız fosili ve milyonlarca balık fosili vardır, ama hiç kimse tek bir tane bile ara form fosili bulamamıştır. Kemikli ve kıkırdaklı balıklar, fosil tabakalarında aniden ortaya çıkmışlardır. Kendilerine evrimsel bir ata oluşturabilecek canlıların izlerinden eser yoktur. Bilimsel bulgular, balık grupları arasında hiçbir evrimsel ilişki kurulamadığını, üstelik tüm balık gruplarının anatomik yapılarının yaratıldıkları ilk andan itibaren yüz milyonlarca yıl boyunca değişmediğini ortaya koymaktadır.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
10B
Üst