cicozz
Çocukluk cicozlarda saklı
Adetten Kesilme - Klimakteryum
Hayızm durduğu ve kadın tenasülî hayatının doğurma bakımından sona erdiği devirdir ki 45 ile 55 yaşları arasında olur. Doğuran kadınlarda nisbeten daha geç olur. Vücut yorgunluğu fazla zihnî faaliyet keder vesı-kıntı kadının erken âdetten kesilmesine sebep olur. Umumiyetle âdetten kesilme tedricen vukubulur. Sona ermesi aylar yıllar sürebilir. Bu durumda esaslı bir arıza müşahade edilmez. Fakat kesilme âni olursa önemli bedenî (bilhassa ruhî) teşevvürler yapar. Hattâ bir nevi cinnete sebep olabilir. Bu devrenin en karekteris-tik belirtisi başta sıcak dalgaları hissetmek, sık sık titreme ve terleme, çehrede solma ve kızarma, titizlik, alınganlık halleridir. Âdetten kesilme hâdisesi vukubulurken kadının vücudunda da önemli değişiklikler olur. Yumurtalık buruşur ve sertleşir. Göğüs ufalır, süt kanalları kireçlenir. Vücut yağ bağlar, muhtelif uzuvlarda kan yığılması olur. Baş dönmesi kulak çınlaması olur. Neş’e kasavet sık sık birbirini takip eder. Iştiha kaybolur. Kadın kendisini yorgun hisseder. Velhasıl bu devre kadının hayatında kritik bir zamandır. Erken evlenen müteaddit çocuklar doğuran ve çoğunu kendi emziren kadınlarda âdetten kesilme daha az şikâyeti mucip olur. Bu devrede umumî sağlık tedbirlerinin büyük ö-nemi vardır. Yemekler proteinli olmalı kadının yağ bağlama temayülü önlenmelidir. Kabze çare bulmalıdır. İspirtolu içkiler çay ve kahve zararlıdır.
Âdetten kesilmenin fizyolojik sebebi yumurtalıkların artık
tenasül hormonu yapamamasıdır. Bu sebeple bilhassa ânî olarak
âdetten kesilen kadınların bazan çok önemli olan dertlerine deva
olmak için vücudun yapmadığı bu hormonu ilâç olarak vermeli
dir. Bu hormonun adı (Follikülin) dir. Bundan başka Hamamelis
ve hidrastis müstahzarlarından da faydalanılır.
Hayızm durduğu ve kadın tenasülî hayatının doğurma bakımından sona erdiği devirdir ki 45 ile 55 yaşları arasında olur. Doğuran kadınlarda nisbeten daha geç olur. Vücut yorgunluğu fazla zihnî faaliyet keder vesı-kıntı kadının erken âdetten kesilmesine sebep olur. Umumiyetle âdetten kesilme tedricen vukubulur. Sona ermesi aylar yıllar sürebilir. Bu durumda esaslı bir arıza müşahade edilmez. Fakat kesilme âni olursa önemli bedenî (bilhassa ruhî) teşevvürler yapar. Hattâ bir nevi cinnete sebep olabilir. Bu devrenin en karekteris-tik belirtisi başta sıcak dalgaları hissetmek, sık sık titreme ve terleme, çehrede solma ve kızarma, titizlik, alınganlık halleridir. Âdetten kesilme hâdisesi vukubulurken kadının vücudunda da önemli değişiklikler olur. Yumurtalık buruşur ve sertleşir. Göğüs ufalır, süt kanalları kireçlenir. Vücut yağ bağlar, muhtelif uzuvlarda kan yığılması olur. Baş dönmesi kulak çınlaması olur. Neş’e kasavet sık sık birbirini takip eder. Iştiha kaybolur. Kadın kendisini yorgun hisseder. Velhasıl bu devre kadının hayatında kritik bir zamandır. Erken evlenen müteaddit çocuklar doğuran ve çoğunu kendi emziren kadınlarda âdetten kesilme daha az şikâyeti mucip olur. Bu devrede umumî sağlık tedbirlerinin büyük ö-nemi vardır. Yemekler proteinli olmalı kadının yağ bağlama temayülü önlenmelidir. Kabze çare bulmalıdır. İspirtolu içkiler çay ve kahve zararlıdır.
Âdetten kesilmenin fizyolojik sebebi yumurtalıkların artık
tenasül hormonu yapamamasıdır. Bu sebeple bilhassa ânî olarak
âdetten kesilen kadınların bazan çok önemli olan dertlerine deva
olmak için vücudun yapmadığı bu hormonu ilâç olarak vermeli
dir. Bu hormonun adı (Follikülin) dir. Bundan başka Hamamelis
ve hidrastis müstahzarlarından da faydalanılır.