Abdullah Efendinin Rüyaları - Ahmet Hamdi Tanpınar

akrep_zehiri ''єѕяαяℓı gözℓєя''
Günler ne ara bu kadar hızlı geçmeye başladı anlayamadım doğrusu. Mayıs'ın sonuna koşuyoruz. Bir anda büssürü şey oldu. Yarışma atölye derken birden sergiyi açtık. [Evet açıldı. Çok utanıyorum her gidişimde niyeyse, ama çok da seviniyorum. Hadi gidin siz de. Fransız Kültür'de "Les Chemins de Marmara" adı. Esas oğlanın sergisi bu aslında, Guillaume'un. Ama salonda dümdüz ilerleyip sola dönünce de, duvarda büssürü fotoğraf var. Benim de var benim de. Bak yine utandım.]

Sonra bi baktım 1 sene olmuş, içim sevinçle dolmuş. Bi tane çocuk, o kalabalığın içinde hoplarken omzuma dokunmuş, ben de arkamı dönünce bi şeyler olmuş. Ne çabuk! Sonra biz dün gece, 1 sene sonra yine aynı yerde hoplamışız. Mutlu olur muyuz dersin? Olar tabi! [Sao Paolo'da??]

[Bir ara durup etrafıma baktım da, insanlar eğlenirken pek kendilerinde olmuyorlar galiba. Delice dans etmekten filan bahsetmiyorum aslında, daha farklı bir şey demek istediğim. Böyle sanki her zamanki kişiliklerinden sıyrılıp, o gece orda o anı yaşamaktan başka bir şey düşünmeyen birilerine dönüşüyorlar. Eleştirmek için söylemiyorum, bence çok şahane bir ruh hali, yani öyle olmalı. Ben olamadım hiç.

Böyle kalmışım işte, bak bilincim ne kadar yerinde, elim belimde filan... Uzaylı zekiye çekmiş.]

O zaman insanın aklına Ahmet Hamdi'den şu alıntı gelmez de ne gelir sorarım:

...Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan,etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde,tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi.

Hayranlıktan gözlerim yaşarıyor. Virgül'deki yazıyı okuyunca daha da sevdim onu, "karanlık yanları" da ne güzelmiş dedim. [you see all my light and you love my dark]

Sanırım artık gitmem gerekiyor. Toplu çalışma yalanımız ya da kendimizi kandırmamız ya da bir naif avuntumuz, yani şu anki yegane umudumuz olan komün çalışmamız yeniden başlıyor. İlk hedefimiz 'Culture Populaire et le média'. Final diyorlar bunlara ama hiç bir şey bitmiyor sonrasında. Buna da takılıyorum bazı bazı.

Böyleyken böyle...
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
17B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
11B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Üst